Uluslararası Eczacılık ve İlaç Bilimleri Toplantısı (International Meeting on Pharmacy and Pharmaceutical Sciences – IMMPS) bu yıl dördüncü kez İstanbul’da düzenlendi.
İlaç ve eczacılık alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan Uluslararası Eczacılık ve İlaç Bilimleri Toplantısı (International Meeting on Pharmacy and Pharmaceutical Sciences – IMMPS) bu yıl dördüncü kez İstanbul’da düzenlendi. 18-21 Eylül tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Haydarpaşa Kampüsü’nde gerçekleşen toplantı kapsamında yapılan panel ve sempozyumlarla Türkiye ve dünyadan uzmanlar, farmasötik bilimler ve eczacılık alanındaki gelişmeleri tartıştı.
Toplantı kapsamında Novartis ve Sandoz ev sahipliğinde düzenlenen, Biyobenzer Ürünler Sempozyumu kongre katılımcılarından büyük ilgi gördü. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu İlaç ve Eczacılık Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Yılmaz; Türk Patent Enstitüsü Patent Dairesi Başkanı Salih Bektaş ve Sandoz Biyofarmasötik EMEA Medikal İlişkiler Başkanı Dr. Matthew Turner’ın katılımlarıyla gerçekleşen sempozyumda biyobenzer ilaçlara ilişkin önemli bilgiler paylaşıldı.
Dr. Hüseyin Yılmaz, Türkiye’de yürütülen biyobenzer ürün çalışmaları hakkında bilgi verirken, Sandoz Biyofarmasötik EMEA Medikal İlişkiler Başkanı Dr. Matthew Turner, Sandoz’un biyobenzer ilaç gelişimi, dünyadaki uygulama ve düzenlemelerden bahsetti. Dr. Turner, “Biyobenzerler tüm dünyada, hastaların biyolojik ürünlere erişimlerinin kolaylaşmasının yanısıra maaliyet tasarrufu konularında da sağlık sistemine büyük katkı sağlamaktadır. Biyobenzerler ayrıca, kompleks hastalıkların tedavisinde son sekiz yıldır etkili bir şekilde kullanılmaktadır” dedi.
Sandoz bu alandaki deneyiminin yanısıra biyolojik geliştirme ve üretme olanakları ile biyobenzer endüstriside önde gelen özgün bir konuma sahiptir. Biyoteknoloji alanında uzun geçmişe sahip olan Sandoz’un üç biyobenzer ürünü global olarak ilgili kategorilerde 1 numaralı biyobenzer haline gelmiş olup, günümüzde 170 milyon hasta bu deneyimden faydalanmış durumdadır.
Global olarak önde gelen konumunun desteğiyle Sandoz Türkiye 2012 yılında ilk biyobenzer büyüme hormonunu pazara sürmüştür. Önümüzdeki yıllarda, Sandoz Türkiye, günümüzde ruhsatlandırma sürecinde olan iki molekülle biyobenzer portfolyosunu genişletmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca firma Türkiye’deki hastalara yaşamı tehdit eden sağlık sorunlarının tedavisinde yardımcı olmanın yanısıra biyolojiklere yönelik hasta harcamalarında azalma sağlaması beklenen monoklonal antikorların dahil olduğu altı molekül geliştirerek biyobenzer ürün yelpazesini genişletmeyi hedeflemektedir.