Hasar gören doku ve organları onarmak yeteneğine sahip olan kök hücrelerle ilgili araştırmalar devam ediyor ve günümüzde birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.
Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı Ritmik Masaj (EECP) tedavisinin, vücuttaki doğal kök hücre aktivitesini arttırdığını, dolayısıyla doku ve organlarda hücre yenilenmesini sağlayıcı “regenerative” etkisinin olduğunu belirtiyor.
Ülkemizde 11 yılı aşkın süredir kalp hastalarını EECP (Ritmik Masaj) yöntemi ile tedavi eden ve bu yöntem ile ilgili gelişmeleri yakından izleyen Prof Dr. Günsel Şurdum Avcı, EECP tedavisinin, kan dolaşımını canlandırdığını ve organların daha verimli çalışmasını sağladığını belirtiyor. Damar ağını zenginleştirerek doğal bypasslar oluşturduğunu, damarları damar sertliğine karşı koruduğunu söyleyen Prof. Avcı, son yıllarda yayınlanan araştırmalarla, EECP tedavisinin vücuttaki doğal kök hücre aktivitesini arttırdığının da anlaşıldığına dikkat çekiyor.
“Kök Hücreler Her Türlü Vücut Hücresine Dönüşebilen Ana Hücrelerdir”
Prof Dr. Günsel Şurdum Avcı:“Kök hücreler, insan vücudunda bulunan, sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme yeteneğine sahip, her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. İnsan vücudunda başlıca kemik iliği, kan ve yağ dokusunda olmak üzere birçok doku ve organda bulunurlar. Zedelenme ve onarım ihtiyacı olan organ ve dokulara giderek, gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Örneğin, kalp krizi geçirende kalbte, inme geçirende beyinde gerekli onarımı sağlarlar. Doğal görevleri hasta veya yaşlı hücreleri yenilemek olan kök hücrelerimiz bizi sağlıklı tutar ve erken yaşlanmaktan korurlar. Vücutta en fazla bulunduğu zaman bebeklik çağıdır. Yaş ilerledikçe sayıları azalır. Bu nedenle, yaşlandıkça doku ve organ iyileşmeleri daha yavaş ve güç olur. Kanser, romatizma, kalp, beyin ve şeker hastalarına, kök hücre nakli ile düşük kök hücre sayısı arttırılarak “yenileyici” (rejeneratif) tedavi sağlama çalışmaları devam etmektedir” diyor.
Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı; son yıllarda Ritmik Masaj (EECP) tedavisi gören hastaların vücudundaki kök hücre sayısının ve etkinliğinin arttığının saptandığını, bu çalışmaların uluslararası tıp dergilerinde yayınlandığını belirtiyor. Prof. Avcı; “Bizim de EECP yöntemi ile tedavi ettiğimiz hastalarda saptadığımız düzelmeler, bu etkinin kanıtı niteliğindedir. Örneğin, geçirdiği kalp krizleri ile kalbi ciddi hasar görmüş ve kalp yetersizliğine girmiş, fizik aktivitesi ileri derecede azalmış hastalarımızda, onları yeniden yaşama döndüren çok yüz güldürücü sonuçlar aldık. Şeker hastalarında, insülin gereksiniminin azaldığına, kan şekerinin kolaylıkla kontrol altına alındığına tanık olduk. Uzun yıllardır eklem tutukluğu olan birçok hastamız hareketlerinin rahatladığını belirttiler. 12 Ekim 2013 de Pekin’de katıldığım “3. Uluslararası EECP Sempozyumu”nda da EECP tedavisinin, damar tıkanmasına bağlı felç geçiren hastalarda sekel gelişimini azalttığı, gelişen sekellerin iyileşmesini sağladığı birçok bilim insanı tarafından sunuldu. Ayrıca, yaşlanmayı geciktirmek (anti-aging) amacıyla EECP tedavisinden yararlanıldığı da belirtildi” diyor.
Prof. Avcı, herhangi bir kök hücre nakli işlemi olmaksızın, yanızca bir ritmik masaj uygulaması ile vücuttaki kök hücre sayısı ve etkinliğinin arttırılabilmesinin EECP tedavisinin bir üstünlüğü ve doğal bir iyileşme sağladığının kanıtı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Nasıl Uygulanıyor?
Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı bu yöntemin, vücudun belden aşağısına, kalp ritmi ile uyumlu olarak yapılan derin adale masajı niteliğinde bir uygulama olduğunu, vücutta kan dolaşımını canlandırarak, kalbin ve tüm organların kanlanmasını arttırdığını ve doğal bir iyileşme sağladığını belirtiyor. Günde 1-2 saatten, ortalama 35 saatlik kürler şeklinde uygulanıyor.