Yoğun bakım üniteleri hastanelerin en merak edilen, herkesin kendi ya da yakınlarının tecrübeleriyle tanımladığı özel alanlardır. Peki, gerçekte yoğun bakım ne demek?
Acıbadem Ankara Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özcan Erdemli yoğun bakımı hastanın bir veya birden fazla organının fonksiyonlarının geçici olarak bozulması ve / veya yetersizliği nedeni ile vücut fonksiyonlarının aksaması sonrasında, uygulanan tanı ve tedavi süreci ve bu süreçteki tüm faaliyetlerin genel adı olarak tanımlıyor. Bu süreç; organların fonksiyonlarının yetersiz olmasına yol açan esas neden ortadan kalkıncaya kadar veya ömür boyu bu fonksiyonların desteklenmesi şeklinde devam edebiliyor. Bu süreçte bilimsel ve etik kurallara uygun davranmanın temel ilke olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erdemli yoğun bakım hakkında bilinmeyenleri, merak edilenleri anlattı.
Yoğun bakım süreçleri nerelerde uygulanır?
“Adından da anlaşılacağı gibi “Yoğun Bakım Üniteleri”nde uygulanır. Bu faaliyetler hastane içinde konuşlandırılmış özel donanımlı, kendine özgü işleyiş ve kuralları olan ünite veya branşlaşmış yerlerdir. Bu üniteler; modern tıbbın sağladığı her türlü cihaz ve teknolojiyi kullanan, yoğun bakıma yönelik bilgi ve becerileri olan hekim ve hemşirelerin multidisipliner anlayışla ekip ruhu ile çalıştıkları bölümlerdir.”
“Hayatı tehdit etmek” ne demektir?
“Hayatı tehdit eden denildiğinde, müdahale edilmediği durumlarda yaşamın yitirileceği ciddi hastalıklar veya durumlar akla gelir. Böyle bir durumda; başlangıçta bir veya birçok organ ve doku, sonrasında da tüm vücut etkilenir. Her türlü girişim ve imkâna rağmen yine de hasta yaşamını yitirebilir. Örneğin; trafik kazalarındaki ciddi baş, göğüs, büyük kemik kırıkları gibi yaygın vücut travmaları acil müdahale edilmediği zaman yaşamın yitirileceği durumlardır ve “Acil Hal” kapsamına girerler. Ama yoğun bakımlardaki hayatı tehdit eden durumlara örnek vermek istersek; ateroskleroz (atardamarların sertleşmesi) hastalığına bağlı ani gelişen kalp krizi (miyokard enfarktüsü) yaşamı tehdit eden bir durumdur. Diğer yandan kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan kişinin pnömoni (zatürre) olması sonucunda aniden gelişen solunum sıkıntısını (akut solunum yetmezliği) ve dolayısıyla diğer organlarında ciddi etkilendiği durumları da başka bir örnek olarak düşünebiliriz.”
Yoğun Bakım Üniteleri Hangi Özellikleri Taşımalı?
“Yoğun bakım üniteleri bilgi ve becerinin ileri teknoloji ile buluştuğu yerlerdir. Odalar her hasta için ayrı düzenlenmiş ısı ve havalandırma sistemi ve diyaliz gibi uygulamalara imkân sağlayan “kabin” anlayışı ile düzenlenmeli. İzolasyon kabininde negatif basınç mevcut ve bağımsız aspirasyon sisteminin olması yoğun bakım ünitesinde enfeksiyon kontrolü açısından önem taşıyor. Her yatak başında yapay solunum cihazı ve her türlü takibe uygun monitörler, ani gelişen organ yetmezlikleri için kullanıma hazır yaşamı destekleyecek diyaliz gibi cihazlar bulunmalı. Laboratuvar ve görüntüleme cihazları (bilgisayarlı tomogrofi(Flash CT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI), yatak başında ultrasonografi, bronkoskopi, transtorasik-transözofageal ekokardiyografi (vb.) hizmetlerinin 24 saat süreyle yetkin bir kadro ile hizmet verilebiliyor olmalı.”
Yoğun bakımda kimler çalışır?
“Yoğun bakım çok yönlü ekip çalışması gerektiriyor. Yoğun bakımın özelliğine göre Anestezi ve Reanimasyon uzmanlarının yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nca Yoğun Bakım Uzmanı olarak tanımlanmış kişiler ve yoğun bakımın özelliğine göre ilgili branşın hekimleri çalışıyor. Yine yoğun bakım ünitelerinde konularında uzmanlaşmış deneyimli hemşireler ve yardımcı sağlık personeli görev yapıyor. Hekimlerle beraber hastaların “en iyisi bir veya iki hastaya bir hemşire ya da maksimum üç hastaya bir hemşire” düzeninde deneyimli yoğun bakım hemşireleri tarafından takip ve bakımları yapılması önem taşıyor. Gerekli durumlarda diğer alanların uzman hekimlerinden de her an destek alınabiliyor olunmalı.”
Kaç çeşit yoğun bakım bölümü vardır?
“Yoğun Bakımlar konsept olarak “Genel Yoğun Bakım” adı altında “erişkin” ve “pediatrik” yoğun bakımlar olarak sınıflanır. Bu genel başlık altında özelliklerine göre Cerrahi Yoğun Bakım, Dâhili Yoğun Bakım, Yeni Doğan Yoğun Bakım, Pediatrik Yoğun Bakım, Kardiyoloji Yoğun Bakım, Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım, Nöroloji Yoğun Bakım ve Beyin Cerrahisi Yoğun Bakım gibi hizmet alanlarına ve özelliklerine göre de ayrım yapılabilir.”
Kimler yoğun bakımda yatar?
“Genel yoğun bakım ünitelerine sıklıkla şu hastalar kabul ediliyor:
- Kardiyopulmoner resesütasyon sonrası ileri yaşam desteği gereken hastalar,
- Ani hipotansiyon ve hipoksi gelişen hastalar,
- Büyük ameliyat sonrası yakın takip gerektiren hastalar,
- Beyin kanaması geçiren hastalar,
- Ani felç geçiren hastalar,
- Ciddi solunum yetmezliği olan hastalar,
- Kalp yetmezliği ve kalp krizi geçiren hastalar,
- Ciddi infeksiyonu olan hastalar,
- Vital fonksiyonları bozan ya da bozması beklenen zehirlenmeler,
- Genel vücut travması (kafa, göğüs, karın ve extremite travmaları gibi) geçiren hastalar,
- Sinir sistemi hastalığı olan hastalar (Myastenia Gravis, Guillian Barre gibi),
- Bir veya daha fazla organ yetmezliği olan hastalar (ani böbrek yetmezliği gelişen ve diyaliz ihtiyacı olan hastalar) gibi… sayılabilir.”
Teknolojiyi yakın takip
Yoğun bakım süreci statik değil dinamik bir süreçtir. Hastaya ait bulguların yakın monetizasyonu yanı sıra bilimsel gelişmelerin ve teknolojinin yakından takibi gerekir. Bilgi İşlem (Bilişim) parametreleri kullanılarak etkin ve yetkin tanı ve tedavi için süreç yakından takip edilmeli, yeniliklere tıbbi uygulamalarda yer verilmeli, enfeksiyon prevelans ve surveyans çalışmaları özenle takip edilmeli, kalite kontrol ve skorlama sistemleri uygulanmalıdır.
#YoğunBakım #hastane #Yoğunbakımüniteleri #manset