Prof. Dr. Ahmet Turan Yılmaz, endovasküler yöntemi, TDV 29 Mayıs Hastanesi’nde yoğun olarak kullanmaya başladıklarını söyledi.
Türkiye Diyanet Vakfı 29 Mayıs İstanbul Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Yılmaz kalp damar hastalıklarının tedavisinde uygulanan endovasküler ve hibrid uygulamaları hakkında bilgi verdi. Kardiyovasküler angiografi ve girişim alanında söz sahibi, erişkin ve konjenital kalp cerrahisi ile damar cerrahisi ve endovasküler girişimler konusunda ve mini invaziv kalp cerrahisi girişimleri özel ilgi alanı olan ve Erişkin kalp damar cerrahisi uzmanlığı ile Çocuk Kalp Damar Cerrahisi Uzmanlık belgesine sahip Prof . Dr. Ahmet Turan YILMAZ, GATA Haydarpaşa Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Direktörlüğü görevinden sonra Türkiye Diyanet vakfı 29 Mayıs İstanbul hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı olarak göreve başladı. Prof. Dr. Yılmaz, “Hasta tedavisi açısından konfor seçeneği sunan, cerrahi müdahaleye göre daha az riski bulunan hasta güvenliği açısından öneme sahip endovasküler sistemin gelişmiş ülkelerde yoğun olarak kullanılırken ülkemizde daha az kullanılmasının bir çok nedeni vardır” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Turan Yılmaz, endovasküler yöntemi, TDV 29 Mayıs Hastanesinde yoğun olarak kullanmaya başladıklarını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz şöyle devam etti: “Özellikle anevrizma tedavilerinde altın seçenek olan endovasküler sistemin cerrahi müdahaleye nazaran birçok önemli fayda sağlamaktadır. Endovasküler tedavi seçeneğinde; Hasta kısa sürede taburcu olmakta ve normal aktivitelerine dönebilmekte, işlem esnasında hastaya kan verme ihtiyacı olmamakta, lokal anestezi ile işlem yapılabilmektedir ve işlem süresi de daha kısa olmaktadır”
Endovasküler Uygulama Nedir Nasıl Uygulanır?
Endovasküler sistem anevrizma tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Anevrizma; damarların balonlaşması veya genişleme yapması demektir. Anevrizma en sık olarak vücudun en büyük atardamarı olan aortada gelişir. Aortanın normalde çapı 2-3 cm dir. Bu çap 4 cm yi aştıktan sonra anevrizma olarak tanımlanır. 5cm’yi geçen anevrizmalar tedavi edilmelidir. Anevrizma tedavi edilmez ise zamanla daha da genişler ve patlar. Bu durum ise genellikle ölüme neden olur. Karın anevrizması 65 yaş üzerindeki nüfusun %8 inde bulunur. Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha sık rastlanır. Anevrizması tedavi edilmeyen hastaların % 80’i anevrizmanın patlaması sonucu ölür. Kapalı tedavi yöntemi olan endovasküler uygulamada, anjiografi yöntemi kullanılarak damar içerisinden kateter denilen uzun ve ince tüplerle anevrizmanın içine veya boynuna kadar ulaşılarak, anevrizma içerisine kan girişi engellenir.
Anevrizmada Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Anevrizma tedavilerinde uygulana yöntemler; Ameliyat yapmadan izlenir, açık ameliyat yapılır veya Endovasküler yöntemle ameliyat edilir. Damar içinden müdahale anlamına gelen “endovasküler tedavi” yönteminde büyük cerrahi kesiler ve derin anesteziye gerek yoktur. İşlem çoğu kez lokal anestezi ile sadece kasık atardamarı bölgesinde 2-3 santimetre uzunluğunda bir cerrahi kesi yoluyla yapılabilmektedir.
