Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından onuncusu düzenlenen Sağlık Halk Kongresi’nde stres ve yaşam konusu ele alındı.
Katılımın yoğun olduğu panelde bu durumu halkın mükemmel sağlığa ulaşma çabasına bağlayan EÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, “Mükemmel bir sağlık fikri strese neden olur. Mükemmel sağlığa ulaşamama endişesi hastalıkları tetiklerken, oluşturulan mükemmel sağlık modelleri de tıbbı iktisadi bir alan konumuna getirmiştir. 18’inci yüzyılda şişmanlık sağlığın ve zenginliğin göstergesiyken, 21’inci yüzyılda dengeler yer değiştirmiş ve zayıf ve formda olmak zenginliğin, şişmanlık yani çağımızın hastalığı obezite ise hastalığın ve fakirliğin göstergesi olmuştur” diye konuştu.
İnsanların aynı analizleri, aynı tetkikleri defalarca yaptırmasını, piyasalaştırılmaya çalışılan sağlık sektörüne güvensizliğin belirtisi olarak nitelendiren Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, “Mükemmel olana hep birlikte ulaşılamayacağı için bu endişe bireyselleşmeyi ve beraberinde stresi getirmekte. Bu durum toplum olarak yaşayabilme yetimizi köreltirken, insanların kamu sağlığı karşısında da bilinçsizleşmesine neden olmaktadır” dedi.
Hekimliğin çağımızda teknik bir mesleğe dönüştüğünü savunan Prof. Dr. Toker, bu durum karşısında hasta-doktor arasındaki güven ilişkisinin zedelenmekte olduğuna ve bunun beraberinde de stresi getirdiğine değinerek, gelişen teknoloji karşısında artık hekimliğin teknik bulguların okuyucusu ve teknik bilgilere göre belirli çözüm yolları bulan kişi konumuna getirildiğini söyledi.
Sağlıklı olmanın kıstaslarının çağdan çağa değişiklik göstermesini insanların tüketim kültürüne bağlayan Prof. Dr. Toker, “Sağlık, herkesin ulaşabilmesi gereken toplumu ilgilendiren bir durumdur. Politika ise kelime anlamı olarak bir arada yani toplum olarak yaşama kurallarının belirlenmesidir. Bu durumda gayet açık ki sağlık ,politik bir unsurdur” ifadelerini kullandı.
“NEGATİF STRES SINIRI AŞILMAMALI”
Stresin belirtileri, yararlı ve zararlı olduğu durumlar üzerinde duran EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Elbi ise, “İnsanlar stresi her zaman negatif anlamda değerlendirerek hata yapıyorlar, ancak baş edilebilinecek sınırların aşıldığı anda stres artık kişilerin hayatlarını birçok anlamda olumsuz etkiler altına alır. Bu noktada kişisel gelişim çok önemli bir etken ve avantaj unsurudur” dedi. Stres yönetiminin mümkün olduğu bir çağda yaşadığımızın altını çizen Prof. Dr. Elbi, “Kurslar, etkinlikler, yaşam koçları gibi dışarıda yüzlerce insan size stresin yönetimini anlatmak istiyor. Bu da aslında yeni bir piyasayı oluşturuyor” dedi.
Stres yönetimi konusunda her kaynağa güvenilmemesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Elbi, “Tolere edebildiğiniz stres sizi hayatta tutar, fakat fedakarlık yaptığınızı düşünmenize neden olan durumlarda o durumunuzdan sıyrılıp fedakarlık yapma hakkınızdan kendi sağlığınız için vazgeçmeniz gerekmektedir. Negatif stres sınırını aşmamız, sağlıklı bir yaşam çizgisini aşmamız anlamına gelir” diye konuştu.