Tüm dünyayı alarma geçiren büyük bir salgınla karşı karşıyayız. Bu durum herkeste büyük bir endişe ve korku yaratıyor. Dolayısıyla sadece hastalıktan korunmak için değil aynı zamanda psikolojik olarak da büyük bir sınavdan geçiyoruz. Hastalığa yakalanma riski gerekli önlemler alındığında en aza inse de yaşadığımız korku panik bozukluk gibi psikolojik hastalıklara da zemin hazırlıyor. Nörolog Mehmet Yavuz, Covid-19 ile mücadele ettiğimiz şu günlerde panik ataklarla nasıl baş edileceği hakkında önemli bilgiler veriyor.
Beynin kişiye kötü bir şakası…
Büyük bir salgın hiç beklemediğimiz bir anda hayatımızın merkezine yerleşti sadece sosyal hayatımızı değil iş hayatımızı de yeniden şekillendirdi. Hal böyle olunca daha önce yaşamadığımız bir düzene alışmaya çalışıyor ve belli zamanlarda zorlanıyoruz. Bu durum ciddi korku ataklarını da beraberinde getiriyor. Hatta birçok kişi yaşadığı korku sebebiyle kalp krizi dahi, geçirdiğini düşünüyor. Gittikçe zorlaşan hayat şartları, yaşanan yoğun stres ve benzeri birçok olumsuzluk ile ortaya çıkabilen “panik atak”, çağın hastalığı haline geliyor.
Hastalığı “Akut ve ani olarak gelişen yoğun korku ve anksiyete nöbeti” olarak tanımlamak mümkün. Hastalık, yalancı semptomlarla beyne bir tür kötü şakalar yapıyor. Atak esnasında kişi öleceğini ya da çıldıracağını düşünerek panik havası ile ne yapacağını şaşırıyor. Beyin henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı vücuda acil hastalık alarmı veriyor, bu andan itibaren vücudun tüm organları aslında mevcut olmayan bu hastalığa karşı savunmaya geçiyor. Panik atak rahatsızlığında kişi çoğunlukla kardiyovasküler rahatsızlıklar, felç ve beyin kanaması gibi beyin hastalıkları, mide kanaması, bulaşıcı hastalıklar gibi durumlar ile karşılaştığını düşünüyor.
Kişiler çoğu zaman kalp krizi geçirdiğini sanabiliyor
Panik atağı bir örnekle anlatacak olursak; diyelim ki, virüs sebebiyle korkularınız üst seviyeye ulaştı ve beyin kalp krizi alarmı verdi. Bu durumda nabız hızlanır, tansiyonda iniş çıkışlar yaşanır, terleme olur, kana geçen fazla miktarda adrenalinden dolayı ısı derecesi düşer, el ve kollarda uyuşmalar meydana gelir, vücut beyinden gelen alarma karşı üst düzey savunmaya geçer. Böylece kalp krizi geçirdiğini sanan birey, yaşadığı yoğun ölüm korkusu ile kendini en yakın sağlık merkezine zor atar. Ancak hastanedeki tüm tetkikler kalp krizinin olmadığını gösterir. Kişi bununla da yetinmez olası tüm araştırmaları farklı sağlık merkezlerinde tekrar yaptırır. Hiçbirinde sonuç farklı değildir. Tüm doktorlar kalp yönünden sağlam raporu vermesine rağmen, bilinmeyen bir zamanda yine aynı sendrom yaşanır. Kişi her defasında “Ya gerçek kalp krizi yaşıyorsam” şüphesi ile yine hastanelere koşar. Bu durum böyle yaşanır durur.” Bu rahatsızlığa yakalanan kişiler genelde hassas, kendilerine ve çevrelerine önem veren, dostluklara değer veren özelliklere sahiptir.
Panik atak ile nasıl baş edilir?
Olağanüstü bir durum yaşıyoruz, dolayısıyla panik ataklar her zamankinden daha fazla yaşanabilir. Bu noktada her atakta hastaneye gitmek virüsü kapmayı kolaylaştıracağından kişinin kendi iradesini kontrol altında tutabilmesi çok önemlidir. Bunun yanı sıra panik atak için kesin tedavi seçeneklerini düşünmek çok önemlidir. Çünkü sadece iradeyi kontrol ederek bu hastalığı yenmek pek mümkün değildir. Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi ve TMS uygulamaları, başlıca tedavi seçenekleridir. Uzun soluklu olan panik atak tedavisinde ilaçlar yaklaşık 2 hafta sonrasında etkisini göstermeye başlar. Bu sebeple tedavide sabır en önemli unsurdur. Hastaların ilaç tedavisini iyileştiklerini düşünerek yarım bırakmamaları da oldukça önemlidir.
Ağır vakalarda ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve psikoterapi de uygulanabilir. Psikoterapi de hasta da panik atağa neden olan etkenlerin telkin yoluyla ortadan kaldırılması esasına dayanır. Hastaya panik atakla baş etme mekanizmaları öğretilir. Atağı yatıştıracak nefes alıp verme teknikleri öğretilir.
TMS yöntemi ile ataklarınızı durdurun
Özellikle ilaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen hastalarda TMS seansları denenebilir. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezi resetlenerek temelden tedavi imkânları araştırılır. Bu tedavinin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Her yaşta hastaya uygulanabilir. Hamilelikte de gönül rahatlığı ile TMS tedavisi görülebilir.