Kalp Sağlığı Haftası’nda Yeşilay, bağımlılıkların kalbe olan zararlarına dikkat çekiyor. Alkolden uyuşturucuya, teknolojiden nargileye pek çok bağımlılık önce kalbi vuruyor. Yaşam kalitesini düşüren kalp rahatsızlıkları hatta ölümle sonuçlanan bağımlılık öykülerinde ise mutlu sonlar maalesef yer almıyor.
Yaşamsal faaliyetlerin en önemli anahtarı olan kalp sağlığına dikkat çekmek amacı ile ülkemizde 12-18 Nisan tarihleri arasında Kalp Sağlığı Haftası kutlanıyor. Hafta boyunca yapılan bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Türkiye Yeşilay Cemiyeti, bağımlılık yapan alkol, sigara ve nargile ile ilgili önemli hatırlatmalarda bulundu. Kişinin en büyük bağımlılığının sağlıklı ve güzel bir hayatın kendisi olması gerektiği mesajı ile yola çıkan Yeşilay, sağlığa zararlı madde kullanımlarının hayatı kalbinden vurmaya eş değer olduğunun altını çiziyor.
Kalbi Dumana Terk Etmemek Gerekiyor
Tütün, içerdiği 4000’den fazla toksik madde nedeniyle, akciğer başta olmak üzere birçok kanserin ve kalp hastalıklarının da en önemli sebebi olarak biliniyor. Sigara günümüzde 50’nin üzerinde sağlık sorunu ile ilişkili ve bu sayı araştırmalar derinleştikçe artıyor. Bu hastalıkların en az yirmisi ise ölümcül.
Koroner kalp damar hastalığına neden olan sigara kalbin daha fazla sayıda çarpmasına, kan basıncının yükselmesine, damar sertliğine yol açıyor, hipertansiyon ve atardamar tıkanıklığı riskini artırıyor. Yani yalnızca mutluluk ve heyecan duyduğunuz anlarda hızlanması gereken kalp, sigara yüzünden tüm güzel duyguları yaşayabileceğiniz anları sizden çalıyor.
Sinsi Düşman; Nargile
Sigaranın bedene verdiği zararlar konuşulurken daha fazla zararlı madde barındırmasına rağmen nargile konusunda tehlikenin farkına varılmadığı gözleniyor. Nargile sigaranın zararsız bir alternatifi gibi sunuluyor.
Oysa nargile de bir tütün ürünü ve bütün tütün ürünleri gibi kanser, kalp ve damar hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar, solunum yolu hastalıkları gibi pek çok öldürücü hastalığa neden oluyor. Dumanı sudan geçmesine rağmen yüksek oranda zehirli maddeler içeriyor ve akciğer kanseri, mesane kanseri, ağız kanserleri gibi hastalıklara yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Alkol, Kronik Kalp Rahatsızlıklarına Açık Davetiye Çıkarıyor
Tüketilen alkol miktarı ile kalp krizinin doğru orantılı olarak artışının altında alkolün bedendeki etki mekanizması yer alıyor. Alkol karaciğer reseptörlerinde yalancı açlık durumu oluşturduğu için yağ akümülasyonunu santral obezite şeklinde oluşturuyor.
Aslına bakarsanız alkol kaynaklı göbek oluşmasının sebebi de bu. Dolayısı ile kronik yani uzun yıllar tüketilen alkol sonucu gelişen santral obezite en başta şeker hastalığı açısından önemli bir risk faktörü; bu da dolaylı olarak damar hastalıklarına ve kalp krizine giden yolun başlangıcı oluyor.