En yüksek ergonomi elde etmek amacıyla hem klinik personeli hem de hastalarla yakın işbirliği içinde tasarlanan Philips MicroDose Mamografi ile hastalar daha az radyasyona maruz kalırken, doktorlar da sağladığı olağan üstü kaliteli görüntüler aracılığıyla büyük bir güvenle teşhis koyabiliyor.
Philips MicroDose Mamografi, hastalara sunduğu konfor ile doğru orantılı olarak en iyi görüntü kalitesini ortaya koyarak klinik personeli için tetkikleri de kolaylaştırıcı bir etkiye sahip. Tetkiklerin hızlı, sistemin kolay kullanımlı olması hem klinik personeline hem de hastaya eşdeğerli olarak fayda sağlıyor. Hafif kıvrımlı bir yüzeye sahip olan Philips MicroDose Mamografi, insan bedenine uyum sağlayan yapısı ve beden ısına uygun sıcaklık derecesiyle hastalara mamografi sırasında aradıkları konforu sunuyor.
Kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, her ne kadar sık görülse de erken teşhis edildiğinde tedaviye en kolay cevap veren hastalıklardan biri olarak ön plana çıkıyor. Bir tümör ne kadar erken teşhis edilirse, hayatta kalma şansı da o kadar yüksek oluyor. Erken teşhiste beş yıllık hayatta kalma oranı yüzde 98’e kadar çıkıyor. Bugün 4 farklı yöntemin uygulandığı meme kanseri tedavisinde erken teşhisin yanı sıra en düşük dozda mamografi aracılığıyla elde edilen en kaliteli sonuçlar, tedavinin en doğru yol haritasını ortaya koyuyor. Sağlığa sadece teknoloji değil hastalar ve sağlık profesyonelleri açısından yaklaşan Philips, geliştirdiği MicroDose Mamografi ile meme kanserinde erken teşhis ve tedavide düşük dozun önemine dikkat çekiyor.
Tüm görüntüleme ve tanı yöntemleri arasında meme kanserini en erken saptayabilen yöntem mamografi, tümörleri dokunarak tespitten üç yıla kadar daha önce ortaya çıkarabiliyor. Ancak bu noktada Tıp dünyasında mamografinin radyasyona dayalı bir teşhis yöntemi olması dolayısıyla yüksek doz radyasyon içerdiğine ilişkin tartışmalar yaşanabiliyor. Sağlığa sadece teknoloji değil hastalar ve sağlık profesyonelleri açısından yaklaşan Philips, geliştirdiği MicroDose Mamografi ile meme kanserinde erken teşhis ve tedavide düşük dozun önemine dikkat çekiyor. Düşük dozlu MicroDose Mamografi, yüzde 50’ye yakın bir doz azaltımı anlamına geliyor.
19-20 Ocak 2013 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Meme Kanserinde Yeni Yaklaşımlar EğitimToplantısı İstanbul 2013” kapsamında Türkiye’ye gelen ve medikal tarama alanında dünya çapında bir uzman olan
Sectra Mamea AB’nin kurucularından Prof. Mats Danielsson, düşük doz ve erken teşhisin önemini vurguluyor. Radyasyona karşı hassas olan meme dokusu için düşük dozun öneminin büyük olduğunu söyleyen Danielsson, MicroDose Mamografi’nin potansiyel anormallikleri saptamak için mükemmel görüntüleri düşük radyasyon dozunda aldığını belirtiyor. MicroDose Mamografi’nin kaliteli görüntünün yanı sıra, ortalama yüzde 40 doz azaltımı sağladığını vurgulayan Danielsson, MicroDose Mamografi’nin dünya çapında 24’ten fazla ülkede, düşük dozlu mamografi için kullanılan bir röntgen cihazı tipi olduğunu, İsviçre’nin Cenevre kentindeki CERN Laboratuarı ile İsveç’in Stockholm kentindeki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan araştırmalara dayanan foton sayımı adlı benzersiz tekniği kullandığını söylüyor.