İsveç’te yapılan ilk yapay organ naklinin kahramanları arasında yer alan 2 genç Türk bilim adamından Dr. Tolga Sütlü, “Bu kariyerimiz için çok önemli adımdı. Çalışmalarıma Türkiye’de devam etmek isterim” diyor.
Dünyanın ilk yapay organ naklini gerçekleştirerek tıp tarihine geçen İsveç’in Karolinska Enstitüsü’ndeki ekipte iki de genç Türk bilimadamı yer alıyor. İsveç’in başkenti Stockholm’deki Karolinska Enstitüsü Nobel ödüllerinde de belirleyici rol oynayan bir kurum… Burada geçen yıl gerçekleştirilen ameliyat ise tıp literatürüne geçti. Soluk borusu kanseri olan ve ölümüne kesin gözüyle bakılan 36 yaşındaki Afrikalı bir hastaya, kendi kök hücresinden geliştirilen sentetik soluk borusu takıldı. “Organ naklinde devrim” olarak nitelendirilen bu tekniği geliştiren 28 kişilik ekipte, 31 yaşındaki biyomühendis Dr. Tolga Sütlü ile Hücre ve Gen Tedavisi Merkezi’nin başındaki Doç. Dr. Evren Alıcı da yer aldı.
TÜRKİYE 11’İNCİSİ OLMUŞTU
Tolga Sütlü, 2000’de Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Türkiye 11’incisi olarak kazandığı Sabancı Üniversitesi’nde burslu olarak Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik okudu. Master çalışmalarını Stockholm Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü’nde tamamlayan Sütlü, doktora için kazandığı TÜBİ- TAK bursuyla Karolinska Enstitüsü’nde Hücre ve Gen Tedavisi Merkezi’ne girdi. Burada doktor oldu. 7 yıldır Karolinska’da çalışan Sütlü, halen kansere karşı tedavi yöntemlerinin geliştirilmesiyle ilgileniyor. 1993’te İzmir Amerikan Koleji’nden, 2001’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Evren Alıcı ise 2008’den bu yana Karolinska Enstitüsü’nde Hücre ve Gen Tedavisi Merkezi’nin başında bulunuyor. Liderliğini Prof. Dr. Paolo Macchiarini’nin yaptığı bir ekiple, dünyada ilk kez sentetik soluk borusu naklini gerçekleştiren Dr. Tolga Sütlü, tıp literatürüne geçen çalışmalarını SABAH’a aktardı. Afrikalı kanser hastasının Karolinska’ya geldiğinde ölmek üzere olduğunu belirten Sütlü şunları anlattı: “Hasta solunum cihazına bağlıydı. Daha önce birkaç kez ameliyat olmuş, radyoterapi ve kemoterapi görmüştü. Ancak hiçbiri kanserin ilerlemesini önleyememişti. Hastanın soluk borusunun özelliklerini bilgisayarlı tomografiyle çıkarıp İngiltere’ye gönderdik. İskeleti orada hazırlanıp bize yollandı. Gelen iskeletin üzerine kök hücre koyup, içinde besi sıvısı bulunan biyoreaktör denilen aletin içine yerleştirdik. Sürekli dönen bir aletin içinde iki gün hücreler büyütüldü. Bu organ için üretilmiş özel bir alet. Daha sonra hastaya nakledildi.” Operasyonda, hücrelerin yapılandırılması, karakterizasyonu, hastanın nasıl cevap verdiğiyle ilgilendiğini belirten Sütlü, “Bu ekipte yer almak benim için büyük bir şans. Kariyerim için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Araştırmalarımı Türkiye’ye dönüp kendi ülkemde sürdürmek istiyorum” diye konuştu.
ÖLÜYORDU, 6 AYDA İYİLEŞTİ
Tekniğin nasıl geliştirildiği, ameliyatın tüm ayrıntıları dünyanın en prestijli tıp dergilerinden Lancet’te sayfalarca yayımlandı. Buna göre; operasyon kapsamında, önce 3 boyutlu görüntüleme sistemleriyle Afrikalı hastanın soluk borusu incelendi. Soluk borusunun çapı ve uzunluğu belirlenerek, ölçüleri çıkarıldı. Sonra da alınan bu ölçüler İngiltere’ye Londra Üniversitesi’ne gönderildi. Yapay soluk borusunun iskeleti, hastanınkiyle birebir aynı ölçülerde polimer malzemeden üretildi. Oluşturulan iskelet daha sonra tekrar İsveç’e gönderildi. Bu iskeletin üzeri, hastanın kemik iliğinden alınan kök hücrelerle kaplandı. Hazırlanan yapay organ, 12 saat süren bir operasyonla kanserli soluk borusunun yerine hastaya nakledildi. Ve hasta 6 ayda normal yaşamına döndü.
(Sabah)