Yerli üretimin satışını artıracak önerileri bir rapor halinde basına açıklayan İCAAD’ın Başkanı Mehmet Emin Ağaç, “ Yerli ürünün tüketimi teşvik edilmediği için bu da ithal ürüne karşı şansımızı azaltıyor” dedi.
Sadece ülkemizin değil, Almanya’dan Çin’e kadar olan bölgenin tek işitme cihazı üreticisi olan yüzde 100 Türk firmasıEar Teknik’in Yönetim Kurulu Başkanı ve işitme sektöründe faaliyet gösteren İşitme Cihazları Akustik Akademi’nin (İCAAD) Başkanı Mehmet Emin Ağaç, “Piyasada var olan yabancı marka kompleksine” son verecek, (istihdamın oluşturulması) yerli üretimin desteklenmesine yönelik tespit ve önerilerini düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Ağaç, önümüzdeki dönemde bu önerileri bir rapor halinde hükümet yetkililerine sunacak…
Toplantıda konuşan Mehmet Emin Ağaç; ülkemizde sanayinin gelişmesi için yerli üretimin desteklenmesinin önemli ama yeterli olmadığını, yerli tüketimin, Türk markalarının satışının da desteklenmesinin şart olduğunu vurguladı.
Üretmek, Tüketmek ve Büyümek
Ağaç, “Ekonomide Üretmek, tüketmek, büyümek olmak üzere 3 basamağın beraber çalıştığı bir çark bulunmaktadır. Bu 3 basamağın 2. veya 3. ayağı ayrıldığında sistem tam işlemez” dedi. Ülkemizde üretim yapan birçok yerli firmanın dünya standartlarında hatta daha kaliteli üretim yaptığını ancak, piyasada “İthal ürüne olan rağbetin yerli ürünün gelişmesinin önünde engel teşkil ettiğinibelirten Mehmet Emin Ağaç, ‘‘ Bazı kesimlerin hala ithal ürün kompleksi bulunmaktadır” dedi ve şunları söyledi:
Yabancı ürün alma ve kullanma kompleksinin kalkması için bu kesime yerli üretiminin avantajları, ülke menfaatleri ve sanayinin gelişmesi hakkında ülke çapında tanıtımın yapılması faydalı olacaktır. Medyada kamu spotları yayınlanmalı. Böylece, yerli ürünlere karşı olumsuz algının değişmesi, yerli sanayiyi önemli derecede canlandıracaktır. Yerli sanayi destekleme projesinin üniversitelerde, bilim çevrelerinde desteklenmesi sağlanmalıdır. Devlet kurumlarında, Sanayi Odalarında ya da Üniversiteler bünyesinde uluslararası kalite-standart normları oluşturulmalı ve yerli üreticiye kalite belgesi verilmeli. Bu uygulama hem üreticiye hem de tüketiciye güven verecektir. Tüm gelişmiş ülkeler direkt veya İndirekt sanayisini desteklemektedir, bunun on binlerce örneği bulunmaktadır. Bu konuda taraf olmak ne ayıp ne de ayrımcılıktır. Uluslar arası pazarda ünlü ve yüksek markaların çıkabilmesi için, yüksek tüketime ihtiyaçları bulunmaktadır. En büyük katkının kendi ülkesinde verilmesi, şirkete cesaret ve moral verecektir. Türkiye’de üretmek dezavantaj olmamalıdır, bunun önlemi ancak farklı boyutlarıyla incelendikten sonra alınabilir. Eskiden işçilik maliyeti düşüktü ve bir avantajdı, bu avantaj Asya ülkelerine kıyasla yitirilmiştir. Bunun doldurulması ancak kaliteli ürün geliştirip satmakla mümkündür. Kalitesiz ürünü bırakın başkaları yapsın, bize yakışan, kullanılabilen, halkın istifade ettiği ve rahat kullanabildiği ürünlere yoğunlaşalım.”
Her Ülke Kendi Üreticisini Koruyor
Ülkemizde sanayinin gelişmesi için öncelikle dünya çapında markalarımızın olması gerektiğine dikkat çeken Mehmet Emin Ağaç, “Ülkemizde öncelikle güven eksikliği var… Bunu aşmamız lazım. Türkiye’de üretilen cihazların satılması için halkın bilinçlendirilmesine yönelik ne kadar çalışılıyor? Bunu düşünmeliyiz. Dünyada bütün küçük firmalar önce kendi ülkelerinde büyümüş, sonra dünya markası olmuştur. Avrupa ve Japonya başta olmak üzere birçok ülke öncelikle kendi ürettikleri ürünlerin satılması için çalışıyorlar. Firmaların kendi ülkesinde büyümelerine fırsat verilmelidir. Yerli üretimin, yatırımların geliştirilmesi için destekler var, önemli teşvikler veriliyor. Bu teşvikler tüketim için de olmalı. Yoksa Türk firmaları ülkelerinde büyük destek gören rakipleri karşısında haksız rekabetle karşılaşıyor, zorlanıyor. Örneğin; Kendi sektörümüzden haber vermek istersek, son iki yılda her yıl sektörün 1 numara olan cihazlarını geliştirdik ve bu ürünler dünyada ki rakiplerimiz tarafından taklit edildi. Ancak ithalat meraklısı kişiler, şirketler ve ithalat lobisi, yerli sanayi ürününü kötülemekten, küçümsemekten geri kalmadı. Bu şirketler yerli ürünü satmadıkları gibi satanları da küçümsüyor ve engellemeye çalışıyorlar. Bizim gibi on binlerce şirket bu konuda muzdariptir. Çok büyük emekler ve risklerle üretimi gerçekleştirilen sanayimiz mağdurdur” diye konuştu.
