Türkiye’nin immünoterapi alanında Ortadoğu ve Kafkasya için önemli bir merkez olacağını belirten İmmüno-Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Uğur Coşkun’un da katıldığı seminerde; Libya, Ürdün, Fas, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkiye’den değerli hekimler, kanser aşısı ile ilgili gelişmeleri konuştu.
Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya’dan Onkolog ve Göğüs Hastalıkları uzmanlarını biraya getiren ve tıp dünyası açısından da büyük önem taşıyan seminer, 25 Ekim’de İstanbul’ da gerçekleşti. Akciğer kanseri de dahil kanser tedavisinde bağışıklık artırıcı tedavi olarak bilinen immünoterapi yöntemi ve kanser aşısı hakkında da konuşulan seminere, Gazi Üniversitesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber’in moderatörlüğünde, Gazi Üniversitesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mustafa Benekli, ve Anadolu Sağlık Merkezi’nden Medikal Onkolog-Hematolog Prof. Dr. Necdet Üskent konuşmacı olarak katıldı.Seminerde tıp dünyasında büyük ilgi ile takip edilen, son zamanlarda gittikçe önem kazanan akciğer kanserinde bağışıklık artırıcı tedavide kullanılan Küba’ da geliştirilen akciğer kanser aşısı da tartışıldı. Prof. Dr. Uğur Coşkun’ un açıklamalarına göre kanser tedavisindeki geleneksel yöntemlere ek olarak geliştirilen immünoterapi yöntemi ile ilgili halen araştırmaların sürdüğünü belirttti.
Kanser türleri ve akciğer kanseri oranları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Uğur Coşkun, “2009 yılı kanser istatistiklerine göre ülkemizde her yıl yaklaşık 98 bin erkek ve 63 bin kadın kansere yakalanıyor. Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam ediyor. Türkiye’de 2009 yılında yaşa standardize edilmiş kanser hızı 100 bin kişide, erkeklerde 269,7, kadınlarda ise 173,3’dür. Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam ediyor. Sağ kalım süresi incelenen kanserler içinde en kötü olan ve hastaların yarısının ileri evrede teşhis edildiği türü akciğer kanseri. Yaklaşık 235 bin kanser vakasının içinde akciğer kanseri hastası olanların sayısı 56 bin kişi ” dedi. Prof. Dr. Necdet Üskent, immünoterapi ve güncel terapatik seçenekler konularında Dünya’da yapılan çalışmalardan, Türkiye’den ve Dünya’dan akciğer kanseri hastası profilinden ve tedavi aşamaları ile kanser aşısına karşı yaklaşımlar hakkında bilgi verirken konuşmasına “ Akciğer kanserindeki güncel yaklaşımlar yeni hedefe yönelik ilaçlar immüno terapi ve aşılama stratejileridir. T hücre bloğunu kaldıran yeni ilaçlar sağkalıma önemli katkılar sağlıyor.
Ayrıca küçük hücreli olmayan ve onkojen bağımlısı olmayan akciğer kanserlerinde geliştirilmiş gangiojid tipi bir aşının ilk çalışmalarının başarılı olmuş ve seçilmiş hastalarda kemoterapi sonrası yanıt varsa veya hastalık stabil seyrediyorsa sağkalımı, aşı almayanlara göre 3 kat daha uzatmıştır. Bu konuda 1086 hastalık doğrulama çalışması devam etmektedir” diye devam etti.Prof. Dr. Mustafa Benekli, kanser tedavisi hakkında gelişmeleri ve umut veren aşıları değerlendirirken yaptığı konuşmada ise Kanser aşılarının kullanıldığı kanserler arasında en ümit veren aşılardan birinin akciğer kanseri idame tedavisinde kullanılan racutumomab olduğunu söyledi. Diğer kanserler arasında metastatik hormon dirençli prostat kanserinde kullanılan Spileucel-T ve ProstVac ile melanomda başarılı sonuçlar alınan T-vec olduğunu belirtti.
Immünoterapi, Sağlık Turizminde Türkiye İçin Yeni Bir Alan Oluşturacak
Orta Doğu, Kafkasya ve Balkanlarda kanser tedavisinde kullanılan immünoterapi yöntemi edeniyle çok sayıda hasta Türkiye’yi tercih ediyor. Hem kullanılan yöntemler hem tedavinin daha ekonomik olmasıTürkiye’yi tercih edilir ülke konumuna getiriyor. Türkiye ekonomisi için bunun çok önemli bir değer olduğunu vurgulayan İmmüno-Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Uğur Coşkun, Türkiye’ye gelecek hasta sayısının 2015 yılında önemli bir oranda artacağını belirtti. Prof. Dr. Uğur Coşkun yaptığı açıklamada “Kafkas ülkelerinde 100,000 ‘de 30.7 kişide Akciğer Kanseri görülür iken Kuzey Afrika’da 17.1 kişide görülüyor.
Standart kemoterapiler yanında gelecek 10 yıl immunoterapilerin kullanımıda hızlı bir artış beklenmektedir. Türkiye’nin dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmesi ve Bakanlığın bu konudaki çalışmaları sayesindeTürkiye, çevre ülkeler için cazibe merkezi haline gelmektedir. Hasta sayısının 10 yıl içinde 20 kat artması beklenmektedir. Kanser tedavisi alanıdaTürkiye en çok Romanya Bulgaristan, Azerbeycan. Rusya ve Irak’tan hastalar gelmektedir. 2012 verilerine göre Romanya’dan 1748, Bulgaristan’dan 1489, Azereycan’dan 534, Irak/tan 377 ve Libya’dan 321 Hasta Onkoloji alanındatedavi için Türkiye’yi tercih etmiştir ” dedi