Tek kullanımlık medikal plastiklerde 2008 yılında 178 milyon dolar olan ithalat 2012 yılında yüzde 100’ün üzerinde bir artışla 380 milyon dolara ulaştı. Sektörün ihracatı ise sadece 38 milyon dolarda kalıyor. Yerli üretim desteklenmediği takdirde 2016 yılı ithalatının yüzde 113 artışla 808 milyon dolara ulaşması bekleniyor.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından yayınlanan “Medikal ve Sağlık Sektöründe Plastikler” raporuna göre; ilaç dışı medikal ve sağlık sektöründe 540 Türk firma faaliyet gösterirken bu firmaların 122’si medikal plastik üretimi yapıyor.
Türkiye’nin tek kullanımlık medikal plastik sektöründe 2008 yılındaki 178 milyon dolarlık ithalatı; 2012 yılında yüzde 100’ün üzerinde artarak 380 milyon dolara ulaştı. İthalatın, 2016 yılında yüzde 113 artışla 808 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Sektör, yüzde 31’lik oran ile en yüksek ithalatı ABD’den yaparken, bu ülkeyi Almanya, Çin, Japonya ve İtalya takip ediyor.
2012 yılında 200 milyar dolara ulaşan dünya ilaç dışı medikal ve sağlık sektörü pazarının 2016 yılında yaklaşık 420 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Medikal aletler ve tek kullanımlık plastik ürünlerde Amerika yüzde 45 pazar payı ile dünya liderliğini sürdürürken, yüzde 30 pay ile AB ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’nin bu pazardan aldığı pay ise yüzde 1’in altında kalıyor.
Global medikal plastikleri sektöründe Türkiye’nin pazarını arttırabilmesi ve ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Çin, Japonya gibi lider ülkeler arasında ilk sıralarda yer alabilmesi için katma değeri yüksek ürünleri geliştirerek rekabetçi fiyat politikası ile uluslararası pazarlara sunması gerekiyor.
PLASTİK MALZEMESİ KULLANIMI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
PAGEV tarafından hazırlanan rapor, medikal ve sağlık sektöründe plastik malzemelerin kullanımının her geçen gün arttığını da ortaya koyuyor. Sektörün plastikleri tercih etmesinin başlıca sebepleri; ürün çeşitliliği, kolaylıkla sterilize edilebilmesi, esneklik potansiyeli, düşük maliyeti, hafifliği, dayanıklılığı, diğer malzemelerle uyumu, şeffaflığı olarak sayılabilir. Ayrıca alternatif malzemelere göre çevreye daha az zarar vermesi de sektörün plastik kullanımını artıran faktörler arasında yer alıyor.
Medikal aletler-yapay kornealar, implantlar-işitme cihazları, plastik hap kapsülleri, şurup şişeleri, protezler-ortopedik ürünler, röntgen filmleri, şırıngalar, ameliyat eldivenleri ve kan torbaları vb. malzemeler medikal plastik sektörünün üretimini gerçekleştirdiği ve sağlık sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer alıyor.
ORTOPEDİK ARAÇLARDA DA PLASTİK KULLANILIYOR
Sağlık sektöründe plastikler sadece tek kullanımlık ürünlerle de sınırlı değil. Aynı zamanda ülkemizde önemli bir üretim potansiyeline sahip ortopedik araçlarda da büyük oranda plastik kullanılıyor. 2012 yılını yaklaşık 57 milyon dolarlık ihracat ile kapatan ortopedik araçlar sektörü içinde; protezler, koltuk değnekleri gibi plastiğin ağırlıklı olduğu ürünler önemini artırıyor.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uysal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, dünya nüfusunun 2030 yılında 10 milyara ulaşmasının beklendiğini, nüfus arttıkça sağlıkla ilgili ihtiyaçların da bu oranda yükseleceğini belirtti. Sağlık ile ilgili ihtiyaçların bir zorunluluk olduğunu ve ekonomik değişimlerden en az etkilenen sektör olarak sağlığın yerini koruduğunu ifade eden Uysal, maliyetleri azaltması sebebiyle medikal sektöründe plastiklere olan talebin sürekli artacağını vurguladı.
SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN VAZGEÇİLMEZ ÜRÜNÜ ‘PLASTİK ÜRÜNLER’
PAGEV Başkanı, plastiklerin sürekli olarak sağlık ve çevreye zarar verdiği yönünde eleştirilere maruz kaldığını ancak rakamların da ortaya koyduğu gibi sağlık sektöründe plastiğin vazgeçilmez ürünler arasına girdiğine dikkat çekti. Uysal, ayrıca medikal plastiklerin, diğer malzemelere göre çevreci ürünler olması ile de öne çıktığını vurguladı.
Mehmet Uysal; “Türkiye’de medikal plastik üretimi konusunda büyük bir boşluk bulunuyor. Bu durumun en önemli göstergesi sektörün 2012 yılını 380 milyon dolarlık ithalat ile kapatması. Yerli üretim ağırlıklı olarak katarakt ve kontakt lens, işitme cihazı, ameliyat ipliği, kalp stendi, kateter, ortopedik ürünler konusunda yoğunlaştı. Bu alanlarda ülke ihtiyacının önemli bir bölümü karşılanabiliyor. Ancak sektörün çok daha büyük yatırımlar yapması gerekli. Pazar bu anlamda çok müsait, yerli üreticilerin desteklenmesi ile bir yandan ülke ihtiyaçlarının karşılanması ve dolayısıyla ithalatın düşmesi, diğer yandan da ihracatımızı arttırmamız mümkün olacak. Üretici firmalarımız için en önemli pazarı Ortadoğu ve Afrika ülkeleri oluşturuyor, zira bu ülkeler sağlık sektörü açısından oldukça geriler. Pazarın iyi bir şekilde değerlendirilmesi sektörün önünü de açacak.” dedi.