Ameliyata Göre Endovasküler Yolla Anevrizmanın Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
Hasta endovasküler yöntem ile tedavi edildiğinde, çoğu kez hiç kan ya da kan ürünü kullanımına gerek kalmaz, hasta yoğun bakımda kalmadan 2 gün sonra da taburcu edilebilir, hastaların nekahat dönemi de son derece kısadır ve ortalama olarak 1 hafta içinde normal yaşamlarına dönebilmektedirler. Tıp literatüründe Endovasküler tedavide hasta kaybedilme oranı yüzde yarımın altında iken aort anevrizmalarının cerrahi tedavisinde hastanın ameliyata bağlı kaybedilme oranı yüzde 5-10 civarındadır. Bu oran bile endovasküler yöntemin daha iyi seçim olduğunu göstermektedir. 29 Mayıs Hastanesi olarak zorunlu vakalar dışında endovasküler ve hibrid tedavi yöntemini kullanmaktayız. Bu yöntemin faydaları genel olarak; Ameliyata göre işlem süresi çok daha kısadır, Ameliyata göre hastanede yatış süresi daha kısadır, kasıklar dışına ameliyat kesisi yapılmaz, Ameliyata göre kan kaybı çok daha azdır, Lokal anestezi (sadece kasıklar uyuşturularak) yapılabilir. Ameliyata göre girişim sonrası ağrı ve rahatsızlık daha azdır ve a meliyata göre işlem sırasında ve sonrasında ölüm riski daha azdır.
Endovasküler Yöntemin Uygulama Sıklığı Nedir?
Endovasküler tedavi aslında gelişmiş batı ülkelerinde yoğun olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde daha az uygulanmasının nedeni hastalar ve kısmen de hekimler tarafından yeterli ölçüde tanınmamasının yanı sıra hastane ünitesi, cihaz ve ekipman yetersizliğidir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde yaklaşık 10 yıllık bir geçmişe sahip endovasküler tedavi yöntemleri önceleri açık cerrahi tedavi yöntemlerinin mümkün olmadığı yüksek riskli hastalarda deneme aşamasında kullanılırken, son beş yılda teknolojik olarak ileri bir noktaya gelmiş ve aort anevrizmalarında ilk tedavi seçeneği olarak yerini almıştır. Endovasküler yöntemin tercih edilmemesinin en önemli nedeni ise hibrid ameliyathanelerinin bulunmaması ve kalp damar cerrahlarının endovasküler yöntemlerde yeterli deneyime sahip olmamasıdır. Kalp damar cerrahisi klinikleri bünyesinde kurulacak hibrid ameliyathaneler yüksek riskli vasküler lezyonlarda cerrahların alternatif yaklaşımlar geliştirmesine olanak tanıyacaktır. 29 Mayıs Hastanesi kalp damar cerrahisinin bu yöntemi uygulaması ile hastalara önemli bir seçenek sunmaktadır.
Hibrid Uygulama Nedir ?
TDV 29 Mayıs Hastanesinde başarı ile uyguladığımız Hibrid yönetimi; Cerrah ve kardiyoloğun birlikte gerçekleştirdiği, hastaya daha az zarar veren, ölüm riski daha az olan bir girişimsel işlemdir. Hibrid endovasküler girişimlerin erken ve orta dönem sonuçları bu hasta grubu için oldukça tatminkardır. Bir çok ağır kalp hastalığında, örneğin yoğun kalp damar hastalığı, ciddi kapak hastalığı, kalp delikleri veya doğuştan damar darlıklarında veya ileri yaşlı hastalar veya açık kalp ameliyatlarına dayanamayacak akciğer böbrek- karaciğer hastalığı v.s bulunanlarda hibrid girişim uyguluyoruz. Kardiyologlarla beraber ameliyata girerek; hastalığın bir kısmını anjio ile, bir kısmını da küçük kesilerden ameliyat yaparak gideriyoruz. Bu şekilde ölüm riskini çok azalttığımız gibi, hastanın daha çabuk sağlığını kazanmasını da sağlamış oluyor. Hibrid girişim açık cerrahinin karşıt alternatifi değil, yeni bir opsiyonu olarak kabul görmektedir.
Bu Konu İle İlgili Olarak Önerileriniz Nelerdir ?
