“Kış aylarında kalp krizleri daha sık görülür. Hatta, sadece kalp krizleri değil; damar tıkanıklıkları ile ilgili tüm hastalıklar daha sıktır” diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, kalp-damar hastalıkları ile ilgili bilgiler verdi…
“Derin ven trombozu dediğimiz bacak toplardamarlarının tıkanması ve buna bağlı akciğere pıhtı atma durumu (pulmoner emboli), inme (felç), beyin kanaması, aort damarı yırtılmaları (anevrizma, diseksiyon) da kış aylarında hastaneleri sıkça meşgul eder. Tıbbi çalışmalar bu hastalıkların kış aylarında daha sık görüldüğünü ortaya koyduktan sonra bunun nedenlerini ve önlenebilir olup olmadığını araştırmaya yönelmiştir.”
Neden kış ayları?
Vücut dışı sıcaklığın düşmesi metabolizmamızda kompleks değişikliklere neden olur. Hormonel olarak sempatik sinir sistemimiz aktive olur ve bu durum bizi dış streslere hazırlar. Adrenalin, vasopresin ve katekolamin hormonları artar. Bu hormonların etkisiyle damar kasılması (vasospazm) olur. Daha öncesinde damar darlığı olan kişiler anjinal ağrılar hissedebilir veya kalp krizi geçirebilir. Çalışmalar göstermiştir ki; vücutta yüzeyel soğuma kanda pıhtılaşmaya eğilimi artırmaktadır. Soğuk algısıyla pıhtılaşmayı sağlayan moleküller artar, pıhtı oluşumunu sağlayan trombosit hücreleri aktive olur, pıhtı eritici mekanizmalar (fibrinoliz) baskılanır; böylece damar tıkanıklığına yol açan oluşumlar daha baskın olur. Soğuk havada vücuda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri artar, bu durum da kanın akışkanlığını azaltır. Dar bir damardan geçen yoğunluğu artmış kan pıhtılaşma eğilimindedir.
D vitamini damar sağlığımız için çok önemlidir. D vitamini güneş ışığından aldığımız ultraviyole ışınlarla aktive olduğu için kış aylarında etkinliği azalır. D vitamini kalp kasları üzerine direkt etkilidir. Vücutta eflamasyonu azaltır, tansiyon makanizmasının böbrekler tarafından ayarlanan hormonel fonksiyonlarında (Renin-anjiotensin-aldesteron) direkt etkilidir, paratiroid hormonla ilişkilidir. Bütün bu etkilerinden dolayı tansiyonu yükseltir ve kalp krizine zemin hazırlar.
Endotel hücreleri damarlarımızın içini döşerler. Damarların kasılıp gevşemesini ve pıhtının damar cidarında birikmemesini sağlayan hücreler bunlardır. Soğuk algısında endotel hücreleri kasılmaya yol açar ve pıhtılaşmayı engelleyici molekülleri sentezlemeyi azaltır.
Sadece COVID-19 değil, viral enfeksiyonlar da kalbin düşmanı!
Kış aylarında enfeksiyonlar artar. Kapalı ortamlar ve hasta kişilerle solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonlar Covid döneminde hepimizi bilinçlendirdi. Yalnızca Covid değil, influenza gibi viral enfeksiyonlar da kalbimizin düşmanı. Bunun yanında belli başlı bakteriyel enfeksiyonların da (Clamidya Pnömoniya, Helikobakter pilori) kalp damar tıkanıklığıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kalp krizi geçiren kişilerde yapılan kan testlerinde bu mikroplara karşı antikorlar normal kişilerden daha fazla bulunmuştur. Çalışmalar göstermiştir ki hava kirliliği kalp hastalığı riskini yüzde 69 oranında artırıyor. Havadaki kalbimize zararlı gazlar özellikle kalp damarlarında tıkanıklığı olan kişilerde kalp krizini tetikler.
Kış ayları beslenme alışkanlıklarımızın da sağlıksız yönde değiştiği aylardır. Daha fazla şekerli ve yağlı yiyecekler yeriz. Yazın yenecek bir zeytinyağlı, bir salatanın yerini, Osmanlı yemekleri alır. Kışın damar sistemimiz üzerindeki tüm olumsuz etkilerine bizler de katkıda bulunmuş oluruz. Üstelik sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkların da iş hayatımızın daha yoğun olduğu kış aylarında artması da cabası.
Ani ısı değişimlerine dikkat!
Kalp damar hastalıkları genetik rahatsızlıklardır. Ailesinde kalp krizi geçiren, inme olan, by-pass veya stent olan kişiler daha dikkatli olmalıdır. Otuzlu, kırklı yaşlarda kalp krizleri mevsimsel olmasa da ileri yaşlardakiler kış aylarında daha yoğundur. Özellikle menopoz döneminde, hormonel dalgalanmalar yaşayan kadınlarda da bu riskler kışın daha fazladır.
Kalp ritim bozuklukları da kışın daha sık belirti verir. Çoğunlukla mitral kapak hastalığına bağlı olan atriyal fibrilasyon ve ya ekstrasistol diye adlandırdığımız ciddi ritm bozukluklarının kışın daha sık görüldüğü rapor edilmiştir. Bilinen aort damar genişliği olan hastalar (aort anevrizması), tansiyonlarına ve ani ısı değişimlerine karşı dikkatli olmalıdır. Ani ısı değişimleri kalp damarlarında daralma oluşturduğundan kış aylarında giyinmemiz de çok önemli. İç mekânlarda çok terlemeden, dış mekânlarda çok üşümeden kendimizi koruyacağımız çok katlı giyinme stratejisi bizi koruyabilir. Ayrıca başımızı, elimizi ani ısı değişiminden koruyacak aksesuarlar kalbimizi de korur.
Evde hareket edin, doğru beslenin!
Risk grubundaysanız, ailenizde kalp rahatsızlıklar varsa veya tansiyon, şeker, sigara alışkanlığınız varsa doktor kontrollerinizi aksatmayın.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, kışın dikkat etmeniz gerekenleri sıraladı:
-Fiziksel aktivitelerinizi aksatmayın. Evde yapacağınız fizik aktivitelerini hafife almayın.
-Doğru giyinin, soğuk havayla direkt temas kurmayın.
-Kış enfeksiyonlarından kaçının. Maske, mesafe ve sık el yıkamayı aksatmayın.
-Doğru beslenin. Ağır yemeklerden kaçının, vitamin desteklerini unutmayın
-Kışın kötü alışkanlıklardan uzak durun. Sigara, alkol tüketimi kışın daha fazladır, dikkat!
-Pozitif düşünün, hayatta olumlu yönlerinden bakın. Bu sizin hayatınız, sağlıklı ve mutlu olmak sizin elinizde.