Türkiye’de binlerce hasta organ bekliyor. Ancak kadavra organ bağışındaki yetersizlik bekleme listesindeki hastaların sayısını artırıyor.
Organ nakillerinin istenilen seviyeye gelmesi için hem topluma hem de hastaların beyin ölümünün gerçekleştiği merkezlere önemli görevler düştüğünü belirten Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yalçın Polat, “3-9 Kasım Organ Bağışı Haftasında” organ nakli ve bağışı konusunda merak edilenler hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre; 22.000 böbrek, 2.200 karaciğer, 550 kalp, 250 pankreas, 40 akciğer, 5 kalp kapağı, 1 ince bağırsak hastası kadavradan nakil olmak için beklemektedir. Türkiye’de yılda ortalama 3500-4000 organ nakli yapılmaktadır. Bu nakiller sırası ile en çok böbrek, karaciğer ve kalp naklidir. Türkiye’de organ nakli daha çok canlı vericili nakiller şeklinde yapılmaktadır; çünkü organ bağışının yeterli düzeyde olmaması sebebi ile kadavradan yapılan nakiller istenilen rakamların çok altındadır. Buna rağmen Türkiye’de yapılan nakillerin başarı oranları oldukça yüksektir.
Organ nakli başarımız dünya ortalamasının üzerinde
Organ nakli, organlar işlevini yitirdiğinde bir an önce uygulanması gereken önemli bir tedavi şeklidir. Özellikle son 10 yıldır Türkiye’de de önemli gelişmeler sağlanmıştır. Artık organ nakli rutin ameliyatlar arasında görülmeye başlanmıştır. Türkiye de organ nakil ameliyatları yüksek başarı oranları ile yapılabilmektedir. Hatta Dünya standartlarının bile üzerine çıkabilmektedir. Bu ameliyatlar ne kadar çok yapılır ve insanların hayatı kurtulabilirse iyi sonuçlar ve deneyim de giderek artmaktadır. Bu sebeple başarı grafiği de günden güne yükselmektedir. Hastanelerimizin alt yapı kalitesinin ve deneyimli hekimlerin artması ile artık hastalar tedavi olmak için yurtdışına gitmemektedir. Tam aksine yurtdışından ülkemize tedavi olmak için yabancı hastalar gelmektedir Buna ek olarak dünyanın pek çok ülkesinden organ nakli cerrahları bu konuda eğitim almak için Türkiye’yi tercih etmektedir.
Yasadışı organ nakillerine geçit verilmiyor
Sağlık Bakanlığı’nın sıkı denetim programları sayesinde organ nakli konusunda olabilecek yanlış uygulamalar engellenmektedir. Herhangi bir hastaya ruhsatı olmayan bir hastanede kısacası legal olmayan bir yol ile nakil yapılması söz konusu değildir; çünkü organ nakli yapacak hastaneler ruhsatlandırılmaktadır. Organ nakli için teknik ve teknolojik alt yapı gerekliliğinin sağlanması ve organ nakli merkezinin sorumlusunun bu konuda yeterli olması istenmektedir. Nakil olacak kişiler de Sağlık Bakanlığı tarafından T.C. kimlik numaraları üzerinden takip edilmekte ve sonuçlar birebir izlenmektedir. Dolayısıyla yasadışı bir ameliyatın yapılması söz konusu değildir.
Nakil olan hastaları sanıldığının aksine zor günler değil sağlıklı bir hayat bekliyor
Nakil olan kişiler en çok nakledilen organın çalışmamasından, organ reddinden ve organ naklinden sonra normal hayatlarına devam edip edemeyeceklerinden endişe etmektedirler. Hastalarımız bilmelidirler ki merkezlerimiz her türlü sorunun üstesinden gelebilecek deneyim ve altyapıya sahiptirler. Böbrek nakli için düşünülürse haftada 3-4 gün 4-5 saat diyalize bağlı kısıtlı bir yaşamları varken nakil sonrası tamamen normal hayata dönmektedirler Bunun için organ nakli çok önemlidir. Karaciğer yetmezliğinde ise böbrek yetmezliğindeki gibi bir diyaliz şansı bile yoktur. Karaciğer yetmezliğinde hastalar ölümle yaşam arasında gidip gelmektedirler. Dolayısıyla karaciğer nakli olmuş bir kişi yaşama yeniden ve daha sıkı tutunmaktadır.
Ameliyat sonrası süreçte kontrollerin bırakılmaması gerekiyor
Nakil sonrası dönem, nakil kadar önemlidir. Bir nakil hastası için ilk 1 yıl oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Hastalar naklin gerçekleştiği merkez ile bağlantılarını asla kesmemelidir. Hastaların dikkat edeceği en önemli konulardan biri de doktorlarının belirttiği ilaçlarının kullanımına dikkat etmeleridir. Nakil sonrası doktorunun belirleyeceği istirahatten sonra (yaklaşık 2 ay sonra) kişi iş yaşamına geri dönebilmektedir.
Ailenizle organ bağışı hakkında konuşun
Organ bağışı konusunda toplumun en küçük yaştaki bireyinden en büyüğüne bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle özellikle aile arasında organ yetmezliğinin riskleri, organ bağışının önemi gibi konular gündeme getirilmelidir. Ancak bu sayede organ ihtiyacı olan kişiler için doğru karar verilebilir ve yeniden hayata dönmeleri sağlanabilir.