Philips, MR Kılavuzluğunda Yüksek Yoğunluk Odaklı Ultrason (MRg-HIFU / High-Intensity Focused Ultrasound) olarak adlandırılan ve çeşitli kanser türlerinin tedavisi ile kemik metastazının sebep olduğu ağrıların palyatif tedavisinde kullanılan teknolojiyi klinik kullanıma sunuyor. Philips HIFU kullanımını; meme, prostat, karaciğer ve tedavi edilmesi en zor kanser türlerinden biri olan pankreas kanserini de kapsayacak biçimde, genişletmenin yollarını arıyor.
Mevcut kanser tedavileri genellikle tümörlerin cerrahi müdahaleyle alınması, tümörün -ve hastanın- zararlı radyasyona maruz bırakılması veya istenmeyen yan etkilerine rağmen kemoterapi uygulanması gibi süreçleri içeriyor. Kimi zaman bu seçeneklerin iki veya daha fazlası bir arada kullanılıyor. Ancak, kısa süre önce Yüksek Yoğunluk Odaklı Ultrason (HIFU) adı verilen bu yeni teknolojinin, tümörleri vücudun içindeyken ısıtarak non-invaziv şekilde yok etme potansiyeli olduğu anlaşıldı. HIFU, halihazırda kliniklerde uterus fibroidlerinin (uterustaki iyi huylu tümörler) tedavisinde kullanılıyor ve cerrahi müdahaleye kıyasla hem hastanede yatma süresini kısaltıyor hem de komplikasyon oranını azaltıyor. Aynı zamanda bu yöntemin kemik metastazının sebep olduğu ağrıların palyatif tedavisi için kullanımı AB ilgili makamları tarafından da onaylanmıştır. Adından da anlaşıldığı üzere yüksek yoğunluk odaklı ultrason, ses enerjisini tümöre aktarıyor. Bu ses enerjisi daha sonra tümöre yayılarak ısı üretiyor. Bu teknik, doku sıcaklığını 65oC nin üzerine, yani çevredeki dokulara zarar vermeden hücreleri öldürmeye yetecek sıcaklığa getirme kapasitesine sahip.
Sıcaklık kontrollü ilaç salımı…
Kanser hücrelerini yüksek sıcaklıklarla öldürme yöntemi (termal ablasyon), kanser tedavisinde HIFU’nun tek kullanım alanı değil. Philips Araştırma, yüksek yoğunluk odaklı ultrasonun, aynı zamanda ilaçların tümör içinde aktif hale getirilmesi için de kullanılıp kullanılamayacağını araştırıyor. Bu teknik, kemoterapi ilaçlarının lipozom adı verilen ısıya duyarlı mikroskobik partiküller içine yerleştirilip kan dolaşımına enjekte edilmesiyle uygulanıyor. Normal vücut sıcaklığında (37oC) stabil olan lipozomlar kan damarlarından geçerken içlerindeki ilacı tutmaya devam ederek vücudu ilacın toksik etkilerinden koruyor. Tümöre ulaştıklarında HIFU ışını ile yaklaşık 42oC’ye kadar lokal olarak ısıtılabiliyor ve bu aşamada lipozomların duvarları gözenekli hale gelerek ilacın doğrudan tümör içine salınmasını sağlanıyor. Klinik deneyimler, bir ilacın tümör içindeki terapötik etkisini artırma potansiyeline sahip bu tekniğin aynı zamanda vücudun diğer bölümlerinin ilaç maruziyetini düşük bir seviyede tutarak istenmeyen yan etkileri minimuma indirgediğini gösteriyor.
HIFU’nun MRI ile birleştirilmesi…
Philips’in HIFU teknolojisinin kanser tedavisinde kullanımına dair işaret ettiği başlıca teknik zorluklardan ikisi, ultrason ışınlarının hedef tümör üzerinde doğru şekilde odaklanmasından emin olunması ve tümör içindeki sıcaklık profilinin doğru şekilde kontrol edilmesidir. Philips HIFU tedavi sisteminin bir MRI (manyetik rezonans görüntüleme) tarayıcıyla birleştirilmesiyle bu iki amacın gerçekleşmesini sağlamaktadır. MRI tarayıcısı yumuşak doku yapılarının gerçek zamanlı olarak görüntülenmesine olanak tanıyarak, HIFU ışınının doğru yere odaklanmasını sağlıyor. Aynı zamanda, tümörlerde etkin termal ablasyon veya kontrollü ilaç salımı için gereken sıcaklık profillerini kontrol etmeye yarayan gerçek zamanlı bilgi sağlamak amacıyla lokal doku sıcaklıklarını konumsal olarak gösteriyor.