Sağlıklı ve mutlu yaşamayı konu alan “Sen Çok Yaşa” projesini hayata geçiren Pfizer, Türkiye’nin yaşlanma algısını, yaşlılıktan beklentilerini ve yaşlılık ile ilgili endişelerini belirlemek amacıyla Türkiye’nin Yaşama Bakışı Araştırması’nı gerçekleştirdi. Araştırma Türkiye’nin ideallerdeki 4 farklı yaşlılık tarzını ortaya çıkardı.
Pfizer Türkiye, Nielsen Pazar Araştırma Grubu ile birlikte 30-60 yaş arasındaki 532 kadın, 548 erkek toplam 1.080 katılımcı ile yapılan anketler yoluyla Marmara (İstanbul/Bursa/Kocaeli/Tekirdağ), Ege (İzmir/Aydın), İç Anadolu (Ankara/Kayseri), Akdeniz (Antalya/Adana), Karadeniz (Samsun/Trabzon), Doğu ve Güneydoğu Anadolu (Gaziantep/Erzurum) bölgelerinde “Türkiye’nin Yaşama Bakışı” araştırmasını gerçekleştirdi. Araştırmaya göre Türkiye’nin 4 ideal yaşlılık tarzı “Dinçler,” “Rasyoneller,” “Geleneksel Spritüeller” ve “Aile Büyükleri” olarak gruplanıyor.
Dinçler: “Bugünkü gibi bakımlı olacağım”
Yüzde 38 ile en büyük grubu oluşturan “Dinçler” ortalama 42 yaşında olup, en çok Bursa ve İstanbul gibi illerde ikamet ediyorlar. Yaşlandıklarında mevcut yaşam tarzını korumak isteyen bu kişiler aile ve arkadaşlarıyla evde vakit geçirmenin yanı sıra aileleriyle dışarıda vakit geçirmekten de hoşlanıyor. Televizyon, gazete, radyo gibi iletişim araçlarını yoğun olarak kullanıyor, ama aynı zamanda internette de vakit geçiriyorlar. İnternette oyun oynamayı seviyorlar ve e-posta adresleri bulunuyor. Gelecekteki sağlıkları konusunda endişelenmediklerini belirten bu grup, kendini olduğundan yaşlı değil, olduğu yaşta hissediyor. “Dinçler”in önemli bir özelliği aileleriyle birlikte olmadıkları zaman yalnız olduklarını düşünmemeleri. Bu grup aynı zamanda maddiyata önem veriyor. Yüzde 81 oranında yaşlandığımda “Dinç kalmak isterim” diyen bu grup için genç ve dinç görünüş önem taşıyor ve “yaşlandıklarında da bugünkü gibi bakımlı olacaklarını,” “genç bir görünüme sahip olmak için kozmetik ürünler kullanabileceklerini” ifade ediyorlar.
Rasyoneller: “Yaşlılığımı maddi açıdan garanti altına almak isterim”
Yüzde 28 ile ikinci en büyük grubu oluşturan “Rasyoneller”in en önemli özelliği yaşlılıklarını maddi açıdan garanti altına almak istemeleri. Ortalama 42 yaşında olan ve yaşlandıklarında daha bireysel bir hayatı tercih eden bu grup için her şeyden önemli olan “maddi olarak kendine yetebilmek”. Bunun için de iyi bir kariyer yapmış olmanın önemine inanıyorlar. En çok İzmir, Kayseri, Aydın, Erzurum, Tekirdağ gibi illerde ikamet eden bu grup, “sağlıkları için başka harcamalarından fedakarlık yapmak” istemiyorlar. İnternette bol bol vakit geçiren bu grup, Google kullanmanın ve internette oyun oynamanın yanı sıra internet bankacılığı da kullanıyor. “Mevcut yaşamda” hobilerine eğilmenin önemine inanan “Rasyoneller” internetin yanında dergileri de “daha sık” takip ediyor.
