LASIK yönteminin dünyaca ünlü mucidi, sağlık ve teknoloji alanında Türkiye’nin eşsiz bir araştırma sahası olduğunu söyledi. Dünyagöz Hastaneler Grubu Medikal Direktörü Profesör Pallikaris Ar-Ge çalışmalarına ek olarak en önemli teknoloji firmalarıyla yapılan işbirliği sayesinde yeni teknolojilerin ilk olarak Türkiye’de kullanılacağını müjdeledi. Edinilen klinik tecrübelerin dünyanın her yerinden gelecek doktorlara verilecek eğitimle birleşerek, göz alanında bütün dünyaya örnek olacaklarını da sözlerine ekledi.
Dünyanın en önemli oftalmologları arasında yer alan, Avrupa Katarakt ve Refraktif Cerrahi Derneği Eski Başkanı Prof. Dr. Ioannis Pallikaris göz sağlığıyla ilgili açıklamalar yapmak üzere düzenlediği toplantıda, Türkiye’nin hastane ve doktor bakımından çok ileride olduğunu ancak bunun eğitimle birleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Pallikaris, Dünyagöz’de bu bakış açısıyla yola çıkarak çalışmaya başladıklarını açıkladı. Türkiye’nin sağlık teknolojisi açısından pek çok ülkede olmayan büyük bir kapasiteye sahip olduğuna ve mikro teknoloji alanına özellikle dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Pallikaris, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde mikro teknolojinin ekonominin önemli bir alanını oluşturduğunu belirtti.
İstanbul aşığı olduğunu söyleyen Profesör Pallikaris, “Dünyagöz’ün klinik başarısı buraya gelmemin en önemli nedenidir” dedi. Hedeflerinin eğitim alanında liderlik etmek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Pallikaris, sahip oldukları yüksek teknoloji ve imkânlarla dünyadaki doktorların da ilgisini çektiklerini ve birçok doktorun araştırmak için Türkiye’ye geldiğini belirtti.
Türkiye’de Çok İyi Cerrahlar Var
Bugüne kadar dünyanın birçok yerinden ve önemli merkezlerden teklif alan Prof. Dr. Ioannis Pallikaris, Türkiye’de çok iyi cerrahlar olduğunun altını çizerek, İstanbul’u tercih etme nedenlerini şöyle anlattı;
“Dünyadaki göz hastanelerinin neredeyse hepsini yakından biliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde 200-250 doktor kadrosu olan hastane yoktur. Bu eşsiz bir hastane modeli ve araştırma sahası. Türkiye bununla gurur duymalı.”
Mikro Teknoloji Önemli
Türkiye’nin sağlık teknolojisi açısından büyük bir kapasiteye sahip olduğunu ve mikro teknoloji alanına özellikle dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Pallikaris “Bu teknolojinin birinci ayağını AR-GE diğerini ise uygulama oluşturmaktadır. Tabii bu uygulamanın üçüncü ayağını da kuşkusuz yatırım oluşturmaktadır. Türkiye bu teknoloji için kapasitesi olan bir ülke, her ülkede bu kapasite yoktur.”
Arkadaşının Gözünden Kanseri Teşhis Etti
Günümüzde artık birçok hastalığın gözden teşhis edilebildiğini ve gözlerimizin vücudumuzun aynası olduğunu belirten Prof. Dr. Pallikaris, yaşadığı üzücü bir anıyı da aktardı; “Geçtiğimiz yıllarda çocukluk arkadaşımı kaybettim. Arkadaşımın geçmeyen bir baş ağrısı vardı. Doktorlar tetkikler yaptı ama herhangi bir şey bulamadı. Bir gün bana gözlük almak için muayeneye geldi. Arkadaşımın gözünü muayene ederken, bir tuhaflık fark ettim, çekilen beyin MR’ında beyninde tümör olduğunu saptadım. ”
Alzheimer Gözden Teşhis Edilebiliyor
Klinik araştırmada ilklere imza atıldığını söyleyen Prof. Dr. Pallikaris, “Bir iki yıl önce kimse Alzheimer hastalığının gözden teşhis edilebileceğini tahmin edemezdi. Retinada bazı proteinler saptadık. Bu proteinler Alzheimer hastalığına neden olan proteinlerdi. Sadece retina tomografisiyle Alzheimer hastası olup olmayacağını ayrıntılı bir beyin MR’ına gerek kalmadan saptayabiliyoruz.” dedi.
Dünyaca Ünlü Doktorlar Türkiye’ye Geliyor
Cerrahi, katarakt, oftalmoloji, glokom, nörooftalmoloji, vitreoretinal gibi alanlarda 6 ayrı program düzenlediklerini belirten Prof. Dr. Pallikaris, dünyaca ünlü doktorları misafir ettiklerini söyledi. Hedeflerinin eğitim alanında da dünya lideri durumuna gelmek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Pallikaris, dünyanın birçok ülkesinden doktorların araştırma yapmak için Türkiye’ye geldiklerini belirtti. Bu eğitime katılan doktorların Türkiye’ye hasta göndereceklerini ve Türkiye’nin elçileri olacaklarını söyledi.
Ar-Ge Çalışmaları Önemli
2015 yılında araştırma ve teknolojiye yatırım yapmak için Ar-Ge departmanı kurulduğunu şu sözlerle anlattı; “Türkiye’de; Yeditepe, Maltepe ve Ankara Üniversitesi gibi birçok üniversite ile işbirliği içindeyiz. Ar-Ge çalışmalarımız için yıllık yaklaşık 1 milyon TL ayırdık. Ar-Ge departmanımızda 10’u aşkın kişi çalışıyor, ancak yakın gelecekte bu sayıyı arttırmayı hedefliyoruz. Özellikle yüksek lisans yapmak isteyen öğrenciler de bize başvurabilecek”.