Mevsimsel depresyonun başlangıç üçlüsü olarak tanımlanan aşırı yemek yeme, kilo artışı, enerji kaybı ve aşırı uyku belirtilerini kendinizde görüyorsanız depresyonda olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. M. Emin Ceylan bireyin fizyolojik ve sosyolojik durumunu önemli derecede etkileyen depresyon hakkında akademik bilgileri ve tavsiyelerini paylaştı.
Toplumda % 3-5 oranında görülen depresyonun pek çok sebebinin ve türünün olduğuna değinen Ceylan, özellikle sonbahardan kışa geçilen dönemlerde ışığa bağlı etkenlerle yaşanan duygu durum bozukluklarıyla ilgili şu bilgileri verdi. “İlk defa 1984 yılında Seasonal Affective Disorder-SAD olarak ortaya atılan mevsimsel duygu durum bozukluğu mevsime bağlı depresif duygu değişikliklerini tanımlamaktadır. 1987 yılından günümüze DSM tanı sisteminde yerini almış olan SAD günümüzde klinik pratiğinde genellikle fototerapi yöntemiyle tedavi edilmektedir.”
HER İKİ KİŞİDEN BİRİ DEPRESYONA GİRİYOR!
Günümüz koşullarında her iki kişiden birinin depresyona girdiğini belirten Ceylan,” alkol ve madde kullananların, stresli ortamlarda yaşayanların, parçalanmış ailelerde büyüyen çocukların, aile yükü bulunan kişilerin, daha önceden depresyon geçirmiş kişilerin depresyona yakalanma ihtimali daha yüksektir“ şeklinde konuştu.
Depresyonu ne kadar önlem alınsa da kolay kurtulamayacağımız bir durum olarak tanımlayan Ceylan, “toksik maddelerden uzak durmak, düzenli ve öngörülebilir bir yaşam tarzının içinde bulunmak, depresyona karşı korunmada yapılabileceklerin başında geliyor.” dedi.