Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül hastalıkların gelişmesine neden olabilir. Türk Toraks Derneği Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Zeynep Zeren Uçar, Türk Toraks Derneği 16. Yıllık Kongresi’nde tartışılacak olan ‘Ülkemiz verileri eşliğinde Uyku hastalıkları ve Sonuçları’ konusuna istinaden hastalık hakkında bilgi veriyor.
Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızın her gün yapılandığı ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir! Uykuyu bozan şu ana kadar tanımlanmış 85’in üzerinde uyku bozukluğu mevcuttur. Uyku bozukluklarının bir çok kronik hastalıkla ilişkili olduğu bilinmektedir. Son yüzyılda uyku süresinin azaldığı, bu durumun artmış kronik hastalıklarla ilişkisinin olabileceği ileri sürülmüştür. Obstrüktif Uyku Apne de bunlar arasında toplumda sık görülen, yaşam kalitesini, çalışma düzenini etkileyen, ölümcül sonuçlara yol açabilen önemli sağlık sorunlarıdır. Farklı toplumlarda Obstrüktif Uyku Apne (birlikte aşırı gündüz uykululuk) sıklığı: erkeklerde %3 – 7, kadınlarda %2 – 4.5 olarak bildirilmektedir.
MENAPOZ VE OBEZİTE OUAS RİSKİNİ ARTIRIYOR!
Obstrüktif Uyku Apne riski Türkiye’de Erişkin Toplumda Ulusal Uyku Epidemiyolojisi Araştırması’nda (TAPES) (%)13.7, dünya literatüründe (%) 4.98 – 26, habitüel horlama ülkemizde yapılan aynı çalışmada %9.6, dünya literatüründe ise %4 – 66.4’inde bildirilmiştir. Aynı çalışmada (TAPES) Türk kadınlarının 55 yaş üzerinde menapoz ve artan obezite oranlarıyla erkeklerden daha fazla horladığı ve %40’a varan oranlarda Obstrüktif Uyku Apne Sendromu riski taşıdıkları gösterilmiştir.
Aslında hiç de azımsanmayacak ölçüde çok görülen Obstrüktif Uyku Apne Sendromu çok ciddi sonuçları mevcuttur. Bunlardan bazıları:
- Kardiyovasküler hastalık,
- Diabet,
- Depresyon,
- Otomobil ve iş kazaları,
- Öğrenme ve bellek sorunları,
- Artmış mortalite ile ilişkili bulunmuştur.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu neden olduğu uyku bölünmesinin sonuçları olarak şunlar sayılabilir:
- Gündüz uykululuk
- İş verimliliğinde azalma
- Huzursuzluk
- Evlilikle ilgili sorunlar
- Günlük etkinliklere katılma isteğinde ve bu etkinliklerden zevk almada azalma
- Araştırmalarda OUAS hastaları yaklaşık 2-4 kat artmış kaza riskine sahip bulunmuştur.
OUAS TEDAVİ EDİLMEDİĞİ TAKDİRDE ÖLÜMCÜL RAHATSIZLIKLARA YOL AÇABİLİR!
Hafif derecede Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nda bile hipertansiyon ortaya çıkma riskinin artığı çalışmalar ile gösterilmiştir. İnme hastalarının %45 – 90’inde altta Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun yattığı gösterilmiştir. Koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği vakalarının yarısında Obstrüktif Uyku Apne Sendromu mevcuttur.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu kişinin günlük yaşantısını ve psikolojik durumunu ciddi ölçüde etkilemektedir. Hastalarda karar verme yeteneğinde azalma, hafızada zayıflama, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, dikkat azalması, kişilik değişiklikleri, agresiflik, irritabilite, %30’unda anksiyete, depresyon mevcuttur.
Bununla beraber Obstrüktif Uyku Apne Sendromu mağdurlarında trafik ve iş kazaları görülme oranı daha yüksektir, ekonomik kayıplar, iş kayıpları, evlilik sorunları ve yaşam kalitesinin azalması gibi ciddi sosyoekonomik sonuçlar mevcuttur.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan bir hasta en az sarhoş bir sürücü kadar trafikte tehlikelidir:
- Uykulu araba kullanma trafik kaza riskini 8.2 kat artırmakta
- Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olanlarda 2.5 kat fazla trafik kazası riski
- Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’lu olgularımızın %47.7’sinin en az bir kez trafik kazası yaptığı ve riskin 6.1 kat arttığı çalışmalarla bildirilmiştir.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanınmaz ve tedavi edilmez ise kişi yıllar içinde ölümcül kardiyovasküler olaylara maruz kalmakla kalmaz, trafik ve iş kazalarına neden olarak tüm topluma zarar verebilir.