Önde gelen çığır açan solunum tıbbi teknoloji liderlerinden biri olan Inspira Technologies Oxy B.H.N. Ltd., Geliştirilmiş Solunum Teknolojisi (ART) sistemi ile birlikte kullanıldığında kan pıhtılaşmasının potansiyel olarak önlenmesine ilişkin bir gelişmenin tamamlandığını duyurdu. Platformun, şirketin şu anda geliştirme aşamasında olan yeni ART sistemine entegre edilmesi amaçlanıyor.
İnvaziv oksijen tedavisi sırasında kan pıhtılaşmasını önlemek için antikoagülanların kullanımı, – bu ilaçlar yüksek risk oluşturmasına rağmen – standart bir prosedür. Bazı durumlarda, antikoagülan ilaçlar, bir kişinin beyin veya gastrointestinal sistem gibi farklı yerlerde yaşamı tehdit eden kanama riskini artırıyor.
Inspira, Ben-Gurion Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığı potansiyel yeni platformla oksitleyicilerin ömrünü uzatmayı ve ART sistemi aracılığıyla potansiyel olarak kanın pıhtılaşmasını önlemeyi hedefliyor. Araştırma ve geliştirme süreci, Ben-Gurion Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden (Mühendislik Bilimleri Fakültesi Eski Dekanı) Prof. Joseph Kost tarafından yönetildi.
Inspira ve Prof. Kost, talep üzerine oksijen salan kararlı bir polimerik mikro-kabarcıklar (MB’ler) platformu geliştirdi ve karakterize etti. Geliştirme süreci, MB’lerde oksijen yutma prosedürlerini değerlendirmek ve gerekli oranlarda oksijen salınımını gözlemlemek için derinlemesine araştırma gerektiriyordu. Önerilen bu yeni teknoloji, onu bir diyaliz makinesi olarak uygun hale getirmek ve diğer kan oksidasyon sistemleriyle uyumlu hale getirmek amacıyla ART sistemine entegre etmek amacıyla daha da geliştirilecek.
Prof. Kost, platformu şöyle açıklıyor: “Platform, modifiye edilmiş bir çift emülsiyon çözücü buharlaştırma yöntemiyle sentezlenen, bir PLGA kabuğundan (biyo-uyumlu bir polimer) yapılmış, gaz çekirdekli polimerik mikro-kabarcıklar MB’lere dayanıyor.”
Inspira’nın Kurucu Ortağı ve CSO’su Dr. Udi Nussinovitch, “Inspira’nın tıbbi cihaz ve biyoteknolojik perspektiften çığır açan bir teknoloji geliştirdiğine inanıyorum. Geliştirilen teknolojiler ile hastaların sonuçlarını iyileştirme potansiyeline sahip yenilikçi moleküler yaklaşımların ve yeni oksijenasyon yöntemlerinin kullanılması amaçlanıyor,” dedi.