Türk Alman Jinekoloji Vakfı’nın ülkemizde yaklaşık 20 yıldır düzenlediği kongrede Bahçeci Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Arıkan geliştirdiği zor miyom ameliyatlarında da kapalı cerrahinin uygulanabilirliğini sağlayan yöntemi ile ilk laparoskopi ödüle layık görüldü.
Özellikle jinekolojik hastalıklarda kullanımı giderek yaygınlaşan laparoskopik cerrahi özellikle miyom ameliyatlarında çok önemli kazanım sağlıyor. Doç. Dr. Gürkan Arıkan miyomum kadınlarda karın içinde en sık görülen hastalık olduğunu, kısırlık, düşük, erken doğum, şiddetli veya düzensiz kanamalar, kansızlık, ağrı, karında yabancı cisim hissi, cinsel ilişkide ağrı, bel ağrıları, kabızlık, sık idrara çıkma, idrar kaçırma gibi birçok sorunu da beraberinde getirebildiğine işaret etti.
Miyomlar her dört kadından birinin sorunu
Her dört kadından birinde görülen miyomların büyük olması, ciddi baskı ve şiddetli kanama oluşturması ve büyümesinin devam ettiği durumlarda mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Arıkan sözlerine şöyle devam etti: “Artık modern miyom tedavisinin karın kesisi olmaksızın, kapalı cerrahi rahatlıkla yapabiliyoruz. Bu sayede hastalar da açık cerrahiye göre hemen ayağa kalkmak, karın estetiğini korumak, ağrısız tedavi olmak gibi imkanlara kavuşuyor.
Büyük ve çok sayıda miyom olması halinde çoğu kez kanama riski sebebi ile miyom ameliyatlarının açık cerrahi yöntemle yapılmak zorunda kalınabilen vakalarda Doç. Dr. Arıkan’ın geliştirdiği yöntem laparoskopik cerrahinin uygulanabilmesi için çözüm oluyor.
Yeni yöntem özellikle çocuk isteyen kadınlar için ideal
Doç Dr. Gürkan Arıkan’ın geliştirdiği yöntem ile çok büyük miyomlarda şöyle bir uygulama gerçekleştiriliyor: Karın zarı arkasında rahim damarları geçici olarak bağlanıyor böylelikle şiddetli kanama riski ortadan kaldırıyor ve laparoskopik cerrahi uygulanabiliyor. Operasyon bittiğinde damarlarının yeniden açılması ve rahim kanlanmasının hiç etkilenmeden devam etmesi mümkün oluyor. Ayrıca, ameliyat sırasında hastaya kan verilmesi veya açık cerrahiye geçilmesi de engellenmiş oluyor.
Bu teknik maliyeti yüksek, yan etkileri olan veya rahim damarlarının kalıcı iptaline yol açan diğer yöntemlere göre özellikle çocuk isteyen hanımlar için ideal.
Dr. Gürkan Arıkan son olarak TAJEV vakfının bu yöntemi ve bizi ödüllendirmesi, laparoskopinin zor olduğu düşünülen vakalarda dahi mümkün olduğu bilgisinin tabana yayılması açısından çok anlamlı bir adım olduğunu ve ilgilenen meslektaşları eğitim için davet ettiğini ifade etti.