Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı üyesi Doç. Dr. İsmail Türkay Özcan, kalp yetmezliği hastalığının toplumda sık görülen bir hastalık grubu olduğunu ifade ederek, “Bu hastalıkla ilgili en önemli tedavi şu anda kalp pilleridir. Elimizde 35-40 adet pil çeşidi var. Hastaya göre pil takıyoruz. Bu pillerin ömrü de hastanın pile ihtiyacına göre 15 yıla kadar uzuyor” dedi.
Kalp yetmezliği hastalığıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan MEÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı üyesi ve MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Türkay Özcan, kalp yetmezliğinin Türkiye’de son yıllarda gittikçe arttığını söyledi. Kalp yetmezliğinin birçok nedeni olduğunu kaydeden Özcan, “Bir nedeni koroner arter hastalığı, yani kalp damar hastalıklarıdır. Bir diğer nedeni kalbin kapak hastalıklarıdır. Bir diğer nedeni ise bilmediğimiz, kalpteki et hastalıklarıdır. Bunlar kalp yetmezliğinin temel nedenleridir. Ama en sık, yüzde 70 oranında kalp damar hastalıkları kalp yetmezliğine neden oluyor” diye konuştu.
“En Önemli Düşmanlardan Bir Tanesi Tuz”
Kalp yetmezliğinden insanların mutlaka korunması gerektiğini belirten Doç. Dr. Özcan, “Bunun içinde işte; hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp damar hastalıklarını mutlaka iyi tedavi etmemiz gerekiyor ki, zamanında bu hastalıklar kalp yetmezliğine neden olmasın. Kalp yetmezliğinde tedavi şeklimiz ba
sit. Bir, kalbi güçlendirici ilaçlar veriyoruz. İki, kalbin yükünü azaltacak ilaçlar veriyoruz. Kalp yetmezliğindeki en önemli düşmanlarımızdan biri de tuzdur. Çünkü ne yazık ki tuz, vücudumuzda su ve tuz tulumuna neden olarak, kalbin yükünü artırıyor” şeklinde konuştu.
Kalp yetmezliğinde son 10 yılda ciddi tedavilerin geliştiğini vurgulayan Özcan, “Kalp yetmezliği hastalarında en önemli tedavilerimizden bir tanesi de idrar söktürücüleridir. Bu hastalarda tuz kısıtlaması mecburdur. Bir diğer tedavi ise kalp pilleridir. Bu kalp pilleri şu anda dünyada yoğun olarak kullanılmaktadır. Tabii uygun hasta seçimi yaparak bu pilleri uygulamak gerekiyor. Son derece hastalarımız bunlardan fayda görüyor. Ama hasta seçimi esastır. Her hastaya asla uygulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Toplumumuz Gittikçe Yaşlanıyor”
Toplumun gittikçe yaşlandığına dikkat çeken Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle 2020-2030 yıllarında hem yüksek tansiyon hastamız, hem kalp yetmezliği hastamız, hem kalp damar hastalarımız ne yazık ki daha da büyük, içinden çıkılmaz sağlık problemi haline gelecek gibi görülüyor. Bunun için kalp yetmezliğinde önemli bir tedavi olan kalp transplantasyonunu Türkiye’de istenilen seviyeye getirmeliyiz. Daha çok çalışma yapmamız gerekiyor. Daha çok verici bulmamız gerekiyor. Bu konuda Türkiye’de 3-4 tane nadir merkezimiz var. Bununla ilgili Türkiye’de daha çok yetkili, tescilli merkez açılması gerekiyor.”
Kalp yetmezliğinde son dönemlerde sıkça kullanılan kalp pilleri hakkında da bilgiler veren Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kalp pilleri çok çeşitli. Yaklaşık elimizde 35-40 adet pil çeşidi var. Her pilin ayrı bir görevi var. Hastanın yaşına, kalbine, hastalığına göre piller var. Bu pillerin ortalama ömürleri 5-15 yıl. Bunu belirleyen temel etken hastanın pile olan ihtiyacıdır. Hasta pile ne kadar çok ihtiyaç duyarsa, pilin ömrü o kadar erken bitiyor. Hasta pile ne kadar az ihtiyaç duyarsa, bu pillerin ömrü 15 yıla kadar uzuyor. Ama bitmesinde hiçbir problem yok. Pilin ömrü tükenmeden önce belli aralıklarla pilin ömrünü ölçüyoruz. Pilin ömrü tükenmeye yakın pilin jeneratörünü çıkartıp yeni pil takıyoruz. Bu pil değişiminin sınırı yok. Hastanın sağlığının iyi bir şekilde devam etmesini sağlıyoruz. Pil değişimi sırasında da hiçbir risk yok.