Sağlık turizmi, yeni yatırımlar ve Anadolu’da büyüme politikaları; sektörü o kadar genişletti ki, önümüzdeki dönemde eleman açığı bekleniyor.
Yeni yatırımlarla büyümesini sürdüren sağlık sektöründe iş ilanları da iki katına çıktı. “Yenibiris.com”un hazırladığı verilere göre önümüzdeki dönemde sektörde 4 bin 500 kişi daha istihdam edilecek. Başta hemşireler olmak üzere nitelikli eleman açığının yıllardır devam ettiği sağlık sektörü, TÜİK verilerine göre de işsizliğin en az olduğu sektörler arasında bulunuyor. Kurumun verilerine göre sektörle ilgili eğitim görmüş kişilerin yaklaşık yüzde 4’ü işsiz. Rakip kuruluşlara veya kamuya geçiş yapmak isteyen nitelikli çalışanlar, çalışan devir oranını artıran faktörler arasında. Devlet kurumlarının daha az iş yükü ve iş garantisi sunması ise çalışanlar için cezbedici nitelikte. Sistem değişikliği yaşayan sektörde yaklaşık 700 bin kişi çalışıyor. Sağlık turizmi, yeni yatırımlar, kurumların Anadolu’daki büyüme politikaları istihdamı artırıyor. İş ilanları 2012’nin ilk 6 ayında, geçtiğimiz yılın son 6 aya göre yüzde 117 oranında arttı. İş arayanların da sağlık sektörüne ilgisi büyük oranda yükseldi. Bu yılın ilk 6 ayındaki başvurular, yine bir önceki 6 aylık dönemle kıyaslandığında yüzde 133 oranında arttı.
Başvurularda en çok ilgi hasta danışmanı ve muhasebe elemanı pozisyonlarına oldu. En çok aranan pozisyonlar ise hemşire, hasta danışmanı, acil tıp teknisyeni, ameliyathane hemşiresi ve anestezi teknisyeni olarak gerçekleşti. Sektörde parlayan yeni alanlar ise şöyle sıralanıyor, “Sağlık işletmeciliği, uluslararası pazarlama yöneticiliği, satış temsilcisi, yurtdışına yönelik idari pozisyonlar, proje yöneticiliği, medikal muhasebe, tıbbi sekreterlik, destek hizmetleri…” Ayrıca sektörde çalışanları işte tutmak ve kuruma çekebilmek için ücret skalalarında son 2 yılda yüzde 100’lere varan artışlar oldu. Sektör temsilcilerine göre özel hastaneler, sağlık çalışanı bulmakta zorlanıyor. Bunun en büyük sebebi ise kamudaki kadro açığı. Sağlık çalışanları, iş yükü daha az olduğu ve güvencesi daha yüksek olduğu için kamu hastanelerini tercih ediyor.
Yeni Yatırımlar Hareket Getirdi
Şirketler arasındaki birleşmeler, yeni yatırımlar ve kurumların organizasyonlarını yenilemesi sağlık sektöründeki hareketliliği artırdı. Sektörde özellikle orta kademe sağlık yöneticisi pozisyonlarında ciddi açık var. Ayrıca satış ve pazarlama temsilcileri ile idari pozisyonlarda eleman ihtiyacı bulunuyor.
Sağlık Turizminde Hedef 10 Yılda 10 Milyar $ Gelir
Son bir yılda 400 bin turistin sağlık turizmi için Türkiye’yi tercih etmesi sektörü daha büyük hedeflere sevketti. Sektörde planlar önümüzdeki 10 yıllık dönemde 1 milyar dolar olan geliri 10 milyar doların üstüne çıkarma üzerine yapılırken, tek eksik tanıtım ve pazarlama. Türkiye’nin sağlık turizminde potansiyelini fark etmesiyle yatırımlar artarken, gelen turist sayısı da hızla artıyor. Kaplıcaları ile dünyada ilk 10 ülke içinde, Avrupa’da ise birinci sırada yer alan Türkiye’ye 2012 yılında 400 bin kişi sağlık turizmi için gelirken, 1 milyar dolarlık bir ekonomi meydana getirdi. Tatil turizmi ile karşılaştırıldığında sağlık turizminde kişi başı gelir 12 kat daha fazla. Türkiye’nin hem kaplıcaları hem de ucuz ve kaliteli sağlık hizmetleri bir araya gelince 2023 yılında 10 milyar dolar hedefine ulaşması yakın görünüyor.
Sağlık turizmi açısından Türkiye’nin henüz istenilen yerde olmadığını belirten Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “Eskiye göre çok iyi yerlerdeyiz. Yatak kapasitemiz olsun, özel hastanelerimiz olsun, doktorlar olsun iyi durumda. Ayrıca Türkiye cerrahi müdahalede diğer ülkelere göre daha ucuz. Mesela bir burun ameliyatı yurt dışında 10 bin dolar ise bizde 7 bin TL. Ancak tanıtım ve pazarlamaya ihtiyacımız var. Benim tavsiyem gittiğimiz fuar için gittiğimiz ülkelerde özel hastaneler de katılmalı ve pazarlama artmalı” dedi.
Kronik Hastalıklar Bütçeyi Vuruyor
Hacettepe Üniversitesi ve Kronik Hastalıklarla Mücadele Ortaklığı (PFCD) iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm: 21. Yüzyıl Fırsatları” başlıklı araştırma, kronik hastalıkların ülke ekonomisini nasıl sarstığını ortaya koydu. Uluslararası bir uzman ekip tarafından yapılan çalışmaya göre, daha iyi kronik hastalık önleme ve yönetim stratejileri Türkiye’nin ekonomisine yüzde 10 oranında katkı yapabilir. Araştırmadaki analizlere göre, kalp hastalıkları, felçler, tip 2 diyabet ve tedavi edilebilen depresyon gibi ruh sağlığı sorunları sebebiyle Türkiye yıllık gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yaklaşık yüzde 8 ile 10’una karşılık gelen bir parayı kaybediyor. Araştırmayı yürüten ekipten Prof. Dr. Mehtap Tatar, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıkların sebeplerini ortadan kaldırmaya yönelik daha etkin tedbirler alınabileceğini söyledi. The UCL School of Pharmacy İlaç ve Halk Sağlığı Politikaları Öğretim Üyesi Prof. Dr. David Taylor da “Türkiye’nin aile hekimliği hizmetleri yoluyla birinci basamak sağlık hizmetlerinin kapsamını genişletmek ve rasyonel ilaç kullanımı ile sağlıklı yaşlanmayı teşvik eden çalışmalarına hız kazandırabilirse gelecekte bu çabalardan milli gelirinin yüzde 10’u kadar bir fayda edebilir” dedi.