Geleneksel Spritüeller: “Kendine yetebilmek fiziksel olarak muhtaç olmamaktır”
Yüzde 25 ile üçüncü büyük grubu oluşturan “Geleneksel Spritüeller” yaşlılıkta daha çok geri planda kalmayı tercih ediyor. Ortalama 43 yaşında olan bu grup için yaşlılıkta cinsellik önemini kaybederken (yaşlılıkta cinsel yaşamın önemi ile ilgili ifadeye katılım oranı sadece yüzde 7), manevi hayata verilen önem öne çıkıyor (yüzde 75). Onlar için kendine yetebilmek “Fiziksel olarak kimseye muhtaç olmamak” anlamına geliyor. Hobiler ya da internetten çok akraba/arkadaş/komşu ziyaretlerine vakit ayıran bu grup dışarıdaki vaktini daha çok ailesiyle birlikte geçirmeyi tercih ediyor. Daha çok İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon gibi illerde ikamet eden “Geleneksel Spritüeller” genellikle ortalama sınırlar içinde hareket etmeyi tercih etseler de sosyal medyanın kapsayıcılığı onları da içine alıyor ve diğer gruplara göre daha yüksek Twitter kullanım oranı gözlemleniyor.
Aile Büyükleri: “Sağlıklı bir yaşam zengin olmaktan daha önemli”
Yüzde 9 ile son grubu oluşturan “Aile Büyükleri” yaşlılık dönemlerini aile içinde geçirmek istiyorlar. Çoğu Antalya, Kocaeli gibi illerde ikamet eden bu grubun büyük kısmı evli ve çocuk sahibi. Onları ilgilendiren dinç kalmaktan çok yaşlandıklarında statülerini koruyabilmek (yüzde 90). Yaşlandıklarında “saygı duyulan, sözü dinlenen biri” olmak istiyorlar. İlerleyen yaşlarda çevrelerinde sürekli aile veya arkadaşlardan birilerinin olması onlar için önem taşırken (yüzde 90), yalnız kalmak onları korkutuyor. Onların iyi bir yaşlılıktan anladığı şey, mutlu bir aile hayatına sahip olmak. Çocuklarının iyi bir hayat kurduğunu görmek ve torunlarına kendileri bakmak istiyorlar. Dolayısıyla boş zamanlarında olabildiğince çocuklarıyla vakit geçirmeye çalışıyor, aileleriyle birlikte değilken kendilerini yalnız hissediyorlar. Sağlık konusunda duyarlı olan bu kesim “sağlıklı bir yaşamın zengin olmaktan daha önemli” olduğuna inanıyor ve dolayısıyla “sağlığı için başka harcamalardan fedakarlık yapmaktan” çekinmiyor. “İyi yaşlanmak için stresten uzak yaşamanın öneminin” farkında olan “Aile Büyükleri”ne göre iyi bir yaşlılık için iyi beslenmek de çok önemli. Kendini olduğundan daha yaşlı hissetme eğiliminin ağır bastığı bu grubun, şimdiye kadar çoğunlukla yaşlılık hayatı hakkında düşünmemiş olması dikkat çekiyor. İnternet kullanımında ise daha çok Google ve gazetelerin internet sitelerini tercih ediyorlar.
Araştırma aynı zamanda Türk insanının gözünde yaşlılık kavramının 65 yaşında başladığını ortaya koyuyor. Yaşlılık denince, daha genç yaş grubu içerisinde mutlu aile kurmak, orta yaş için çocukların geleceği, 50 yaş üstü yaş grubunda ise huzurlu yaşam önem kazanıyor. Her 2 kişiden biri yaşlandığında hayatında bir değişiklik olmayacağını düşünürken, Türk halkının yüzde 70’i kendini olduğu yaşta hissediyor ancak 5 kişiden 1’i kendini olduğundan daha genç görüyor.