TDV 29 Mayıs Hastanesinde endovasküler yöntemi yoğun olarak uygulamaya başlamış bulunmaktayız. Bu alanda hizmet sunmamızın amacı ise kalp damar cerrahisinde de gelişmiş teknolojinin ve uygulamaların insanımıza kolay ulaşılabilirliğini sağlamaktır. Kardiyovasküler cerrahi kliniklerinde hibrid işlemlerin yapılmasına olanak veren girişim şartlarının oluşturulması ve kalp cerrahlarının endovasküler yöntemler konusunda artan deneyimleri, özellikle yüksek riskli vasküler patolojilerin erken tanı ve etkin tedavisine olanak tanıyacaktır. Bu tip girişim üniteleri kardiyovasküler cerrahi kliniklerinde entegre bir sistem olarak organize edilebilir. Bu tip bir yapılanma kompleks vasküler patolojilerin daha hızlı ve daha etkin karar verme ve uygulama mekanizmaları ile tedavisini mümkün kılmada yardımcı olabilir. Bu nedenle kardiyovasküler cerrahi kliniklerinin bu şekilde bir yapılanmaya gitmelerinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
Sayın Hocam;
Öncelikle bana cevap yazma nezaketinde bulunduğunuz için size çok teşekkür ederim; Allah razı olsun sizden.
Ben 11 Kasım 2007’de bir trafik kazası geçirdim. Sağ bacağımda parçalı açık kırık, sol dizimde tendom bağlarım kopmuş, kemiğim kırılmış, kalçam ve kafam kırılmış; Kalbim durmuş, elektro şokla yeniden çalışmış. Lakin kalp durunca beyin oksijensiz kalmış ve hafızamı yitirmişim. Hala hayatımla ilgili hatırlamadığım çok şey var. 1,5 Sene yattım. Şu ana kadar 9 ameliyat oldum; Hala ağrılarım var.
Sağ bacağımdan bir hafta arayla iki kapak ameliyatı oldum; ikisi de başarısız. Doktorum, ‘kapaklarımda genetik bozukluk olduğunu ve damarlarımın kazada ezildiğini’ bundan dolayı ameliyatlarımın başarısız olduğunu, tek çarenin kollarımdaki damarlardan alacağı kapaklarla bu kapakları değiştirmek olduğunu, ancak sonuçta da yine iyi olamayabileceğimi söyledi. Dolayısıla hüsrana uğradım. Kafam karıştı.
Dolaşım bozukluğundan dolayı ayak bileğimde kapanmayan yaralar çıkıp bacağımın kesilebileceğini söylediler, hep; Sol ayak bileğimde ise kahverengine doğru giden koyulaşma var. Orada yara çıkıp, bacağımın kesilmesinden çok korkuyorum. Zira kazamdan sonra bacağımın kesilme riski çok yüksekti; Dolayısıyla bu da benim korkulu rüyamdı.
Şu anda ise hala bacaklarım şişiyor, ağrıyor, kaşınıyor ve gece kramplarım devam ediyor; Sağ dizimde pıhtı var. Derin ve yüzeysel damarlarımın ikisinde de geri akım var. Geçirdiğim 2 ameliyatta başarısız olduğundan ağrılarım geçmediği gibi üzerine bir de ameliyat ağrılarım eklendi.
Cüneyt Bey, çok rica ediyorum, bana yardım edin ne olur??? Bakmakla yükümlü olduğum annem ve oğlum var; onlar için güçlü olmalı, ayakta durmalıyım. Çok çaresizim çok. Ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum; Düşünmekten uykularım kaçıyor…
Size ameliyatlarım ve dopplerlerim hakkındaki bilgiyi ekte gönderiyorum.
Sabırsızla cevabınızı bekleyeceğim; Size şimdiden sonsuz teşekkürler ediyorum…
Allah’a emanet olun.
Saygılarımla
Nurcan BULUNDU
BAKIRKÖY DR.SADİ KONUK EĞT. ARŞ. HST. 05.09.2012 TARİNDE ÇEKİLEN DOPPLER SONUCUM AŞAĞIDA Kİ GİBİDİR;
DERİN VENÖZ SİSTEM; SOL ALT EKSTREMİTE DERİN VENÖZ YAPILARIN KALİBRASYONLARI AZALMIŞ OLUP LÜMENDE HİPEREKOJEN FİBROTİK DEĞİŞİKLİKLER İZLENMİŞTİR.(DVT SEKELİ?) VALSALVA MANEVRASI ESNASINDA SAĞ CFV VE SAĞ SFV’DE VE SAĞ POPLİTEAL VEN VE SOL POLİTEAL VENDE GRADE 4(>4 SN) ORTA-HAFİF ŞİDDETTE REFLÜ AKIM İZLENDİ.KAPAK FORMASYONLARI CFV’DE BİLEŞKE 6MM İNFERİORUNDA, SAĞ SFV BİFURKASYON DÜZEYİ 8MM İNFERİORUNDA KAPAK FORMASYONLARI İZLENMİŞTİR.
