Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli; Obezite nedir, Obezite risk faktörleri nelerdir, Obeziteye eşlik eden hastalıklar nelerdir, peki siz obez misiniz? Bu sorularının tüm yanıtlarını sizler için cevaplıyor.
Obezite tüm dünyada önemli bir sağlık problemi olup endokrin; hormonal, metobolik ve davranışsal değişimlerle karekterize edilmiş çok önemli bir hastalıktır. Obezite, basit şekilde, sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesi yada diğer bir deyişle yetişkin kadınlarda vücut ağırlığının ortalama %30 ‘dan, erkeklerde ise % 25’ten fazla yağ olmasıdır. Op. Dr. Tepeli: “Yapılan obezite ameliyatları sonrası, obezitenin beraberinde getirdiği diyabet, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, riskleri azalmaktadır. Bir çok hastamız ameliyat sonrası bu rahatsızlıklar ile ilgili kullandıkları ilaçları ya tamamen bırakmış ya da dozlarını azaltmışlardır.” Şeklinde açıklamada bulunan Op.Dr. Tepeli, bu ameliyatların 6 yıldır Türkiye’de, son 3 yıldır da Lüleburgaz Özel Derman Hastanesinde başarı ile uyguladıklarını belirtti. Obezitenin risk faktörleri hakkında bilgi veren Op. Dr. Tepeli, obeziteye eşlik eden hastalıklar hakkında da konuştu. Fiziksel aktivite azalması, beslenme alışkanlıkları, yaş (Yaş ilerledikçe kilo alımı kolaylaşır), kadın olmak ve çok doğum yapmak, alkol kullanmak, psikolojik problemler, hormonal hastalıklar, anne ve babanın fazla kilolu olması obezite için risk faktörleri arasındadır. Op.Dr. Tepeli: “ Hastanemize fazla kilolarından duyduğu fiziksel ve ruhsal rahatsızlığı ile gelen hastalarımızın vücut ağırlık indeksini ölçüyoruz ve böylelikle ameliyata uygun bir aday olup olmadığına bakıyoruz. Uygun bir aday olarak görülen hastalarımıza Slevee Gastrektomi (tüp mide) yöntemini uygulayarak fazla kilolarından kurtarıyoruz” dedi.
Obezite cerrahisinin uygun görüldüğü durumlar
Obezite cerrahisi temel olarak iki prensibe dayanır; mide hacminin küçültülmesi ve ‘malabsorsiyon’ yani yiyeceklerin emiliminin bazı aşamalarda engellenmesinin sağlanması. Bu ameliyatlardan en uygun olanı, doğru hastaya doğru zamanda yapıldığında yarar sağlamasıdır. Obezite cerrahisi için beden kitle indeksi 30 ve 35 üzeri olan, tıbbi beslenme, egzersiz,medikal tedavi gibi yöntemlerle zayıflayamayan, yüksek tansiyon, diyabet ve uyku apnesi gibi hastalıklara sahip kişilere önerilir. Hastalara hangi ameliyatın uygun olduğu, uzman ekip tarafından yapılan çeşitli muayene ve tetkikler sonucunda belirlenir. Doğurganlık çağında olan ve kısa vadede çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların, bu durumu doktorlarına danışmaları uygun görülür.
Peki Slevee Gastrektomi nedir?
“Sleeve Gastrektomi” olarak da bilinen tüp mide ameliyatlarında, midenin hacminin küçültülmesi (yaklaşık 60-100cc) ve böylece hastanın çok az gıdayla tokluk hissetmesi hedefleniyor. Bu amaçla, midenin belli bir bölümü cerrahi işlemle çıkarılıyor ve geriye tüp şeklinde (yaklaşık bir muz büyüklüğünde) bir mide bırakılıyor. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü çıkarıldığı için hastada açlık hissi olmuyor. Bu operasyonla sadece alınan gıdanın miktarı kısıtlanıyor; gıdaların emilimi aynı şekilde devam ettiği için hastanın dışarıdan vitamin ya da mineral takviyesi alması gerekmiyor.
Tüp mide ile vücudunuza cihaz yerleştirilmesine gerek kalmaz
Sleeve Gastrektominin (tüp mide) işleminde bağırsak anatomisinin değişmesine gerek yoktur, böyle bir gereklilik olmadığı için besin eksikliği gibi bir risk de oluşmaz. By-pass operasyonlarına oranla daha güvenli ve komplikasyon oranı daha düşüktür. Uygulaması by-pass cerrahisine nispeten daha kolaydır. Sosyal hayata 2-3 gün içinde dönülebilir. Karın içine herhangi bir cihaz yerleştirilmesi gerekmez. Ancak Sleeve Gastrektomi operasyonundan sonra tüm kurallara uymak gerekir. Çünkü beslenme kuralları ihlal edilirse operasyondan istenilen başarı elde edilemez. Mide tüpü zamanla genişleyerek ileri dönemde kilonun tekrar alınmasına yol açabilir. Katı besinlerin geçişini engellerken, sıvı gıdalarda etkisiz kalır.
Nasıl uygulanıyor?
Tüp mide ameliyatları da laparoskopik yöntemle uygulanıyor. Küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek ameliyat gerçekleştiriliyor.
Ameliyat sonrası dönem
Ameliyattan sonra küçük hacimlerde gıda alınmasıyla hastalar kolayca doygunluk hissedebiliyor ve bir süre sonra bu tokluk iştah kaybına dönüşüyor. Total gıda alımı anlamlı şekilde azalıyor. Ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde kilo fazlasının %80-90’ı kaybediliyor.
Mehmet Akgün Tepeli Kimdir?
1976 yılında Konya’ da doğdu. İlk – Orta – Lise öğrenimini Konya’ da tamamladı. 2001 Yılında İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi ve daha sonrasında İstanbul Dr. Yıldırım AKTUNA Tıp Merkezinde görev yaptı. 2003 Yılında İzmir Tepecik SSK Hastanesinde 3.Cerrahi kliniğinde ihtisasına başladı. 2008 Yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Endoskopi-Kolonoskopi eğitimi aldı. 2009 Yılında Obezitenin Cerrahi Tedavi Uygulamaları ile ilgili Amerika’daki Cleveland Clinic’ te çalışmalara katıldı. 2010-2011 Yıllarında Erzincan Devlet Hastanesinde mecburi hizmet görevini tamamladı ve 2011 Eylül ayından bu yana Lüleburgaz Özel Derman Hastanesi’nde çalışıyor. Yurt içi ve yurt dışındaki kongreleri ve obezite cerrahisi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor.