7.000 yıllık kadın iskeletinde lösemiye bağlı kemik hasarı tespit edildi
Arkeolojik bir kazıda bulunan neolitik iskeletin, insanlık tarihinin ilk lösemi vakalarından birine ait olduğu sanılıyor. Alman bilim adamları tarafından yürütülen incelemelerin sonucuna göre; lösemi bilindiğinden daha uzun süredir insan ırkına zarar veriyor.
30-40 yaşlarında bir kadına ait olduğu açıklanan iskelet; 1982 yılında Güney Batı Almanya’da bir neolitik yerleşim alanında yapılan kazılar sırasında Stuttgart-Mühlhausen bölgesinde toprak altından çıkartılan 72 iskeletten biri.
Tübingen Üniversitesi
Araştırma ekibine liderlik eden Almanya’daki Tübingen Üniversitesi Senckenberg İnsan Evrim ve Paleo Ortam Merkezi’nden Heike Scherf ve meslektaşları yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi taraması ışığında iki humerus kemiğinin (Kollarda omuzdan dirseğe kadar inen uzun kemik) ve göğüs kemiğinin süngersi kemik dokusunda derin kayıp izlerine rastlandı.
Araştırmacılar; aynı bölgede bulunan aynı yaş grubundaki kadın iskeletlerindekine ve günümüzdeki bulgulara göre; neolitik kadının kemiğinin orta sünger dokusunda çarpıcı büyüklükte bir erime tespit ettiler.
Lösemiye dair bilinen en eski bulgu
Heike Scherf bulguları şu sözlerle açıkladı; “Kemik iliğinde bulunan kan yenileyici kök hücreleri etkileyen bu sonuçlar kesinlikle başlangıç aşamasındaki lösemi hastalığına işaret ediyor. Göğüs kemiği ve humerus kemiği dokusundaki bölgesel hasarlar osteoporoz, hiper paratiroidizm gibi hastalıkları ve kemik tümörü ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Daha önce And Dağları’nda bulunan mumyalarda özel bir tür olan T Hücreli lösemiyle bağlantılı bir virüs saptanmıştı. Ancak bu yeni iskelet muhtemelen lösemiye dair bilinen en eski bulguyu teşkil ediyor.”
Araştırmacılara göre neolitik kadın iskeletiyle ilgili bulgular bundan ibaret. Löseminin türü gibi daha detaylı bilgiye ulaşmak mümkün değil.
Araştırma, görseller ve yazıda geçen bulgular Tübingen Üniversitesi’ne aittir.