Göz hekimlerinin meslek örgütü Türk Oftalmoloji Derneği, katarakt ameliyatları ile ilgili yazılı ve görsel medyada yer alan kampanyalara tepki gösterdi ve çarpıcı bir uyarı yaptı: “Yanlış bilgi vererek hastaları yanıltanlar var! Lütfen kanmayın! ”
Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak: “Ülkemizde katarakt ameliyatlarının ne reklama ne de kampanyaya ihtiyacı var. Sağlık bezirganlarının kampanya adı altında düzenledikleri ‘tuzaklara’ karşı vatandaşlarımızı dikkatli olmaya çağırıyoruz!”
İleri yaşların hastalığı olarak bilinen “katarakt” konusunda göz hekimlerinin çatı meslek örgütü Türk Oftalmoloji Derneği’nden çarpıcı bir açıklama geldi.
Son günlerde katarakt konusunda bazı yanıltıcı bilgilere dayalı haber ve hatta reklamların yapıldığını belirten Dernek, “Vatandaşlarımızı kampanya adı altında sunulan ama esasında reklam olan açıklamalara karşı dikkatli olmaya davet ediyoruz. Muayene ve ameliyat ücreti almadan katarakt tedavisi yapacağı taahhüdünde bulunan kuruluşlar, farklı isimler altında ek ücretler talep edebiliyor. Böyle bir durumda bu kuruluşlara başvurduğunuzda sizden istenen fark ücretini ödemeyi reddedin ve elinizdeki belgelerle resmi kurumlara ve bize başvuruda bulunun” çağrısında bulundu.
Türk Oftalmoloji Derneği(TOD) Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, kataraktın sık görülen bir göz rahatsızlığı olması nedeniyle ‘istismara’ son derece açık bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemizde katarakt ameliyatlarının, ne reklama ne de kampanyaya ihtiyacı var. Ülkemizde 68 üniversite hastanesinde ve 28 tanesi eğitim hastanesi olmak üzere çok sayıda kamu hastanesinde ve geniş bir özel kurum yelpazesinde bu işlem yüzlerce göz hekimimiz tarafından en yüksek kalitede ve başarıyla yaygın olarak yapılmaktadır. Bu nedenle, sanki bu alanda bir sorun varmış ve özel bir kuruluş bu sorunu çözecekmiş gibi bir algı yanılsaması oluşturmaya çalışılmaktadır. Bu ülkede bu tür hususlarda sorunu saptayacak ve çözüm bulacak otoriteler Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır.
Bu nedenle böyle reklam esaslı başlıklar altındaki ‘tuzaklara’ karşı vatandaşlarımızı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bazı sağlık kuruluşlarının bu konuyu ticarileştirme çabalarına, ‘bezirganvari’ davranışlarına karşı hastaların dikkatli olması gerekiyor. Sağlık , ticari çıkarlara feda edilemez. Dernek olarak, hastalarımızı, dürüst çalışan hekim ve kurumlarımızı korumak amacıyla, tüm bu faaliyetlerin idari ve hukuksal yönden kovuşturulması için resmi makamlara ve yargıya müracaatlarımız yapılmış olup bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Türk Oftalmoloji Derneği Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili açıklaması şöyle: Katarakt, sık görülen bir hastalık olması nedeniyle öteden beri bazı sağlık kuruluşları ve kişiler tarafından istismar edilen bir sağlık sorunudur. Son günlerde yazılı ve görsel medyada, ticari kaygıların ön planda tutulduğu ve esasta yetkili olmayan bazı kişilerin kamuoyunu yanlış bilgilendiren açıklamaları görülmektedir. Bunlardan biri de katarakt ameliyatı sayısı ve bunların ‘yüzde 80’inin gereksiz olduğu yönündeki açıklamadır ! Ülkemizde gerçekleştirilen katarakt ameliyatı sayısı bazı özel sağlık kuruluşlarınca ifade edildiği gibi milyonlarca değil, 400 bin civarındadır. 2012 yılında gerçekleştirilen bu ameliyat sayısı, giderek zenginleşen ve ortalama yaşamın uzadığı bir ülkede nüfusla karşılaştırdığımız zaman yüksek değildir. Çünkü katarakt, ileri yaşların hastalığı olarak öne çıkmaktadır. Gereksiz ameliyat yapılması hususunda göz hekimi olmayan birisinin değerlendirmesini ciddiye alma olanağı yoktur. Bu husus tamamen hekimlerin tıbbi değerlendirmesi çerçevesindeki bir konudur.
