Sınava sayılı günler kala öğrencilerin pek çoğu benzer kaygılar yaşıyor. Sınavda başarılı olmazsam korkusunun yattığı kaygı, aşırı boyutlara taşındığında öğrencilerin sadece psikolojilerini değil, vücut sağlıklarını da olumsuz etkiliyor.
Öğrencilerin yaklaşık yüzde 60’ının sınav kaygısı yaşadığını belirten Ataşehir Doğa Koleji Rehberlik Uzmanı Merve Kuruhasanoğlu, mide bulantısından, baş dönmesine kadar pek çok olumsuzluğu beraberinde getiren kaygıyla baş etmek için derin ve sakin nefes almayı önerdi.
Kaygı, insanı motive eden ancak aşırı olduğu durumlarda psikolojik ve bedensel rahatsızlıklara neden olabilen bir durum. Aşırı sorumluluk sahibi, ders ve okul başarısını hayatının merkezine koymuş öğrencilerde sınav kaygısının daha fazla görüldüğünü belirten Ataşehir Doğa Koleji Rehberlik Uzmanı Merve Kuruhasanoğlu, sınav yaklaştıkça kaygının boyutunun arttığına da dikkat çekti.
KIZ ÖĞRENCİLER DAHA KAYGILI
Kuruhasanoğlu; “Sınav zamanı yaklaştıkça öğrenciler daha fazla kaygıya kapılabiliyor. Kimi durumlarda öğrencilerin yaşadıkları aşırı kaygı ve panik, onları, içinden çıkılmaz bir ruh haline sürükleyebilir. Yapılan araştırmalar, kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha fazla kaygı yaşadıklarını göstermiştir. Bunun nedeni kız öğrencilerin bu yaşlarda daha fazla sorumluluk duygusu yaşamaları olabilir” dedi.
“AYNI SORUYU ANLAMADAN TEKRAR TEKRAR OKUMAK KAYGI BELİRTİSİDİR”
Öğrencilerin, kaygı duydukları durumlarda heyecanlanmaya başlayacakları için kalp atışlarının hızlandığını bununla beraber daha hızlı nefes alıp vermeye başlayarak baş dönmesi, bulanık görme gibi fiziksel sorunlar yaşayabildiklerinin altını çizen Merve Kuruhasanoğlu, bu durumun öğrencilerin tansiyonlarında aşağı yukarı oynamaya neden olabileceğini söyledi.
Kuruhasanoğlu; “Eğer sınava girdiklerinde kilitlenip kalıyorlarsa aynı soruyu defalarca okuyor ama anlamıyorlarsa, konsantrasyonlarını bir türlü sağlayamıyorlarsa daha fazla paniğe kapılıyorlar. Bu durumda yapacakları tek şey var; kalemi ellerinden bıraksınlar, gözlerini kapatarak kendilerini huzurlu buldukları bir yerde hayal etsinler ve derin nefes alıp versinler. Derin ve sakin nefes almak, kalp atışlarını düzenleyecek, stresin vücutlarında oluşturduğu olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır” dedi.
“RİSKLİ SPORLAR İLE ALIŞKANLIK DIŞI YEME-İÇME DAVRANIŞLARINDAN UZAK DURULMALI”
Kuruhasanoğlu, öğrencilerin son günlerde yedikleri içtiklerine de dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sınava son birkaç gün kala kendilerini sakatlayabilecekleri riskli sporlardan uzak dursunlar, bilmedikleri bir şey yemesinler, rutin uyku ve yeme düzenlerini bozmasınlar. Bu dönemde stresin de etkisiyle mideleri çok hassas olabiliyor. Her zaman yedikleri içtikleri şeyler bile onlara dokunabiliyor. Şişkinlik, mide şikayetleri ve gaz sorunu gibi mide ve sindirim sistemi sorunları yaşayabiliyorlar. Bu nedenle kızartma, aşırı karbonhidrat içeren gıdalar gibi ağır gıdalardan, gaz yapabilecek yiyecek ve içeceklerden, aşırı şekerli gıdalardan uzak durmaları gerekiyor.”