Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Özbölük: “Biri Frankfurt’ta toplam 8 hastanemizde yabancı hasta sayısının hızla artması, Avrupa ve orta doğu genelinden hasta gelmesi bu konuda umutlarımızı artırıyor”
Ankara – Sağlık sektörünün her geçen yıl daha da geliştiği Türkiye’de firmalar, yurt dışına yönelik yaptıkları çalışmalarla ülkeye her geçen yıl daha fazla döviz kazandırıyor.
Ülkemizde son yıllarda turizmi geliştirme yolundaki çalışmalara sağlık sektöründe çalışanların da katılması, Anadolu’da doğan tıbbın bu kez Anadolu’dan tekrar dünyaya şifa dağıtacağına işaret ediyor.
Bu aşamada özellikle diş sağlığı konusunda gelişen sağlık turizmi umut veriyor. Biri Almanya’nın Frankfurt kentinde diğerleri İstanbul’un çeşitli semtlerinde 8 büyük diş hastanesi ile hizmet veren Hospitadent’in Yönetim Kurulu Üyesi, Diş Hekimi Selçuk Özbölük, turizm çeşitlenmesine imkan veren coğrafi ve doğal yapısı nedeniyle Türkiye’nin son 10 yılda en çok ziyaretçi alan ülkeler arasına girdiğini kaydetti.
Özbölük, bundan sonra Türkiye’nin tıp, ticaret, kültür gibi konularda zenginliğini kullanarak turizm gelirini çok daha fazla artırabileceğini kaydederek, “Ülkemiz bugün tıp turizmi, termal turizm, yaşlı ve engelli turizmi olmak üzere üç ana başlıkta toplanan sağlık turizmi ve sağlık alt yapısı, Anadolu’ya yayılmış deneyimli hekimleri ile Avrupa ve Ortadoğu’dan gelecek tüm hastalara diğer gelişmiş ülkelerden de kaliteli sağlık hizmeti verebilir” dedi.
“NORMAL TURİSTTEN 5 KAT FAZLA GELİR BIRAKIYOR”
Özbölük, sağlık turizminin önündeki engelleri kaldırarak, etkin tanıtımını yaparak turizm gelirlerimizi 60 milyar dolar seviyesine çekmenin hayal olmadığına işaret ederek, şunları söyledi: “Bizim artık daha fazla para getirecek turiste yönelmemiz gerekiyor. Bu noktada veriler umut verici. Sağlık turizmi kapsamında gelen turist sayısı 4 yıl önce 56 bin iken 2 yıl önce 2 kattan fazla artarak 132 bine ulaşmış. Ama yeterli mi? Değil. Sağlık turizmi, turizmin en önemli kalemi olabilir. Bugün Hindistan’ın 100 milyar dolarlık sağlık turizmi pastasından aldığı pay 2,3 milyar dolara ulaşmış. Bu alanda çok ciddi gelir var. Sağlık turizmi kapsamında gelen bir turist, normal şartlarda gelen turistin en az 5 katı bir rakam bırakıyor. Bu kesimin yolunu açarsak hayal bile edemeyeceğimiz kadar fazla yabancı hastayı ülkemize çekebiliriz.”
2-4 KAT DAHA UCUZ
Dt. Özbölük, Türkiye’nin turizm potansiyeli ve deneyimli sağlık kadroları ve işletmeleri ile dental turizmde dünya lideri olabileceğini kaydederek, şöyle devam etti: “Sağlık alanında bir süreden beri yönümüzü yurt dışına çevirdik. Bunun da sonuçlarını almaya başladık. Frankfurt hastanemiz kalitesi ile vatandaşlarımızın yanı sıra Almanlar’ın da ilgisini çekiyor. Ama bundan da önemlisi açtığımız bu kapı ile İstanbul’daki hastanelerimizde de yabancı payının her geçen gün artması. Son yıllarda ülkemiz özellikle Fransa ,Belçika, Hollanda, Almanya ve İngiltere hatta ABD ve bazı Arap ülkelerinden gelen hastalara özellikle implant ve estetik diş hekimliği uygulamalarını başarıyla sunuyor. Yurtdışındaki diş tedavi maliyetlerinin yüksekliği, bu ülke vatandaşlarının diş tedavilerinde İstanbul’u seçmelerini sağlıyor. İstanbul’a gelen bir turist, konaklama uçak ve diş tedavi gibi masrafların toplamının, herhangi bir Avrupa ülkesindeki sadece diş tedavi masrafından daha az olduğunu görmekte. Biz yaklaşık 2-4 kat daha ucuza ama belki çok çok kaliteli dental hizmet veriyoruz. Durum böyle olunca neredeyse hiç reklam yapmadan yabancı hastayı Türkiye’ye çekmiş oluyoruz.’’
Özbölük, bu tablonun sağlık turizminin ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğuna işaret ederek, ‘’ Hastanelerimizde yabancı hasta sayısının hızla artması, Avrupa ve orta doğu genelinden hasta gelmesi bu konuda umutlarımızı artırıyor. Kalitemiz ve alt yapımızla dental turizm pastasından en fazla payı alan Avusturya ve Macaristan’ın önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz. Özellikle reklam konusundaki engellerin kaldırılması, ülke turizm tanıtımının genel yerine bölgesel ve ihtisaslandırılarak yapılması ülkenin en önemli sorunu olan cari açığın da kapanmasını sağlayacaktır” dedi.
ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARIMIZ VAR
Ülkemizde JCI (Joint Comissions International/Uluslararası Birleşik Komisyonu) ile akredite edilmiş uluslararası standartlara uygun 42 adet sağlık kuruluşu bulunuyor. Verilen hizmetin ucuz ve kaliteli oluşu, otelcilik hizmet kalitesinin yüksekliği, coğrafi konum ve teknolojik altyapı sağlamlığı Türkiye’yi sağlık turizminde önemli bir merkez haline getiriyor.