YÜZEYSEL VENÖZ SİSTEM; SOL SAPHENO FEMORAL BİLEŞKEDE VALSALVA İLE GRADE 4(<4 SN)SAĞDA HAFİF ŞİDDETTE REFLÜ AKIM İZLENDİ. SOL VSM DİZ ÜSTÜ SEVİYEDE VALSALVA İLE GRADE 4(<4 SN) HAFİF ŞİDDETTE REFLÜ AKIM İZLENMİŞ OLUP DİZ ALTI SEVİYEDE AUGMENTASYON DİZ ALTI SEVİYEDE GRADE 1(1-2 SN) HAFİF ŞİDDETTE REFLÜ AKIM İZLENDİ.
PERFORAN VENÖZ SİSTEM; SOL BACAK ORTA KESİMDE AYAKBİLEĞİ 15 CM SUPERİORUNDA COCKETT PERFORAN VENDE VALSALVA İLE 3-4 SN SÜREN REFLÜ AKIM İZLENMİŞTİR.
SAĞ CFV VE SFV KAPAK AMELİYATLARI SONRASI;
Servisi: Acil Polikliniği (KVC) Doktoru: MEHMED YANARTAŞ Raporu Onaylayan: YAŞA KAYNAR TOPAL Ön Tanı: Venöz yetersizlik (kronik) (periferik) İşlem / Başlık Alt ekstremite venöz sistem RDUS, tek taraflı / Bulgu: Sonuç:
HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ DOPPLER TETKİKİ; Hastanızın yapılan bilateral alt ekstremite venöz renkli doppler US tetkikinde; Bilateral alt ekstremite safena magna (VSM) ile ana femoral (AFV), yüzeyel femoral (YFV), derin femoral (DFV) ve popliteal ven (PV) olarak derin venöz sisteme ait venler incelenmiştir. Hastaya supin pozisyonda inceleme yapılmıştır. Valsalva manevraları ve augmentasyon testleri uygulanmıştır. Sağ yüzeyel femoral ven ve derin femoral venin görüntülenebilen kesimleri ile popliteal venler normal kalibrasyonda ve normal eko yapısındadır. Her iki vena safeno parva normal kalibrasyonda ve normal eko yapısındadır. Sol VSM minimal dilatedir. Sol VSM çıkışında , sol CFV de ve sol SFV proksimalinde grade 4 reflü akım izlenmiştir. Sol SFV lümeni ekojen görünümde olup içerisinde belirgin rekanalize akım izlenmemiştir ( Kronik Venöz Tromboz?? ). Sağ VSM'de operasyon öykülü hastada diz düzeyi distalinde VSM nin yüzeyel dalı olduğu düşünülen yüzeyel venöz vaskü ler yapı izlenmiştir. Sağ VSM lojunda diz düzeyinden başlayarak uyluk orta bölümüne dek uzanan lümeni hipoekoik, tromboze görünümde venöz yapı izlenmiştir. Sağ SFV ve POP V de grade 4 reflü akım izlenmiştir. Sağ CFV lojundaki stur hattı nedeni ile optimal değerlendirilememiştir. Ancak hemen bifurkasyon proksimali düzeyindeki kısa bir segmenti değerlendirilebilmiştir. Bu düzeyde grade 4 reflü akım izlenmiştir.
Saygılarımla Rapor Yazım Tarihi: 16.11.2012 11::27:56
HOCAM, TEDAVİ ŞANSIM NEDİR???
KAPAKLARIM TAMİR OLUR MU???
