2012 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’yla birlikte Türkiye’de işyeri hekimliğinin temelleri de atılmış oldu. Birçok ülkede ayrı bir uzmanlık alanı olarak eğitimleri verilen işyeri hekimliğinin, Türkiye’de de ayrı bir uzmanlık alanı olması adına çalışmaların yapılması bekleniyor. Böylelikle meslek hastalıkları üzerine daha detaylı araştırmalar yapılarak, hastalıkların önlenmesi adına çalışmalar gerçekleştirilebilecek.
İşyeri hekimliği ile normal hekimlik arasında büyük farklılıklar var. Normal hekim hastaları muayene ve tedavi ederken, işyeri hekimi oluşabilecek hastalıklara karşı önlem alınmasını ve gerekiyorsa işyerinin uygun koşullara getirilmesini sağlıyor. Konu ile ilgili açıklama yapan İşyeri Hekimi ve Güvenbir OSGB Genel Müdürü Dr. Ali Çolak “Normal doktorlar herhangi bir sağlık problemi yaşandıktan sonra başvurulacak mercidir. Hastalık sonrası bir tedavi yapmaktadırlar ve yapılan tedavi -iş düzeltici- faaliyettir. İşyeri hekimliğinde ise bilgi birikiminin yanı sıra öngörü de çok önemli oluyor. Aynı zamanda proaktif bir görevdir, yani sağlık problemi oluşturabilecek detayları görerek, önleyici tedbirleri almaktadır.” açıklamalarında bulundu.
İşyeri hekimliğinin ayrı bir uzmanlık dalı olarak ele alınıp fakültelerdeki altyapının şimdiden oluşturulması gerektiğinin altını çizen Dr. Çolak, işyeri hekiminin yaptığı görevi bir örnekle de özetledi. “İşyeri hekiminin yapması gereken şey boynu tutulan bir çalışana kas gevşetici yazmaktan ziyade buna sebebiyet veren soruna çözüm üretebilmektir.” diyerek bu mesleğin birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ayrı bir uzmanlık dalı olarak ele alınması gerektiğini söyledi.
Meslek hastalıklarının önüne geçilebilir!
Çolak, tıp fakültelerinde işyeri hekimliği uzmanlığı için çalışmaların düzenlenmesi, ilgili bölümlerin açılmasının sağlanması halinde, meslek hastalıklarının önlenmesi konusunda daha derinlemesine araştırma yapılmasının mümkün olacağını belirtti. Böylece meslek hastalıklarının önlenmesinde önemli bir aşama kaydedilmesi bekleniyor.