Özellikle 65 yaş üzeri Alzheimer ve demans hastalığı olan bireyler için karantina durumunun ciddi sıkıntılara yol açabileceğini belirten uzmanlar, “Bu hastaların insanlarla etkileşimleri kaybolduğunda hastalık süreçleri hızlanma eğilimi gösterebilir” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar bu hastaların bakımevleri ya da bakımlarına özen gösterebilecek yakınlarının evinde kalmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bellek bozukluğu yaşadıkları için davranışsal ve algısal sorunlar yaşayan Alzheimer ve demans hastalarının pandemi sürecinde bakımlarının önemli olduğunu söyledi.
Yalnızlık Alzheimer ve demansta risk
Covid-19 sürecinde ortaya çıkan eve kapanma halinin çok alışık olunan bir durum olmadığını belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bu durumun bazı hastalık grupları açısından risklerine dikkat çekerek “Alzheimer ve demans olan 65 yaş üzeri hastalar açısından eve kapanma, evde yalnız kalma durumu ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hastaların genellikle hafızaları, bellekleri bozuk olduğu için özellikle evin içerisinde yer değiştirme, çocuklarının evlerinde olsa dahi farklı evlerde bulunma ya da kendi evlerinde yalnız kalmaları bazı davranışsal ve algısal sorunlara neden olabiliyor. Özellikle ileri demansı olan yaşlı hastalarda hayal görmeler, ortamı tanımama ve bilememe gibi algı bozukluklarına yol açabiliyor” uyarısında bulundu.
İletişimsizlik hastalığın sürecini hızlandırıyor
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, erken evrede olan Alzheimer hastalarının günlük ihtiyaçlarını kendileri karşılayabiliyorlarsa yalnız kalabildiklerini belirterek iletişimsiz kalmanın bu hastalarda süreci hızlandırdığını belirterek şunları söyledi: “Eğer ileri derecede ağır evrede olup günlük yaşam aktiviteleri bağımlıysa, beslenme, giyme, banyo ve hijyen ihtiyaçlarını yakınları karşılıyorsa o zaman yanlarında yardım için birisi gerekiyor. Yardımcıları olabiliyor, bakımevlerinde kalıyorlar ya da ailelerinin, çocuklarının yanında kalıyorlar. Tabi bu durum bulunduğu ortama göre sıkıntı yaratabiliyor. Daha önceden bulunduğu aile bireylerinin, çocuklarının yanındalarsa, bakımını onlar sağlıyorsa hastalığın gidişatı üzerinde çok olumsuz etki yaratmayabiliyor. Özellikle demans ve Alzeimer hastaları yalnız ve evde izole kaldıkları durumda diğer insanlarla etkileşimleri kaybolursa hastalıklarının süreci hızlanabilir. Öte yandan hijyenlerini sağlama, beslenmelerini uygun kaliteli ürünlerle sağlama gibi günlük yaşam aktiviteleri de aksayabilir.”
Yaşam alanları sık değiştirilmemeli
Alzheimer ve demans hastaları için bu özel dönemde bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Eğer bu süreçte ciddi bir sorun yoksa bakımevlerinde kalıyorlarsa orada kalmalarına devam edilebilir. Bakımevlerinde kaliteli hizmetler verilebiliyor. Özellikle çocukları bu dönemde ‘Acaba bakımevinden evimize alalım mı?’ diye düşünebiliyorlar ve bu da bazı sıkıntılara neden oluyor. Çok ağır bellek bozukluğu olan demans hastalarını bakımevinden eve almak ya da evden bakımevine yerleştirmek algısal bozukluğa neden oluyor. Bulundukları ortamı değiştirmek gece hayal görme, davranış, algı ve uyku bozukluğu gibi olumsuz durumlara yol açabiliyor. Yalnız yaşayan Alzheimer tanısı almış hastaların yüzde 30’unda beslenme bozuklukları ortaya çıkıyor. Yiyorlar ancak kalitesiz besleniyorlar. Bu da hem koronavirüs açısından hem de diğer zatürre oluşturacak enfeksiyonların ağır yaşanmasına ve daha şiddetlenmesine neden olabiliyor” uyarısında bulundu.
Beslenme hastaya bırakılmamalı
Pandemi sürecinde özellikle demans hastalarının yakınlarından birçok şikayet aldıklarını belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “’Gece uyumuyor, 5-6 kez kalkıyor, gece hayal görüyor, kalkıp dolaşıyor, sabahlara kadar uyumuyor’ gibi rahatsızlığa bağlı şikayetler geliyor. Özellikle beslenmede kalitenin sağlanması yani bu tür durumlarda ailenin kontolü altında olması şart. Beslenme konusunu hastaya bırakmamak lazım” dedi.
İyi uyku, yaşam kalitesini ve belleği iyileştiriyor
Alzheimer ve demans hastaları için uyku düzeninin önemine işaret eden Prof. Dr. Sultan Tarkacı, şunları söyledi: “Uyku açısından değerlendirdiğimizde, iyi uykunun Alzheimer hastalarının yaşam kaliteleri ve belleklerini iyileştirdiğini söyleyebiliriz. Burda bir kısırdöngü oluyor genellikle, gece kötü geçtiği zaman, uyku çok sık bölündüğü zaman ertesi gün de alzeimer hastalarının bellekleri bozuk oluyor. Bellek bozulunca uyum sorunları, davranış sorunları ortaya çıkıyor. Alzheimer hastalarının genelde uyku sorunları biraz daha ağır oluyor ve bu duruma davranış bozuklukları da eşlik ediyor. Genellikle onlar için uykuya girmeyi hızlandıran, hem uykuya olumlu etki eden hem de ertesi gün davranış bozukluklarına iyi gelen ilaçlar kullanılıyor. Bu açıdan kendi hekimleriyle iletişimlerinin devam ettirilmesi gerekiyor.”