Kampanyalara temkinli yaklaşınız
Katarakt tedavisinin “ticarileştirilmesine” yönelik bazı kampanyaları kaygıyla izlediğimizi kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz. Ülkemizde faaliyet gösteren özel ve kamu tüm sağlık kuruluşlarının donanımları yüksek standarttadır. Tüm sağlık kurumlarında nitelikli ve mesleğine bağlı göz hekimlerimiz çalışmaktadır. Hipokrat yeminine bağlı olarak amaçları hastalarına “yardım eli uzatmak” olan göz hekimlerimiz arasında “en iyisi” gibi tanımlamalarla ayrımlar yapmak, “kendi bünyesinde görev almayan hekimleri” küçük düşüren ifadeler kullanmak, “en doğru teşhis”, “en iyi malzeme” gibi ifadelerle diğer sağlık kuruluşlarını karalamak, ülkemizin çok kaliteli sağlık ordusuna yapılan çok büyük bir haksızlıktır!
4 bine yakın göz hekiminin tek temsilcisi olan Türk Oftalmoloji Derneği olarak, tanıtım etiğine ve sağlık etiğine uymayan bazı kampanyaları şiddetle kınıyor ve bu alanda herkesi sağduyulu olmaya ve ticari kaygılardan uzak durmaya davet ediyoruz.
“Fark ücreti” kandırmacasına dikkat
Katarakt ameliyatıyla ilgili olarak yapılan kampanyalar konusunda ise, hastaların çok dikkatli olması gerekmektedir. “Fark ücreti” almadan sadece SGK ödemesi ile muayene ve ameliyat yapıldığı yönünde beyanlarda, reklamlarda bulunulmakta, hastalar cezbedilmekte ve hatta belirli kliniklere taşınmakta ancak daha sonrasında “tetkik ücreti” ve benzeri gerekçelerle hastalardan muhtelif ücretler tahsil edilmektedir. Bazı hastalardan ise, “uzak-yakın-astigmatizma düzelten lens”, “lazerle bıçaksız katarakt ameliyatı” gibi bazı yönlendirmeler ile yüksek fark ücretleri istenmektedir.
Katarakttan fark alınmayacağı sözüyle bazı kurumlara hastalar davet ediliyorsa, bu kurumların, ne tetkik ne de başka bir gerekçeyle fark ücreti talep etmemeleri gerekir ! Çünkü bu tür işlemlerin tümü katarakt ameliyatı grubundadır ve SGK’nın ödeme yaptığı paket işlemler sınıfındadır. Hastalarımızı, fark almadan muayene ve ameliyat vaat eden bu kuruluşlara hiçbir isim altında fark ödememeleri, bu tarz ‘tuzak’lara düşmemeleri konusunda uyarıyor, daha dikkatli ve bilinçli davranmalarını tavsiye ediyoruz.
Katarakttan fark almayacağını beyan eden bir kuruluşta farklı bir ödeme yapmak zorunda kalan hastalar, ilgili belgeleriyle resmi kurumlara veya bize başvuruda bulunabilir.
Vatandaşlara gereksiz tetkik ve ameliyatlar yapanlar cezalandırılıyor
Maalesef, etik dışı yollarla hasta sayılarını ve gelirlerini haksız bir şekilde artırma yolunu seçmiş, hastalarımızın göz sağlığını tehdit edecek ölçüde abartılı muayene ve ameliyat sayılarına ulaşan bazı sağlık kuruluşları da vardır. Bunlar, çeşitli yöntemlerle vatandaşlarımızın aklını çelerek ‘göz taraması’ adı altında gerekli-gereksiz tetkik ve ameliyatlara yönlendirmektedir. En başta hastanın sağlık hakkına yönelik bir saldırı olan bu tür uygulamalar, tüm vatandaşların ödediği prim ve vergilerle oluşturulan kamunun sağlık bütçesine zarar vermektedir. Yasal olmayan bu uygulamalar, tespit edildiğinde Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından cezalandırılmaktadır. Vatandaşlarımızı bu konuda da daha bilinçli, dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz.
Türk Oftalmoloji Derneği, yasa ve etik dışı bu tür davranışların tümüne karşı duruş sergileyerek halkımızın göz sağlığını ve kurallara saygılı davranan hekimlerimizin ve sağlık kuruluşlarının haklarını koruma azmindedir. Bu kampanyalarda mağdur olan hastalarımızın ellerindeki makbuz ve belgelerle Derneğimize başvurmaları halinde Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği, Reklam Kurulu, RTÜK ve Yargı organları nezdinde girişimlerimize katkıda bulunmuş olacaklardır.