Nestlè Araştırma Merkezi ve Nestlè Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün bilim insanları, çarpıcı bir araştırmaya daha imza attı.
İtalya’da yaşları 21 ile 111 arasındaki gönüllülerden alınan kan ve idrar örnekleri karşılaştırılarak ‘uzun yaşamın ayak izi’ bulundu. İspanya’nın Granada kentinde gerçekleştirilen 20.Uluslararası Beslenme Kongresi’nde açıklanan araştırma sonuçlarına göre, uzun yaşam süresine sahip olan kişilerin biyolojik yapılarında antioksidan savunmasının yüksek olduğu sonucu ortaya çıktı.
Dünyanın lider beslenme, sağlıklı ve iyi yaşam şirketi Nestlè’nin, tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerini doğru anlayarak ürün geliştirmek üzere bilimsel çalışmalar yaptığı Nestlè Araştırma Merkezi ve Nestlè Sağlık Bilimleri Enstitüsü, önemli araştırmalara imza atıyor. İsviçreli ve İtalyan bilim insanlarının Bologna Üniversitesi’nde yaptığı yeni araştırma, uzun yaşamın sırlarına ilişkin çok önemli verileri ortaya çıkardı.
“Plos One” dergisinde yayımlanan çalışmaya göre bilim adamları, 21 ile 111 yaş üzeri 396 gönüllü üzerinde araştırma yaptı. Buna göre 100 yaş üzeri kişilerden alınan kan ve idrar numuneleri ile çok genç yaştaki kişilerden alınan kan ve idrar örnekleri arasında benzer bileşikler bulundu. Bu benzerlikler daha uzun ve daha sağlıklı yaşlılık dönemini öngören fizyolojik işaretler olarak tanımlandı.
Araştırmaya katılan 100 yaşını aşmış deneklerin kan ve idrarında bulunan maddeler, bu kişilerin vücutlarının özellikle daha iyi ‘anti oksidatif’ tepkiye sahip olduğu ve hücrelerinin toksinlerden daha iyi arınma mekanizmasına sahip olduğu sonucunu ortaya çıkartıyor.
Uzun Ömürlüler, Gençlerle Benzer Bileşiklere Sahip
Çalışmanın başında bulunan Nestlè Bilim insanı Dr. Sebastiano Collino; uzun bir yaşamın metabolik gen yapısını keşfetmenin yaşlanmanın biyolojik mekanizmalarını anlamak adına heyecan verici bir adım olduğunu belirtti. Dr. Collino bu çarpıcı sonucun yaşlı insanların sağlıklı olması ve daha uzun yaşaması için gerekli süreçlerin ortaya çıkarılmasına yardımcı olacağını ifade etti.
Uzun Yaşamın Sırrı Vücudun Antioksidan Savunmasından Geçiyor
Araştırma ayrıca, ebeveynleri yüz yaşını aşmış kişilerin metabolik profilinde bir farklılık ortaya koyarak çok uzun bir yaşam süren ebeveynlerin çocukları için belirgin bir metabolik özelliğe işaret ediyor. Dr. Collino uzun yaşam sürenlerin yaşa bağlı kronik hastalıklarla ilgili artan inflamatuar rahatsızlıklardan korunmuş olduğunun da altını çiziyor.
Araştırmanın en büyük amacı; kişilerin yaş ile ilgili hastalıklara yakalanma riskini tanımlamak üzere kişinin biyolojik yaşının özelliklerini gösterecek yeni görüntüleme ve tanı araçları oluşturmak.
Akdeniz Tipi Beslenmenin De Etkisi İnceleniyor
Bilim insanları ayrıca 100 yaşını aşmış kişilerin üstün biyolojik özelliklerine Akdeniz diyetinin etkisini incelemek istiyor. Dr. Collino’nun sözlerine göre gelecekte farklı genetik geçmişe sahip farklı toplulukların incelenmesi ile ilgili daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Bu da bilim insanlarının yaşlanma ve daha uzun yaşam konusunda beslenme ve yaşam tarzının etkisinin daha net anlamasını sağlayacak.
NU-AGE Projesi İle Yeni Bir Metodoloji Geliştirildi
Avrupa Birliği’nin fon sağladığı, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşlılık dönemi sağlamak üzere bu beslenme alışkanlığının yaşama uyarlanmasının kişinin metabolik özelliklerini değiştirip değiştirmediğini görmek üzere Avrupa çapında beş farklı nüfus üzerinde çalışmayı genişletmek amacıyla NU-AGE Projesi ile çalışmalar şimdiden başlamış durumda.