Turizm sektörünün önemli bir ayağı olan kongre turizmi alanında başarılı çalışmalara imza atan Serenas Group, sektörde 20. yılını geride bırakıyor.
Toplantı, Incentive, Kongre, Etkinlik alanlarında, uzmanlaşmış proje grupları ile bir yandan kalitesini, teknoloji yatırımlarını ve tüm standartlarını yükselterek, diğer yandan sürekli değişim ve gelişime açık ve etik değerlerinden ödün vermeden, kurulduğu 1999 yılından bu yana hizmet üreten Serenas; deneyimleri, personel istihdamı ve gerçekleştirdiği organizasyon sayısıyla Türkiye’nin en büyük etkinlik yönetim şirketlerinden biri konumunda.
Serenas Group, 20. yılı kutlamasını şirket merkezlerinin bulunduğu Ankara’da yer alan işletmesini yaptıkları Congresium’da çok sayıda davetlinin ve tanınmış ismin katıldığı büyük bir balo ile gerçekleştirdi. 20. yıl nedeniyle özel bir belgesel hazırlayan Serenas Group, sektördeki 20 yılın değerlendirildiği ve anlatıldığı bu özel belgeseli davetlilerin izlenimine sundu. Duygu dolu anlar yaşanan gösterim sonrası, şirket yöneticileri sektöre kalıcı bir yapım bırakmanın gururunu yaşadıklarını belirttiler.
Gece, Musa Göçmen ve Senfoni Orkestrası’nın keyifli konseriyle sona erdi.
“BEN YERİNE BİZ DİYEREK 20. YILA ULAŞTIK”
Serenas Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Fethi Gürbüz, toplantı, organizasyon ve kongre sektöründe aralıksız ve en uzun soluklu hizmet veren tek şirket olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Başarılar kadar zorluklarla da dolu 20. yıl geride kaldı. Kritik kararların alındığı, zaman zaman zorlandığımız, ama asla ‘bizi biz yapan’ ana değerlerimizden vazgeçmediğimiz bir 20 yıl geçti. Bu süreç içinde ‘güvenilir olmak, kalite öncelikli olmak ve ekip ruhunu kaybetmemek’ gibi değerlerden asla ödün vermedik. Serenas Group için her şey bir yana, ekip olma duygusu ve güvenilir olmak bir yanadır. Çalışanlarımız bizim için hep öncelikli olmuştur ve olacaktır. ‘Ben’ yerine ‘Biz’ diyerek 20. yıla ulaştık. Bu duygumuzu binamızın önüne diktiğimiz “Hiç kimsenin Anıtı” ile simgeleştirdik. Bunda sonra da mottomuz bu olacak. 1999 yılında 8 kişi ile başlayan ekibimiz şu anda 211 kişi oldu. Serenas Group olarak kongre organizasyonunda gerekli ne gibi bir hizmet var ise hepsini kendi üreten bir organizasyona dönüştük. Serenas hep bir adım ilerisini düşünerek hareket etti. Serenas Group çalışanlarının en önemli özelliği çözüm odaklı olmak, hep gülümsemek oldu. Bunu sağlamak için çalışanlarımıza güvendik, onları yetkilendirdik ve verdikleri kararlarda hep arkalarında olduk. Bu bize güçlü bir departmanlaşma olanağı verdi. Kurumsallaşma, yönetimin ve çalışanların inisiyatif kullanma imkanını artırdı. İş yükünün proje bazlı dengeli dağılımı sonucu ortaya çıkan ekstra zamanı çalışanlarımızın yaratıcılıklarını geliştirmelerinin önünü açma yönünde kullandık. Başarı hep çalışanların dolayısı ile kurumun başarısı oldu.”
“SERENAS, SEKTÖRDE HER ZAMAN YENİLİKLERİN ÖNCÜSÜ OLDU”
Serenas’ın sektördeki imajının güvenilir, sözüne sadık, konusunda uzman, teknolojik alt yapıya sahip yaratıcı ve çözüm odaklı, yeniliklerin öncüsü bir firma olarak kabul edildiğini belirten Gürbüz, “İş ortaklarımız bizimle çıktıkları yolculukta asla yarı yolda kalmayacaklarını, yolun sonunda ise hedeflerine mutlaka ulaşacaklarını bilirler. Serenas önümüzdeki yıllarda da oluşturduğu kurumsal imajını daha da güçlendirip, her türlü şartta müşterisinin hep yanında olacaktır. Kendi adına sağlayacağı kısa vadeli kazanç ve başarıların ötesinde, müşteri ve katılımcı memnuniyetini ön planda tutan yaklaşımlara odaklanacaktır.” dedi.
