Son dönemde özellikle de İstanbul’da başlatılan kentsel dönüşüm ve deprem yönetmeliği uygulamaları, yetkililer ile mülk sahiplerini aynı masaya getirdi.
Kimileri kar amacıyla evini hemen elinden çıkarmak isterken, yıllardır oturduğu evi terk etmek istemeyenlerin oranı da az değil. Hal böyle olunca her şeyiyle evine bağlı kişiler birçok stres faktörüyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu süreç, yıllardır komşuluk yapan kişileri dahi birbirine düşürebiliyor. Uzmanlar ev değişimiyle birlikte yaşlılarda demans riskinin de söz konusu olduğuna dikkat çekiyor.
Kentsel dönüşüm ve deprem yönetmeliği uygulamaları kapsamında yaşananların psikolojik değerlendirmesini yapan Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, konuya ilişkin çok önemli bilgiler veriyor.
Bu süreçte, yıllardır aynı apartmanda yaşamış komşuların dahi hemen her hafta farklı müteahhitlerle toplanıp huzursuzluk ve ihtilafa düştüklerinin altını çizen Ünsalver bu dönemde komşulukların zarar gördüğüne vurgu yapıyor.
“Kimileri birbirini kuşkuya düşüp ve bencillikle müteahhidin adamı olmakla suçluyor, kimileri de inadına zorluk çıkartılmasından şikâyet ediyorlar. Zorlu süreç karar verme becerilerini de olumsuz etkiliyor. Her teklif bir ötekinden cazip olabiliyor ve kararda ertelemeler olabiliyor.”diyerek durumu değerlendiren Ünsalver bir tarafta da deprem olur korkusuyla yaşayan vatandaşların olduğunun altını çiziyor. Ünsalver, bazılarının da bir türlü karar veremeyen komşularını kendi hayatlarını tehlikeye atmakla suçladıklarını hatırlatıyor.
Bu kişilerarası çatışmalar bir yana yıllardır yaşanmış olan evin değişimiyle ilgili kaygı ve hüznün yaşandığını ifade eden Ünsalver, yeni bir evin her zaman mutluluk getirmeyeceğini, bir yandan eski evden ayrılmanın hüznü diğer yandan ara zamanda başka bir eve alışmaya çalışma diğer bir yandan da beklenen yeni ev hayali. Tüm bunlar her yaştan insanın stres düzeyini arttırıp uyum güçlüğü yaşamasına neden olabilir.”
“YAŞLILARIN DAHA BÜYÜK TEHDİT ALTINDA”
“Yaşlılar ise daha büyük tehdit altında. Henüz demansiyel sürece girmemiş ya da minimal kognitif yıkım aşamasındaki birçok yaşlı kişi ev değişimiyle birlikte demansa girebilir ya da hali hazırda başlamış olan demans evresi ilerleyebilir. Gene evden ayrılmanın verdiği yas ile birlikte depresyon ortaya çıkıp yalancı demans gibi kendini gösterebilir.
Özellikle de yalnız yaşayan ve yıllarını geçirmiş olduğu evinin her köşesinde anılarını biriktirmiş olan yaşlının birdenbire yeni bir ortama uyum sağlaması hiç de kolay olmayacaktır. Özellikle demansiyel süreç içerisindeki bu yaşlıların uyumu için özel çaba sarf edilmesi gerekir.”