Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, EECP tedavisinin, koroner kalp hastalarında maliyetli tedavilere gereksinimi azaltarak, sağlık harcamalarında ciddi tasarruf sağladığını söyledi.
Kansız, ameliyatsız bir tedavi olan EECP tedavisinin, kalpte doğal bypasslar oluşturan ve damarları damar sertliğine karşı koruyan bir tedavi olduğunu belirten Prof. Avcı “Koroner kalp hastalığı kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Kalp damarlarında ciddi darlıklar oluştuğunda uygulanan balon-stent tedavisi ve bypass ameliyatı bir süre için iyilik sağlamakta, yeniden darlıkların oluşması ile hastalık yeniden ortaya çıkmaktadır. EECP tedavisi ise balon-stent ve bypass uygulamalarından sonra yeniden darlıkların oluşmasını geciktirmekte, hastaların iyilik sürelerinin daha uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Böylelikle, hastane başvurusu, hastane yatışı, efor testi, miyokard sintigrafisi, koroner anjiyografı, balon-stent uygulaması gibi maliyetli tanı ve tedavi yöntemlerinin sık tekrarına gereksinimi azalttığı için, hastanın ve kurumların sağlık harcamalarında tasarruf sağlayacak bir tedavidir” dedi.
Koroner kalp hastalığının ileri dönemlerinde, kalp damarlarında tam tıkanmalar oluştuğunu, kalp krizleri sonucu ortaya çıkan kalp yetersizliğinde de, EECP tedavisinin hastaları yeniden yaşama döndürdüğünü ve maliyeti en düşük tedavi olduğunu belirtti. Prof. Avcı, “ Bu derecede ağır kalp yetersizliği hastalarına, kalbe kısmi destek aygıtları ya da tam yapay kalp takılmakta veya kalp nakli yapılmaktadır. Çok yüksek maliyetle gerçekleşen ve ciddi riskleri de olan bu ameliyatlar başarı ile uygulansa da, sonrasında ciddi ve yine maliyeti yüksek tıbbi takip gerektirmektedir. Yapay aygıt takılan hastalar, karın duvarından çıkan hortuma bağlı vücut dışı motorunu, yaşamının her anında yanında taşımanın yanı sıra, kalpteki yapay aygıtta ortaya çıkacak pıhtılaşma ve diğer problemler nedeniyle sürekli hastane ve doktor kontrolünde olmak zorundadır. Kalp nakli yapılan hastalar ise, takılan kalbi vücudun red etmesine karşı, sürekli kanser ilaçlarına benzer ilaçları kullanmak, bu ilaçların yan etkileriyle sürekli hastane ve doktor kontrolünde olmak zorundadırlar” dedi. Tüm bunlara karşılık, EECP tedavisinin, vücudun belden aşağısına kalp atışları ritminde uygulanan masaj niteliğinde bir tedavi ve son derecede düşük maliyetli ve risksiz bir tedavi olduğunu belirtti. Günde 1-2 saatten ortalama 35-50 saatlik tedaviden sonra, kalp yetersizliği hastalarında %95 oranında düzelme görüldüğünü vurguladı. Az sayıda ve bazı hastalarda ise, haftada 2-3 gün, fittness center’e ya da fizik tedaviye gider gibi, EECP tedavisine gelip, 1 saat uygulama yapıldıktan sonra, evinde ya da iş yerinde aktif yaşantısına devam edebildiğini söyledi.
Ülkemizde kalp hastalarını, ileri teknoloji ürünü ve yüksek maliyetli yöntemlerle tedavi etmenin daha rağbet gördüğünü vurgulayan Prof. Avcı, “Birçok kardiyoloji merkezi büyük yatırımlarla ileri teknoloji ürünü ve maliyetli yöntemleri uygulamaya sokmakta, özel sigortalar ve diğer sağlık kurumları ile de bu yöntemler için anlaşma yapılmaktadır” dedi.
EECP tedavisinin, stentli ve bypasslı damarları da tıkanmış hastalar için de yegane tedavi seçeneği olduğuna dikkat çeken Prof. Avcı, “Ne yazık ki EECP tedavisi ülkemizde çok az yerde uygulanıyor, birçok kardiyolog hekim bu tedavinin ne derecede etkili olduğunu bilmiyor. İlerlemiş koroner kalp hastalarına EECP tedavisinden başka tedavi şansı olmadığını rapor ettiğimiz hastalara bile, etkilerini bilmedikleri sigorta şirketleri EECP tedavisinin giderlerini ödemekte tereddüt ediyor. EECP tedavisi ile ilgili yayınlanmış bilimsel çalışmaların açıkça ortaya koyduğu gibi, EECP tedavisi koroner kalp hastalığının ne kadar erken döneminde devreye sokulursa, hastalığın ilerlemesinin o kadar etkili yavaşlatılabilmesi sağlanıyor. Pahalı tanı ve tedavi yöntemlerine de o kadar az gereksinim olması ya da hiç olmaması şansı doğuruyor” dedi.