“SEKTÖRDE DÜNYA DEVİ GL EVENTS İLE ORTAKLIK YAPTIK”
Serenas Group’un kurumsal yapısından da söz eden Gürbüz, 2011 yılında Fransız GL Events firması ile ortaklık yaptıklarını belirtti. Gürbüz, “Serenas Group çatısı altında, geleneksel ve dijital medya ile uğraşan bir şirketimiz var, grafik ve yazılım için ayrı bir şirketimiz var. Uçak bileti acentamız var. Bu gelişen süreç içinde BM’nin ve onlara bağlı bütün alt gruplarının Türkiye’deki işlerini yapmaya başladık. Ortaklık yaptığımız GL Events dünyadaki, Olimpiyatlar, UEFA, FİFA gibi aklınıza gelebilecek tüm büyük spor ve G20, COP gibi dev organizasyonların alt yapı alt yapı hizmetlerini veren, 36 ülkede 41 tane kongre merkezi olan, 1.2 milyar Euro ciro yapan sektörün devi durumundadır. Biz o dev operasyonun içinde operasyon bazlı organizasyonları yapan tek firmayız. Türkiye’ye gelmeleriyle birlikte Congresium Ankara’nın işletmesini aldılar, İstanbul’da ise The Seed’in işletmesini aldılar. Bunları alınca ayrıca bir yiyecek içecek şirketi kuruldu. Dolayısıyla Serenas acente iken bir anda her operasyon dalında etkin büyük bir firma haline geldi.” ifadelerinde bulundu.
“KONGRE SEKTÖRÜ DARALIYOR, KALİTEYİ DÜŞÜRMEMEK GEREKİYOR”
Kongre sektörünün temel sıkıntısının daralan pazar, zorlaşan finansal koşullar ve bunların oluşturduğu ihale koşulları olduğunu söyleyen Mustafa Fethi Gürbüz, “Kıran kırana geçen iş alma mücadelesi bir anlamda firmaların en basit tabiri ile ayaklarına kurşun sıkmaları ile sonuçlanmakta. Bana göre firmalar artık biraz daha mantıklı yaklaşımlar sergilemek zorundalar. Zararına çalışmanın kimseye bir fayda sağlamayacağı inancındayım. Bu yaklaşım malî olarak güçlü olan veya güçlü görünen firmaları bile uçurumun kenarına itmekte. Bu mantıkla rekabet ve fiyat savaşlarının sürdürülebilir olması mümkün değil. Hizmet kalitesinden verilen ödünler, zararına iş alıp sonra kazanmak adına yapılan ufak hesaplar, müşteri nezdinde hepimizin imajını zedelemekte müşterilerin bizlere olan güvenini sarsmaktadır.” dedi.
“KONGRE SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ PARLAK GÖRÜNÜYOR”
Turizmin bu ülkenin en kuvvetli döviz gelir kaynağı olduğunu, tüm sektörler göz önüne alındığında ithalattan bağımsız ana sektör konumunda olduğuna dikkat çeken Gürbüz, “Kongre sektörü turizmin en önemli öğelerinden biri. Devletimizin de bu gerçeği görmesi gerekir. En azından Turizm Bakanlığımızın web sitesinde kongre turizmi layık olduğu ölçüde yer almalı, sadece bir paragrafla anlatılmamalı. Uluslararası tanıtımlarda kongre olanaklarımıza da yer verilmeli. Ülkemizin kongre pazarında sahip olduğu konum; sahip olduğu otel, servis veren paydaşların alt yapı imkânları, ülke insanın temel ev sahipliği anlayışı, güleryüzlülüğü gibi karakteristikleri, firmalarımızın kıvrak zekâları ve ülkenin kurlar bazındaki ucuzluğu ile güçlenmektedir. Bu ortamı avantaja çevirebildiğimiz sürece gelecek parlak görünüyor. Uzun süreçte kongre sektörünün ortadan kalkması söz konusu değil. Yapılan tüm araştırmalar kongre ortamında gerçekleştirilen birebir bilgi aktarımlarının katılımcılar tarafından vazgeçilemez bir yöntem olarak kalacağını vurguluyor. Serenas’ın farklılığını koruması ve değerlerinden fedakarlık etmemesi bu sektörde sürekli var olabilmesinin ana koşuludur. Bu kaliteli ve katılımcılarına faydalı kongrelerin yapılabilmesini de mümkün kılacaktır.” dedi.