KAPAKLARIM TAMİR OMAZSA NE OLUR, SONUM???
lütfen iletişim bilgilerinizi mail atınız. [email protected]
lütfen iletişim bilgileri için mail atınız
Sol bacağınız için şimdilik tek tedavi seçeneği külotlu varis çorabı ( orta-ileri basınçlı ) 6 ay aralarla venöz ultrasonografi yaptırın, derin femoral vendeki rekanalizasyon artınca bu taraf bacağa ilave tedavi girişimi yapılabilir. Sağ bacağınıza yönelik kapak tamiri veya kapak nakli yapılabilir. Şimdilik külotlu varis çorabı giyin, olduğunuz ameliyatların olumsuz etkilerinin de geçmesini bekleyip 6 ay sonra yeni bir venöz ultrasonografi ile hastanemize başvurun,
Geçmiş olsun.
Prof.Dr.Ahmet Turan YILMAZ
Kalp Damar Cerrahi
Tdv istanbul özel 29 Mayıs hastanesi/02124532983
http://www.ahmetturanyilmaz.com
[email protected]
Iyı gunler Dr bey annem 68 yasında gecen yıl cekılen BTsınde AP çapı 54mm ölçülmüş İnen aortada mural trombüs formasyonlarının eşlık ettığı Debakey tıp3 dıseksıyon ıle uyumlu .1 hafta oncekı BTAsenden aorta en genıs yerınde 43 mm dılate gorunumunde arkus aortada sublavıan arter orfısı duzeyınden desendın torasık aorta ve abdomınalaorta aort dıseksıyonu ıle ıntımal flep ızlenmektedır.akcıgerde mozaık patern ıle uyumlu gorunum karacıger boyutları 175mm dıfüz azalmıstır.9mm bırkac adet hıpodens noduler lezyon bobrek boyutu 7mm torasık aortada dılatasyon 45mmmural trombüs dıkkatı cekmıs aorta duvarında yaygın aterosklerotık kalsıfık plaklar ızlenmektedır.Çöliak trunkus SMA B ıleteral renal arter lumenlerı acık olarak ızlenmektedır.Annemın hastalıgı nedır Kanser mı?Anevrızma ıcın Amelıyat sart mı?olmalımı BU DURUM KRONIK MI? TEŞEKKURLER.
Merhaba doktor Bey, dopler raporum aşağıdaki gibidir…Ne önerirsiniz.
RDUS, Alt ekstremite venleri (Bilateral)
Hizmet Tarihi ve Tanımı
SAĞ VE SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER SONOGRAFİK İNCELEMESİNDE:
Sağ ve sol alt ekstremitede CFV, SFV, DFV, popliteal, tibialis anterior, tibialis posterior, peroneal venlerde kompresyon testi,
augmentasyon testi yanıtları pozitif alınmıştır. Ven duvarları düzgündür ve trombüs ekojenitesi görülmemiştir. Venlerde venöz dalga
formasyonu solunumla modüle izlenmektedir.
Valsalva manevrasında Sol CFV ve SFV proksimalinde grade III, sağ SFV proksimalinde grade I reflü kan akımları izlenmektedir.
Sağ / sol safena magna ven çapları 5 mm.’den küçük olarak ölçülmüştür. Damar kompresyon ve augmentasyon testleri yanıtı pozitiftir.
Ven duvarları düzgündür ve trombüs ekojenitesi saptanmamıştır. Valsalva manevrasında sol VSM ve dallarında grade I kapak
yetmezliği ile uyumlu reflü kan akımları izlenmektedir.
Her iki alt ekstremitede yüzeyel venül milimetrik ektazileri izlenmiştir.
Bilateral kruris düzeyinde kominikan venlerde kan akımı yönleri fizyolojik görülmektedir.
SONUÇ :
Her iki alt ekstremite derin venöz sistemi ; Sol CFV ve SFV proksimalinde grade III, sağ SFV proksimalinde grade I kapak yetmezliği
dışında normal sınırlarda değerlendirilmiştir.
Sol VSM ve dallarında hafif genişleme, grade I kapak yetmezliği izlenmiştir.
Krural bölgede ve ayak bileğinde, yüzeyel ven dallarında variköz genişlemeler izlenmiştir.
Her iki alt ekstremitede yüzeyel venül milimetrik ektazileri izlenmiştir.
Saygılarımla,
Rad.