Sağlık ve iyi yaşam alanının lider şirketi Philips, kadın sağlığı üzerine Türkiye genelinde yaptığı yeni araştırma ile geçtiğimiz yıl açıkladığı “Sağlık ve İyi Yaşam Haritası”nı geliştirdi.
- Kadınların çoğunluğu (%62) fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun
- Kadınların %65’i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor
- Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlası sağlık hizmetlerini ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bulmuyor
- Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmemiş
- Türkiye’deki kadınların %78’i her yıl düzenli olarak mamografi çektirmenin meme kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor
- Kadınların %41’i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu belirtiyor
- Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor.
Araştırma hakkında bilgi veren Türk Philips CEO’su ve Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Willem Rozenberg “Üstün kaliteli, kapsamlı ve ekonomik sağlık bakım hizmetlerinin mevcudiyeti ve bu hizmetin kolay erişilebilirliği toplum ve politika yapıcılar için yüksek öncelikli bir mesele haline geldi. Günümüzde kadınlar sağlık hizmetleriyle ilgili kararlarda ve harcamalarda çok büyük etki sahibidir, sağduyulu ve seçici müşterilerdir. Kadınlar sağlık hizmetlerinin esas müşterileridir, bunun nedeni sadece karmaşık sağlık yapılarına sahip olmaları değil, aynı zamanda genellikle aile fertlerinin sağlık durumlarını da yönetmeleridir. Kadınlar erkeklere göre daha uzun yaşar, dünya nüfusundaki oranları daha yüksektir ve hayatları boyunca sağlık kaynaklarını daha fazla tüketir.” dedi.
Rozenberg sözlerine şöyle devam etti: “Biz de bu bilgilerden yola çıkarak, toplumların sağlık ve yaşam kalitesini geliştirmeyi misyon edinmiş bir firma olarak, geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde yaptığımız araştırma sonucunda açıkladığımız “Sağlık ve İyi Yaşam Haritası”nı bu yıl da sağlık kadın sağlığı üzerine yaptığımız yeni araştırma ile geliştirdik. Türkiye’de yaşayan kadınların mevcut sağlık durumlarının ve meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla yaptığımız bu yeni araştırma; kadınların sağlık alanında yaşadığı sorunları ve beklentilerini anlamamıza ve bu doğrultuda ihtiyaçlarını doğru biçimde tespit etmemize fayda sağlayacaktır. Philips olarak kadınları en çok etkileyen hastalık ve koşullar içinde onların özel ihtiyaçlarını ve deneyimlerini anlayarak, kadınların sağlıklarını ve yaşam kalitelerini iyileştirmek için uzmanlığımızı uygulamada büyük bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum”..
Kadınların %62’si fiziksel sağlık durumundan memnun…
Yapılan araştırmaya göre kadınların çoğunluğu (%62) fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun. Buna karşın, kadınların % 65’i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor. Yüksek tansiyon, jinekolojik hastalıklar, eklem ağrıları ve meme kanseri görüşülen kişilerin önümüzdeki 5 yıl içerisinde sağlığı için tehdit oluşturacağından endişe ettikleri hastalıkların başında geliyor. Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlası sağlık hizmetlerini kadınların ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bulmuyor. Devletin kadın sağlığına yönelik olarak öncelik vermesi ve kaynak ayırması gerektiği düşünülen hastalıkların başında kanser geliyor, kanseri jinekolojik hastalıklar takip ediyor.
Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmemiş…
Görüşülen kişilerin sadece üçte biri Türkiye’deki kanser teşhis ve tedavisine yönelik teknik ekipmanları yeterli buluyor. Kadınların yarıdan fazlası kanserden korunmak için hiçbir şey yapmıyor. Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmediğini söylüyor. Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlası bugüne kadar meme kanseri taraması yaptırmak ve kontrol amacıyla bir doktora ya da sağlık kurumuna gitmediğini belirtiyor. Görüşülen kişilerin %38’i ilk mamografi için önerilen yaşı bilmiyor. Kadınların %78’i her yıl düzenli olarak mamografi çektirmenin meme kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor. Benzer biçimde, erken teşhisin tedavi edilebilirlik üzerindeki önemine yönelik farkındalığın da yüksek olduğu görülüyor (%85).
Kadınların %41’i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu belirtiyor…
Araştırma kapsamında görüşülen kişilerin %41’i daha önce kendisine veya bir yakınına meme kanseri teşhisi konduğunu söylüyor. “Üzüntü”, bu haber karşısında ilk hissedilen duyguların başında geliyor. Eşler kişiye kanser teşhisi konması durumunda bu durumun ilk paylaşılacağı kişi olarak belirtiliyor. Meme kanseri konusunda etkili bilgi kaynakları incelendiğinde, televizyon programları ve uzman doktorların bilgi alınan kaynakların başında geldiği görülüyor. Görüşülen kadınların %20’si ise meme kanseri hakkında hiçbir kaynaktan bilgi almadığını söylüyor.
Araştırma Hakkında…
Araştırma ERA Research and Consultancy tarafından kantitatif araştırma yöntemlerinden telefonla görüşme yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Görüşmeler TÜİK NUTS1 bölgelerine göre 12 ilin kentsel alanlarında 18-70 yaş arasındaki 403 kadın ile 1-11 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.