Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyeleri Dr. Öğr. Üyesi Ali Deniz Dalgıç ve Dr. Öğr. Üyesi Sesil Çınar’ın rehberliğinde yürütülen çalışmada, kamkat meyvesinin özü, kanser ilaçlarıyla birleştirilerek yeni bir ilaç salım sistemi oluşturuldu. Bu sistem, tümör ameliyatları sonrası geride kalabilecek mikro düzeydeki kanser hücrelerini hedef almayı amaçlıyor.
Yapılan deneylerde, kamkat ekstratının kanser hücrelerini yüzde 70 oranında küçülttüğü gözlemlendi. Bu etkinin, ilaçların daha düşük dozlarla kullanılmasıyla elde edilmesi, tedavi sürecinde daha az yan etkiyle başarılı sonuçlar alınabileceğini gösteriyor.
Kamkat: Doğal Bir Anti-Kanser Kaynağı
Kamkat meyvesinin, biyolojik olarak aktif bileşikler bakımından zengin olduğu biliniyor. Flavonoidler, fenolik bileşikler ve karotenoidler gibi maddeler, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyici özelliklere sahip. Kamkat, aynı zamanda güçlü bir antioksidan kaynağı olarak, oksidatif stresi azaltarak hücresel hasarı önlüyor ve kanser gelişimine karşı koruyucu bir etki sağlıyor.
Zeynep Gezer ve İrem Okyay, bu doğal bileşiklerin kanser tedavisinde kritik bir rol oynayabileceğini belirtiyor. Projelerini daha da geliştirmeyi ve kamkat meyvesinin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyorlar.
Alternatif Tedavi Yaklaşımları Geliştiriliyor
Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Ali Deniz Dalgıç, öğrencilerinin bu alandaki katkılarından gurur duyduklarını vurguluyor. Kamkat meyvesinin kanser tedavisindeki etkinliğini artıran bu yenilikçi proje, sadece bilimsel yenilik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda daha düşük yan etkilerle etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine de yardımcı oluyor.
Şu anda proje ekibi, bu araştırmanın sonuçlarını uluslararası bir dergide yayımlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Öğrencilerin ve araştırmacıların bu tür projeler aracılığıyla Türkiye’nin bilim dünyasında önemli bir yer edinmesi hedefleniyor.