Sağlık ve iyi yaşam alanının lider şirketi Philips, 16 Mart Dünya Uyku Günü’nde düzenlediği panel ile uyku apnesi ile trafik kazaları arasındaki çarpıcı ilişkiyi gözler önüne serdi.
Alanında uzman konuşmacıların katıldığı panelde obstrüktif uyku apnesinin sebebi, tedavi yöntemleri, uyku bozukluklarının insanların hayatını nasıl etkilediği tartışıldı ve Philips’in uyku bozuklukları tedavisine yönelik çözümleri ve www.uykuluyum.com web sitesi hakkında bilgi paylaşıldı.
Toplumların sağlık ve yaşam kalitesini geliştirmeyi misyon edinen Philips, 16 Mart Dünya Uyku Günü’nde düzenlediği panel ile uykunun önemine yönelik farkındalık oluşturdu. Obstrüktif uyku apnesi ve trafik kazaları arasındaki ilişkiyi tartışmak ve uykunun önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen panele alanında uzman konuşmacılar katıldılar.
Türk Uyku Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, Uyku Bozuklukları Uzmanı Dr. Sabri Derman, Uzm. Dr. Ceyda Kırışoğlu, Uzm. Dr. Muhammet Emin Akkoyunlu, Güvenli Sürüş Eğitmeni Alptekin Işıkalp, Türk Philips Evde Sağlık Bakımı Ürünleri Yöneticisi Tarık Altıparmak ve Philips CEO’su ve Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Willem Rozenberg’in konuşmacı olarak yer aldığı panelde uyku apnesinin insan hayatı ve ekonomiye olan etkileri tartışıldı.
Trafik kazalarının üçte biri uyku apnesinden kaynaklanıyor…
Türk Uyku Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, panelde yaptığı konuşma şunları söyledi: “Uyku hastalıklarının sosyal ve ekonomik götürüsü çok fazla. Kişinin uykuda solunum bozukluğu varsa sağlık harcamaları yüzde 48 artıyor. Dünya istatistiklerine göre, trafik kazalarının üçte biri uyku apne sendromu nedeniyle oluyor. Araştırmalara göre eğer hastalık tedavi edilirse bu kazalar yüzde 73 azalıyor. Uzun vasıta şoförlerinde uyku apne sendromunun sorgulanma zorunluluğu var fakat denetleme problemi yaşanıyor. 5.021 kişi üzerinde 12 bölgede yaptığımız bir çalışmada uyku apne sendorumu sıklığının ülkemizde yüzde 14 olduğunu saptadık. Uyku apne sendromunun bu kadar sık rastlanmasına rağmen eğer teşhis edilirse tedavisi çok rahat yapılabilen bir hastalık olduğunu söyleyebiliriz.”
Uyku bütçesi açık bir milletiz…
Uyku Bozuklukları Uzmanı Dr. Sabri Derman uyku bozukluklarının saptanamadığı için bu kadar başa çıkılmaz olarak görüldüğünü belirterek “Yüzde 99.9 insanın düşündüğü gibi uyku bir dinlenme hali değildir. Uyku beyin için olmazsa olmaz bir süreçtir. O süreç içinde yaptığı iş, gün içinde gelen bilgilerin değerlendirilmesi ve sınıflandırılmasıdır. Uyku apnesinin yaptığı en büyük hasarlardan birisi beynin sürekli olarak kısa kısa uyandırılması sebebiyle bilgilerin değerlendirilmesi fonksiyonunun bozulmasıdır. Sonuçta bunu yaşayan insanlar yorgun, keyifsiz ve isteksiz uyanıyorlar. Uyku hastalarının büyük bir çoğunluğu bu nedenle depresyon yaşıyor. Kaliteli uyku beynin ve dolayısıyla vücudun bütün fonksiyonlarının doğru tamamlanması için şart.” diye konuştu.
İş kazalarının azaltılması için uyku tedavisi şart…
Uzm. Dr. Muhammet Emin Akkoyunlu dikkat gerektiren iş kollarında uyku apnesi sendromu yaşanmasının çok tehlikeli olduğunun altını çizerek “Her türlü güvenlik önlemi alınmasına rağmen eğer uyku tedavi yöntemleri uygulanmazsa iş kazaları azalmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre 50 promil alkol verilen hastalar ile uyku apne sendorumu yaşayan hastalar aynı düzeyde etkileniyor. TUİK verilerine göre 2010 yılında 259 bin kaza yaşanmış, yüzde 98’i insan kaynaklı bu kazalarda 4.045 kişi ölmüş.” dedi.
Uzm. Dr. Ceyda Kırışoğlu ise “Uyku apnesi hastaları arasında yapılan araştırmaya göre CPAP kullanmaya devam eden hastaların 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde yüzken cihazı kullanmayı bırakan hastalarda bu oran yüzde 75’e düşüyor. Ayrıca uyku apneli hastaların kaza yapma oranı 2-7 kat daha fazla oluyor” diye konuştu.