Virüsün kötü ellere geçme endişesinin yanında, şimdi de araştırmanın yayınlanıp yayınlanmayacağı konusu tartışılıyor…
“Laboratuvardan çıkarılması küresel salgına yol açabilir”
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Pediatrik Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayper Somer:
“Hollanda’da Erasmus Tıp Merkezi’nde yapılan araştırma ile, 2006 yılında ülkemizde de ölümlere neden olan kuş gribi (H5N1) virüsünün yapısı ve bu sayede ölüme yol açmasının nedenleri ortaya çıkarılmaya çalışılıyordu. Araştırma sırasında, Hollandalı bilim insanlarının virüsteki 5 genetik yapının değiştirilmesiyle, insana çok benzeyen solunum sistemi bulunan gelinciklerde, hastalığın kolayca yayılabildiğini göstermesi büyük korku oluşturdu. Bunu domuz gribi örneğinde de görmüştük. Bilim insanları, laboratuvar ortamlarında bu gen değişimlerini gerçekleştirerek insandan insana bulaşabilecek ölümcül bir grip virüsü gelişip gelişmeyeceğini belirlemeye ve önlem almaya çalışıyorlar. Ancak hiç kuşkusuz bu çalışmaların çok zararlı olabilecek sonuçları da bulunabilir. Doğal ortamda yüzlerce yıl alabilecek bu değişim, laboratuvar ortamında birkaç yılda meydana gelebildiği için, geliştirilen bu virüsün laboratuvar ortamından çıkarılması, çok kısa zamanda tüm dünyayı etkileyecek bir salgına neden olabilir. Kaygılar bundan kaynaklanıyor ve kötü niyetli kişi veya ulusların bu virüsü elde etmeleri halinde biyolojik silah olarak kullanma olasılıkları bulunuyor.”
“Tüm insanlığın sonunu getirebilecek güçlü bir silah”
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır:
“2006’dan bu yana 500 kişinin ölümüne yol açan, ancak insandan insana bulaşma yeteneği zayıf olan H5N1 (kuş gribi) virüsünün genetik değişim (mutasyon) sonucu bulaşma yeteneğini geliştirmesiyle bir pandemiye ve büyük çapta ölümlere neden olmasından korkuyorduk. Bizim korkumuz bu yöndeyken Hollandalı bir araştırmacı, biyogüvenlik düzeyi konusunda bilgi sahibi olmadığımız bir laboratuvarda, bulaşma ve zatürreeye neden olma potansiyeli yüksek bir H5N1 virüsü elde ettiğini bildirmiş ve doğal yolla oluşması beklenenden daha tehlikeli mutasyonları, laboratuvar koşullarında virüste elde ederek insanlığın sonunu getirme potansiyeli taşıyan bir çeşit silah geliştirmiştir. Bu virüse karşı çok hızlı şekilde aşı geliştirilip stoklanması zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.”
“Sadece biyolojik değil ekonomik savaş aracı”
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Ulusal Grip Referans Laboratuvarı’ndan Meral Akçay:
“Bu araştırmanın temel amacı, H5N1 virüslerinin insandan insana bulaşma mekanizmasını araştırmak olarak açıklanmıştır. Yapılan araştırmalarda insanlığa yarar amacı güdülmesi şartıyla bilimin önüne sınır konulmaması ve bilimle uğraşanların her sordukları soruya yanıt arayabilmeleri ilkesine inanıyorum. Bu tür araştırmalarda önemli olan, tehlikeli bir virüsün hangi şartlarda korunması ve ne amaçla kullanılması gerektiğinin kesin sınırlarla ve uluslararası komisyonlarca belirlenmesidir. Ancak, konuya bireysel açıdan baktığımda patojenitesi bu kadar yüksek olan bir virüse laboratuvar ortamında insandan insana bulaşır özellik katılmasını doğru bulmuyor ve bunun yarar açısından gerekli olmadığını düşünüyorum. Görüşüme göre bu virüse sahip olan ekonomik güçler, bunu biyolojik değil ekonomik savaş aracı olarak kullanabilirler. Bu araştırmanın sonucunda elde edilen H5N1 virüsü kullanılarak, gelecekte bu virüsün doğal versiyonu ile gerçekleşebilecek bir pandemiye karşı önlem almak mümkün olabilir. Amerikan Ulusal Biyogüvenlik Danışma Kurulu (NSABB) araştırma sonuçlarının yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verecektir. Bence bu araştırma yayınlanmalıdır.”