Sıcaklığın 35-40 derecelerde seyrettiği yaz mevsimlerinde, kapalı ofis ortamlarında bulunmak ilk etapta avantajlı gibi görünebilir fakat sıcak havalarda kapalı atmosferde bulunmanın olumsuz etkilerinden de mümkün olduğunca korunmak gerekir. Acıbadem Mobil Sağlık Evde Sağlık Hekimi Nimfe Acemi, yaz aylarında kapalı ofis ortamının oluşturabileceği olumsuz etkileri anlattı ve değerli çözüm önerileri paylaştı.
Klimalar, ofis çalışanları için kurtarıcı gibi gözükse de, bu durum zaman zaman olumsuz etkilere yol açabiliyor. Acıbadem Mobil Sağlık Evde Sağlık Hekimi Nimfe Acemi, bu konuda özellikle temiz hava almanın önemine dikkat çekerek, yapılması gerekenleri listeledi.
‘Klima’ her zaman kurtarıcı olmayabilir
Dr. Nimfe Acemi, “Klimanın soğuttuğu havaya doğrudan maruz kalmak, en basit adale tutulmalarından, komplike akciğer enfeksiyonlarına kadar geniş bir risk tablosuyla karşı karşıya kalınmasına sebep olabilir” diyerek, çalışma masasının klimaların altında veya tam karşısında konumlandırılmamasını önerdi.
Temiz hava, serinlikten çok daha önemli!
Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla mantar ürediğini de söyleyen Acemi, “Bu mantarlar, zaman içinde soluduğunuz havaya da karışarak tedavisi oldukça güç olan akciğer mantar enfeksiyonlarına neden olmaktadır“ diyor.
Dr. Nimfe Acemi’nin bu konudaki önerisi, “Çalıştığınız kurumların klima bakımlarını düzenli yaptırıp yaptırmadığını mutlaka sorgulayın. Unutmayın, soluduğunuz havanın temiz olması, çalışma ortamınızın ısı dengesi kadar önemlidir.”
Üst solunum yolları için tehdit: ‘Kuru hava’
Acıbadem Mobil Sağlık Doktoru Nimfe Acemi, bu konudaki diğer tehlikeleri ve önerileri ise şu şekilde belirtti: “Klimaların diğer bir olumsuz etkisi ise; özellikle nem – hava koruma özelliği olan klimalar seçilmemişse, havayı kurutmasıdır. Bu nedenle üst solunum yollarının koruyucu bariyeri olan nem ortadan kalkar ve hem filtre edici hem de partikülleri tutucu etkisi zayıflar. Koruma mekanizması devreden çıktığı için solunum yollarına yabancı partiküllerin geçişi de kolaylaşır. Bu durum, alerjik reaksiyonlara ve çeşitli enfeksiyonlara neden olur.”
Öneri: Bu tür risklerden korunmak için, nem dengesini koruyucu klimalar tercih edebilir veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için, sürekli bir bardak su bulundurabilirsiniz. Özellikle kapalı ortamlarda çalışıyorsanız, su tüketimine de özen göstermeniz önemlidir.
‘Soğuk-Kuru Hava’ ile ‘Sıcak-Nemli Hava’ arasında sıkışmayın!
“Ofis içerisindeki soğuk – kuru hava ile dışarıda bulunan sıcak – aşırı nemli hava arasında geçirdiği günün sonunda, boğaz ağrısı, boğazda kuruma, geniz akıntısı, göğüs adalelerinde ağrı ile başlayan solunum enfeksiyonları kendini belli etmeye başlar. Sürekli basınç farkı yaşamak da yorgunluk, halsizlik hissedilmesine sebep olabilir. Tüm bu durumlar, bir süre sonra dikkat dağınıklığına ve iş hayatında verimsizliğe neden olmaktadır.”
Öneri: Odanızda bulunan klimayı gün içinde aralıklarla kapatırsanız, doğal hava dolaşımını sağlayarak, olumsuz etkileri biraz olsun azaltabilirsiniz.
Kapalı ortam sendromuna dikkat!
“Hava sıcaklığından bağımsız olarak, sürekli ofis ortamında yani kapalı ortamda çalışmanın, yapay hava soluması ve sağlıklı hava dolaşımının sağlanamaması nedeniyle yorgunluk, halsizlik hissi ve enfeksiyonlar daha sık gözlenmektedir. Ayrıca ofis çalışanlarından birinde gelişen gribal enfeksiyon, kolaylıkla kısa sürede bütün ofis çalışanlarına bulaşmaktadır.”
Öneri: Kapalı ortamlarda çalışan kişilerin mutlaka kısa süreli olarak günde birkaç defa açık havaya çıkması uygun olacaktır. Belirli aralıklarla kendinize kısa süreli molalar belirleyin. Tercih ettiğiniz kıyafetlerin, hem ofis sıcaklığına hem de dış ortam sıcaklığına uygun olması da, vücudunuzun ısı dengesi açısından önemlidir.