Kalp nakli bekleyen bin 351 hasta hayatını kaybedebilir! Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) tarafından düzenlenen 17. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Kongresi Antalya’da gerçekleştirildi.
“10 ayda sadece 222 kişinin organı bağışlandı”
2022 yılının ilk 10 ayında Türkiye’de bin 266 adet beyin ölümünün tespit edildiğini aktaran Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik, “Bunların ne yazık ki bin 44’ünün ailesi organ bağışında bulunamadı. Ancak 222’sinin organı bağışlandı. Tıbbi nedenlerle biz zaten yüzde 10 veya 15’ini kullanabiliyoruz. Ancak 15-20 hastaya çözüm üretebilmişiz. Beyin ölümleri yeterli sayıda organ bağışına dönüşmüyor. İleri evre kalp yetmezliği hasta sayısı ekim ayı itibarı ile bin 351, 15 merkezden Sağlık Bakanlığı sistemine bildirilmiştir. 1 yıl içerisinde çözüm üretmediğinizde hastaların yarısını, 2 yıl içerinde ise hepsini kaybedebiliriz. Ülkemizde çok ileri düzeyde dünyayla rekabet edecek hastanelerimiz var. Hizmet veren hekimlerimiz, ekiplerimiz var. Sağlık Bakanlığı tarafından tek elden yürütülen son derece hakkaniyetli, adaletli, sadece tıbbi önceliği önceleyen bir sistemimiz var. Ama bizim en büyük ihtiyacımız organ vericisidir. Bu süreçte 2022 yılının ilk aylarında ABD’de domuzdan insana kalp nakli, kalp yetmezliği ile uğraşan hekimleri olarak bizi kovid aşısının bulunması kadar heyecanlandırdı. Hastalarımızla sıkı temas kuruyoruz, o çaresizliği görüyoruz. Hekimiz, çözüm üretmek istiyoruz. Bu haberle çok heyecanlandık. Gelecekte biz bunu büyük bir umut olarak görüyoruz. Rutine girdiğinde birçok hastamıza şifa sağlayabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Organ bağışında aynı hassasiyet yok”
Prof. Dr. Özatik, kongrenin ana konularından birinin kalp nakli ve buna yönelik alternatifler olduğuna dikkati çekti. Kovid dönemi her süreci etkilediği gibi doktorların hastalara sunduğu hizmeti de etkilediğini ifade eden Özatik, “Kalp hastalıkları temel olarak acil ve önceliği olan hastalıklardır. Bir takım rutin ameliyatlarımızı yürütebildik ama bir hasta grubu var ki onlar konusunda ciddi bir şekilde çaresiz kaldık. Onlar kalp yetmezliği hastalarıdır. İleri evre kalp yetmezliği hastalarının en seçkin tedavi yöntemi kalp nakli ameliyatıdır. Kalp nakli ameliyatlarında biz ne yazık ki beyin ölümü gerçekleşmiş vericiye ihtiyaç duyuyoruz. Kovid döneminde genel olarak verici konusunda kısıtlı sayıda verici ile bu ameliyatları gerçekleştiriyorduk. Yıllık 85-90 civarında hastamıza vericiden aldığımız kalpleri naklederek şifa verebiliyorduk. Kovid döneminde bu sayı 15-20’ye kadar indi. Verici sayısında ciddi azalma oldu. Türk toplumu yardım konusunda çok hassas. Kalp nakli bekleyen onlarca hasta var. Olay organ bağışına geldiği zaman aynı hassasiyeti göremiyoruz” diye konuştu.
“Türkiye’de 8 kişiden biri damar hastası”
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Murat Sargın da, aortun damar duvarında genişleme ve balonlaşma meydana gelmesi ile oluşan “Abdominal aort anevrizması”na dikkat çekerek, “Eğer bu balonlaşmada bir patlama veya yırtık meydana gelirse, bu durum hayatınızı tehdit edebilen bir soruna yol açabilir. Patlamış bir aort damarı oldukça fazla miktarda iç kanamaya sebep olmaktadır” dedi. Aort anevrizmasının çoğu hasta da belirti vermediğini söyleyen Doç. Dr. Sargın, “Olduğu zamanda ani bir bayılma ile ortaya çıkıyor. O zaman damar yırtılmış oluyor. Bu istemediğimiz bir şey. Bunu nasıl anlayacağız. Karın orta kısmında sırt ağrısı, karında ele gelen bir şişlik hissi, genişlik hissi. Ama hastaların çoğu bunu obeziteden dolayı anlayamayabiliyor” dedi.
Kalp nakli bekleyen bin 351 hasta hayatını kaybedebilir!
Sargın, ileri derecede 700 bin varis hastası olduğuna da dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bacak damarı pıhtı hastası var. Her yıl 50 bin yeni kişi bu hastalığa yakalanıyor. Her yıl diyalize girmesi için 25 bin kişiye bistüri açılması gerekiyor. Bunların hepsini toplasanız Türkiye’de her 8 kişiden biri kalp dışında damar hastası. Şah damarı, aort damarı, periferik damar hastası. Toplarsanız 5,6 milyon kişi ediyor. Ciddi bir sayı, her 8 kişiden biri aslında kalp damar bölümüne gitmeli ve takipte olmalı” dedi.
“Türkiye bu yolda olacaktır”
Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Kervan ise, bir başka canlıdan başka bir canlıya organ nakli yapılmasına xenotransplantasyon adı verildiğini söyledi. Bu yılın başında ABD’de Mohiuddin tarafından dünyada ilk kez domuzdan insana kalp nakli (xenotransplantasyon) yapıldığını aktaran Kervan, “Yaklaşık 30 yıldır bu işle uğraşıyor. Daha önce domuzdan şempanze ve babunlara yaptığı nakiller başarıyla sonuçlanınca ABD’de bu konuda domuzdan insana nakil yapılabilmesi için izin almıştır. Başarılı nakil gerçekleştirdiler. 100’ün üzerinde çalışmaları var. Ekibinin dünyada en uzun bir canlıdan başka bir canlıya yapılan kalp nakliyle yaşayan serisi var. Bu konudaki tecrübeleri çok fazla. Dernek olarak iletişime geçtiğimizde Türkiye’ye gelmekten ve tecrübelerini aktarmaktan memnun olacağını iletti. Her defasında güzel ders anlattı. Kongre aralarında tecrübelerini arkadaşlarımızla paylaştı. İleri yıllarda Türkiye’nin de bu yolda olacağına inanıyoruz” diye konuştu.