Turquality Yeterli Değil
Öte yandan, geçtiğimiz yıllarda uygulamaya giren Turquality destek platformu gibi uygulamaların yeterli olmadığına da değinen Mehmet Emin Ağaç, “50-60 şirketin çıkmasıyla bu ülke kalkınamaz. Verilen teşviklerin daha geniş bir kitleye yayılması lazım. Ülke 50-60 şirketin kaderine bırakılamaz. Uluslar arası standartlarda üretim ve satış yapan binlerce şirkete ihtiyaç var” dedi.
Öneriler
Markalaşmak için ürün imajı iyileştirilmeli
Yerli ürünün tüketilmesi bilincinin verilmesi, rekabet edebilir düzeye gelmesi, ürün imajının iyileştirilmesi ve Türkiye markasının oluşturulması gerekmektedir. Markalaşmak için her şeyden önce ülke imajının iyi olması gerekir. Üretilen markanın yurt içinde ve yurt dışında satılabilir ve tercih edilebilir düzeyde olmalıdır.
Devlet Kurumlarında Bilimsel Kontrol Merkezleri Oluşturulmalı
Marka İmajının iyileştirilmesi ve sürekliliği için Sanayi Bakanlığı ya da Sanayi ve Ticaret Odaları bünyesinde ‘’Bilimsel Kalite Kontrol Merkezleri’’ kurulmalı. Dünya piyasasında kalitesi düzgün, rekabet edebilir düzeyde ve vizyona sahip markaların bu bilim heyeti tarafından kontrol edilmesi ve sertifikalandırılması lazım. Yani kaliteli markaları onaylayarak, halka mesaj verilmelidir. Bu uygulama, ülkemizdeki marklaşmaya önemli derecede katkı sunacaktır.
Markalar Sürekli Devlet Kontrolü Altında Tutulmalı
Sertifikalandırılan marka sürekli kontrol altında kalmalı ve özel kurulacak olan web sayfasında açıklanmalıdır. Bu açıklama aynı zamanda yurt içinde ve dışında güven verme anlamına gelmektedir.
Bu Konuda Halkı Bilinçlendirici Kamu Spotları Da Hazırlanmalı
Yazılı ve görsel medyada kamu spotları, tanıtımlar, yapılmalıdır. Örneğin: ”Emeğimiz kutsaldır, üretileni beğeniyor ve kullanıyoruz” ”Sanayimizle gurur duyuyoruz” ”Sanayimiz göz nurumuzdur” ” keşke ben de üretebilsem ve ülkemin gelişmesine katkıda bulunsam” gibi kamu spotlarıyla üretilen ürünlerin tanıtımı yapılmalıdır. ”Türkiye üretiyor, dünya kullanıyor” gibi..
Yerli Ürünün Avantajları Halka Anlatılmalı
Yabancı ürün alma ve kullanma kompleksinin kalkması için bu kesime yerli üretiminin avantajları, ülke menfaatleri sanayinin gelişmesi, hakkında tanıtımın yapılması faydalı olacaktır. Yerli ürünlere karşı olumsuz algının değişmesi, yerli sanayiyi önemli derecede canlandıracaktır. Yerli sanayi ürünleri tüketiminin desteklenmesi serbest Pazar kurallarına ters değildir.
Üretimi sadece montaja dayanan ve ülkemizde sektörün gelişmesine katkı sunamayanlar, yan sanayinin gelişmesine katkı sunamayanlar veya üretimi olmayıp sadece hazır ürün alıp kendi markasıyla pazarlayanlar ayrışmalıdır.
Okullarda Müfredata Alınmalı
Yerli üretimin önemi ve yerli ürünün tüketilmesi daha çocukluk yaşlarda kazandırılmalı. Bunun için de ana okullardan itibaren ders müfredatına alınmalıdır….
1000 Cihaz Üretimde 10 İstihdam Demektir
“İşitme cihazı genel ürünler içinde çok küçük bir paya sahiptir. Ara toptancı, işitme merkezleri yerli üreticinin ürünlerini satarak ülke ekonomisine katkıda bulunabilirler. 34 ülkeye ihracatı olan bir şirketin ürünü kendi ülkesinin satış merkezleri tarafından yeteri derecede tercih edilmiyorsa, ekonomik güçten haberdar olmadığını gösterir. Güçlüyü daha güçlü zayıf daha zayıf yapan bir algılayışın dışa vuruşudur. Yerli üretim desteklenmediğinde insanların ithalat ürünü alacak öz paraları olmayacak, ancak borç ile alabilirler. 1000 cihaz üretimde 10 istihdam demektir. İstihdama destek sunmak isteyenler yerli İşitme cihazını alarak katkı sunabilirler. İthal ürüne karşı nazlanmayanlar yerli ürüne gelince nazlanmaya başlarlar bu ise ithal ürüne olan kompleksten kaynaklanmaktadır.”