Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), sigara dışındaki tüm tütün ürünlerinin de zararlı olduğuna dikkati çekerek, sadece sigaranın değil tüm tütün ürünlerinin bırakılması çağrısında bulundu.
SSUK’tan yapılan yazılı açıklamada, sigaranın zararları anlaşıldıkça tütün ürünlerinin kıyafet değiştirerek insanların karşısına çıktığı, buna bağlı olarak nargile kullanımının gençler arasında hızla yayıldığı kaydedildi.
SSUK’un, İstanbul Üniversitesi öğrencileri arasında yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, her iki öğrenciden birinin ayda bir kaç kez nargile kullandığı, tütün kullanmadığını söyleyen öğrencilerin de yüzde 20’sinin nargile içtiğinin ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, araştırmaya katılan öğrencilerin, nargilenin de bir tütün ürünü olduğunu bilmedikleri vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
”Nargile tütün ürünüdür ve sigara kadar zararlıdır. Nargile, tütünün yanı sıra, içimi kolaylaştıran ve bağımlılığı kimyasal olarak arttıran melas ve aromalar içerir. Su şişesi içinden geçen tütün dumanı kanser yapıcılardan arınmaz. Aynı şişeyi kullanmak verem dahil bazı enfeksiyonların bulaşmasını arttırır. Nargile kullanımından sonra kanda sigara içenler kadar nikotin, daha yüksek oranlarda karbon monoksit, idrarda kanserojenler saptanmaktadır. Nargilenin de sigara gibi bağımlılık yaptığı bulunmuştur. Tek nargile seansından sonra kalp ve solunum hızının arttığı, tansiyonun yükseldiği, solunum işlevinin azaldığı saptanmıştır. Nargile kullanıcıların da uzun dönemde kanser ve kronik obstriktif akciğer hastalığı (KOAH) geliştiği görülmüştür. Nargile kafe ve barlarında çalışan sigara içen ve içmeyen personelde karbon monoksit yükselmesi saptanmaktadır. Ülkemizde sigara salgını kadar önemli olan nargile salgını da önlenmelidir.”
Sigaraya başlamada reklamların da etkili olduğu ifade edilen açıklamada, çocukların ve gençlerin reklamlardan korunması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, görüşlerine yer verilen SSUK Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, çocuklar ve gençler arasında tütün ürünü reklamlarının çok etkili olduğunu belirterek, İstanbul Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan araştırmanın, gizli marka tanıtımlarının devam ettiğini ve gençlerin bu tanıtımlardan ne kadar etkilediğini ortaya koyduğunu belirtti.
Satış noktası reklamlarını yasaklayan ”Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in Temmuz 2011’de yürürlüğe girdiğini anımsatan Dağlı, açıklamada şu görüşlerini aktardı:
”Yönetmeliğe uyumun izlenmesi için 8 ilde tütün ürünü satan işletmelerde gözlem yapıldı. Bu gözlemler sonucunda, yönetmeliği ihlal eder şekilde, işletmelerin yüzde 44’ünde tütün ürünlerinin dışardan görüldüğü, yüzde 31’inde ürünlerin şeffaf dolaplarda sunulduğu, yüzde 27’sinde ürünlerin birden çok noktada sergilendiği, yüzde 16’sında resimli uyarılar görülmeyecek şekilde sergilendiği, yüzde 11’inde ünite üzerinde reklam bulunduğu saptandı. Bu bilgiler yönetmeliğin uygulanmadığını ve denetimlerin yetersiz olduğunu gösteriyor. Reklam yasaklarına uyumun arttırılması gerekliliği ortadadır. Sigarayı bırakmanın güçlüğü göz önünde tutularak gençlerin başlamaması için var olan mevzuata uyumu arttırılmasını talep ediyoruz.”