Türkiye’de her 12 erkekten birisi prostat kanserine yakalanıyor. Prostat kanseri, kansere bağlı ölümler sıralamasında ve erkeklerde en sık görülen kanserler arasında deri kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor.
Yıllar içinde hastalığın artmasına bağlı olaraktedaviye yönelik yeni gelişmeler yaşanıyor. Yeni gelişmiş cerrahi ve radyoterapi teknikleri, moleküler yöntemler ile hedefe yönelik ajanlar, kanserde kullanılan tedavi seçeneklerini artırıyor. Son zamanların en önemli gelişmelerinden biri olan ve “geleceğin cerrahisi” olarak adlandırılan robotik cerrahi de prostat kanseri tedavisinde en başarılı uygulamalardan biri olarak dikkat çekiyor.
3 boyutlu görüntü ile kanserli doku kolayca temizleniyor
Prostat kanseri tedavisinde robotik cerrahinin büyük avantajlar sağladığını belirten Prof. Dr. Cemil Uygur, da Vinci Robotik Cerrahi uygulamasının pratikliğine dikkat çekiyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan prostat ameliyatları için büyük bir kesi gerekirken da Vinci Robotik Cerrahi uygulamasıyla karın boşluğuna küçük bir kesiden girilerek işlem gerçekleştiriliyor. Görüntünün 3 boyutlu olması, robotun çok yönde hareket edebilmesi gibi büyük bir hassasiyetle gerçekleştirilebilen bu cerrahi yöntemle ilgili Prof. Dr. Uygur “12 kat büyütülen ve 3 boyutlu sağlanan görüntü, birçok yönde hareket edebilen mikro aletlerle yapılıyor. Bu yüksek çözünürlü ve 7 derece hareket edebilen enstrümanlar yardımı ile robotik prostatektomide kanserli prostat dokusunu daha net olarak görüp çıkarabiliyoruz” diyor. Öte yandan robotik radikal prostateknomi ameliyatlarında da üç boyutlu kameralar sayesinde ameliyat yapılan bölgenin büyütülebildiğini belirten Prof. Dr. Uygur bu sayede kanamaların daha net olarak görebildiği için erken durdurabildiğini ve batının gazla şişirilmesinin kanama olasılığını düşürdüğünü söylüyor.
Robotik cerrahi ile cinsel ve idrar sorunları ortadan kalkıyor
Eğer hastanın yaşı 60’tan küçükse ve iki taraflı sinir koruyucu teknik uygulanmışsa, da Vinci Robotik Cerrahi teknik ile radikal prostatektomi ameliyatından sonra ilaç almaya gerek kalmıyor. Robotik cerrahi yönteminden sonra cinsel fonksiyonunu gerçekleştirme oranının %80-90, idrarı normal şekilde tutabilme olasılığının ise %96-98 olduğunu belirten Prof. Dr. Uygur “da Vinci Robotik Cerrahi Sistem’in sağladığı avantajla sinir korumadaki ve idrar tutma kaslarını korumadaki cerrahi performansın da artması sağlanıyor. Böylece cinsellikten sorumlu sinir ve damar demeti daha iyi korunabiliyor. Bu da özellikle cinsel yaşamının devam etmesini isteyen hastalar açısından büyük önem taşıyor” diyor. Hastaya ve hekime sağladığı avantajlar sayesinde kullanım sıklığı giderek artan da Vinci Robotik Cerrahi ameliyatı, böbrek kanserlerinde uygulanan radikal nefrektomi (böbreğin tümünün çıkartılması), parsiyel nefrektomi (böbreğin tümörlü bölümünün çıkarılması), piyeloplasti (üretepelvik darlıkların düzeltilmesi), mesane kanserlerinde uygulanan radikal sistektomi ve mesane divertikülü denilen idrar kesesinde oluşan torbacığın çıkartılması (mesane divertikülektomisi) gibi ameliyatlarda da başarıyla uygulanabiliyor. Cerrahi deneyimin mutlaka sorgulanması gerektiğini ve da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi’nin tamamen roboto bağlı bir uygulama olmadığının da altını çizen Dr. Uygur, ameliyatı gerçekleştirecek olan cerrahın, radikal prostatektomi ameliyatındaki cerrahi deneyiminin son derece önem taşıdığına dikkat çekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal ise 17-24 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Haftası’nda prostat kanserinin ülkemizde ve dünyadaki durum raporunu açıklıyor. ABD’de yeni tanı konulan her 100 kanserin 14’ü prostat kanseridir. Kanser ölümlerinin %5’i prostat kanserindendir. Türkiye’de en sık görülen 2. kanser prostat kanseridir. 50 yaş üstündeki erkekler, daha sık idrara çıkanlar, idrar debisi azalanlar, sertleşme sorunu çekenler, idrar veya semende kan görenler prostat kanseri riski altındadır.