Korovirüs salgını tüm dünyada sürerken, değişimi de beraberinde getirdi. Dijital dönüşüm hız kazanıyor. Bütün sektörler süratle değişip yeniliklere ayak uydurmaya çalışıyor. Dijital dönüşüm sektörleri nasıl etkileyecek, nasıl değiştirecek? Sağlık sektörünün en önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Melih Bulut sağlıkta dijital dönüşümü ve etkilerini açıkladı.
Görüntülü iletişim plaftormu 11Sight’ın Dijital Dönüşüm Sohbetleri’ne katılan Prof. Dr. Melih Bulut, pandemi sürecinin uzayacağını, aşı bulunana kadar bu sürecin devam edeceğini belirtirken, 1,5 sene bence böyle aşamalı olarak devam edeceğiz. Bir şekilde bu hastalığı hepimiz geçireceğiz. Aşıdan umutluyum. Türkiye aşıyı üretebilir. Aşı için ciddi gruplar çalışıyor. Plazma da bir aşama. Bunları doküman haline getirip bilimsel hale getirmek lazım. Bizim burada üreteceğimiz bilgiler önemli.” dedi.
Özellikle sağlıkta dijital dönüşüm şart
Türk tıbbının bu zorlu süreçte kendini ispat ettiğini ancak sürecin sonrasında özellikle sağlıkta dijital dönüşümün şart olduğunu açıkladı. Türkiye’de emekleme aşamasını geçmiş girişimler vardı, şimdiden sonra bu girişimlerin önü çok açık. Bu noktada dijital girişimcilerin işbirliği yapmaları lazım. Bunun yolu kooperatifleşme olmalı. Bu krizler fırsatları da beraberinde getiriyor.
Dijitale çok hızlı bir geçiş şart
Acil servisler dolup taşıyordu, salgın başladı hepsi bomboş. Demek ki şişirilmiş bir talep vardı. Çıkış dijital sağlık ile olacak. Dijital sağlığı çok hızlı uygulayabilenler ayakta kalacak. Dijitale çok hızlı bir geçiş şart.
Yapay zekayı ciddiye almamız lazım
Çok ciddi bir fırsat var hem dijital dönüşüm hem de yapay zeka için. Biz insan kaynağımıza özen göstermiyoruz. Şu Türkiye’nin elin çok potansiyelli bir insan kaynağı var. Yeni yapılanmalar ortaya koyabilirsek çok yararlı bir yol ulaşır.
Dijital Sağlık Türkiye için çok iyi bir çıkış
Start-up’ların önünü açma arzusu var. Salgın da gösterdi ki büyük firmaların öyle inovasyon yapmaları çok kolay değil. Dijital Sağlık Türkiye için çok iyi bir çıkış yolu, başka çare de yok ben ümitliyim. Ocak 2020’ye kadar sağlık harcamalarının yüzde 85’i hastanelere gidiyordu. Sağlık, tedariği koruma, geliştirme artık ön plana çıkıyor. Bütün alanlarda çok büyük katkı sağlayacak.
Zihniyet dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz
Dijital dönüşümde kendimizi de değiştirmeli ve dijital dönüşüme ayak uydurmalıyız. Zihniyet dönüşümü yaşamalıyız. Aşı gelse de sorunumuz bitmeyecek. Aşı bizi sadece virüsten koruyacak. Zihniyet dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz.
Sigorta şirketleri de dijitalleşiyor
Normal şartlarda salgın hastalıklar özel sigorta kapsamına girmez. Fakat Türkiye’de özel hastanelerin de pandemi hastanesi ilan edilmesiyle sigorta şirketleri teşhis ve tedavi süreçlerini poliçe kapsamına almaya karar verdi. Koronavirüsün özel sağlık sigortası kapsamına alınmasıyla sigortacılık sektöründe talepler arttı. Türkiye’nin en çok tanınan sigorta şirketleri, artan talepleri karşılayabilmek için hizmetlerini dijitalleştirerek hızlandırmaya karar verdi. Şu anda birçok şirket, sigorta yaptırmak isteyen müşterilerine mobil uygulamalar ve web siteleri üzerinden canlı görüntülü destek vermeye başladı.
Takip uygulamaları artıyor
Sağlık sektöründe gözlemlediğimiz bir diğer yenilik, COVID-19 ile mücadele sırasında ilk olarak Çin tarafından uygulandı. Şubat ayında piyasaya çıkan “Close Contact Detector” isimli uygulama salgının yayılmasının önüne geçmedeki etkisiyle sektörde öncü oldu. Bireyler yakın iletişim kurdukları kişileri bu uygulama üzerinden belirleyip onların ve kendilerinin risk durumlarını takip edebiliyorlar. Çin bu konuda bir adım daha ileri giderek anlık mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden her bir kişiye risk durumuna göre etiketler oluşturmuştu. Günlük hayatta girecekleri alanlarda bu etiketlere bakılarak kontrol yapılıyordu.
Dünya’nın teknoloji devlerinden Apple ve Google da birlikte çalışarak Koronavirüs takibi yapılacak bluetooth tabanlı bir uygulama üzerinde çalıştıklarını duyurmuştu.
Bu sistemlere benzer olarak T.C Sağlık Bakanlığı da “Hayat Eve Sığar” isimli bir uygulama geliştirdi. Uygulama üzerinden bulunduğumuz il ve ilçedeki yoğunluğu görebiliyor ve aynı evde yaşadığımız aile bireylerini de ekleyerek onların durumlarını takip edebiliyoruz.
Lüksten öte artık gereklilik
Türkiye’de online hastane uygulamaları hayata geçmeye başladı. Dünya’nın diğer yerlerinde de online randevu sistemlerinden öte, doktorlarla görüntülü görüşme sağlayan uygulamalar mevcut. Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık sektöründe faaliyet gösteren startup’lar 2020’nin ilk çeyreğinde 3,1 Milyar Dolar yatırım aldılar. Bu tür uygulamalar içinde bulunduğumuz dönemde bir lüksten öte gereklilik haline geldi. Hastaneye gitmek fiziksel temas anlamına geldiğinden insanlar bundan çekiniyor. Bunu fark eden hastaneler, sistemlerini hızla dijitalleştiriyorlar. Hastalar randevularını mobil uygulamalar üzerinden almakla kalmayıp, görüşmelerini de bu platformlar üzerinden sağlıyorlar.