Akciğer kanseri erkekler arasında en sık görülen kanser türü olarak biliniyor. Ancak bu ölümcül hastalığın görülme sıklığı kadınlar arasında da son yıllarda artış gösteriyor.
Uzmanlar bu dikkat çekici durumun sigara kullanımındaki artışa bağlı olarak geliştiğini belirtiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir, “17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü” öncesinde akciğer kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Günde 1 paket sigara ile 20 kat fazla kanser riski
Akciğer kanseri vakalarının %90’ının sorumlusu sigaradır. Akciğer kanseri riski, günde 1 paket sigara içenlerde içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkilemektedir. Sigara içilen ortamlarda bulunmak yani pasif içicilik de akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği kanser gelişimini sağlayan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması riski artırabilmektedir. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesi olması da önemli bir nedendir. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edilirse tedavilerin başarı şansı çok yüksektir. Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanseri artık erken evrede saptanabilmektedir.
Akciğer kanserini işaret eden belirtiler
Akciğer kanseri, erken evrede hiçbir belirti vermeden de gelişebilmektedir. İleri evrede saptananların genellikle 4/1’inde hiçbir belirtiye rastlanılmamıştır. Nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflama en sık görülen belirtilerdir. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü gibi belirtiler de görülmektedir.
Taze sebze meyve tüketerek akciğer kanseri riskini düşürün
Birçok çalışmada günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyen kişilerde akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte sigara içen kişilerde yüksek doz “beta karoten-A vitamini” almak akciğer kanser riskini artırmaktadır.
Akciğer kanseri önlenebilir
Akciğer kanserini önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bugün bırakmakla akciğer kanseri riskinizi azaltmaya başlayabilirsiniz. Bugün sigarayı bırakmakla yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riskinizi %50 azaltmış olacaksınız. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemlerin alınması akciğer kanserini önleyebilmektedir.
Ne zaman kemoterapi ne zaman radyoterapi uygulanmalı?
Akciğer kanserinin standart tedavileri “cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi”dir. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenmektedir.
Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir. Beraberinde radyoterapi de uygulanabilmektedir. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı ya da tamamı alınabilmektedir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi; yani ışın tedavisi ise; cerrahiden sonra, ve bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir.
Akciğer kanserinde kişiye özgü tedavi
Günümüzde artık standart tedavilerin yanında “kişiye özgü tedaviler” yani “hedefe yönelik tedaviler” yapılmaktadır. Kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen tedavilerdir. Örneğin EGFR (Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü) ve ALK gibi genlerde değişiklik saptanan hastalarda kemoterapiye gerek olmadan ağızdan alınabilen akıllı ilaçlarla tedavi mümkün olmaktadır. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engellemektedir.
Akciğer kanserinin tedavisinde diğer bir önemli gelişme “kanser aşıları”dır. Bu aşılar akciğer kanserinden korunma amaçlı değil doğrudan tedavi etme amaçlı olarak geliştirilmiştir. Etkinliğini belirleme amaçlı klinik çalışmalar devam etmektedir.