Indra’nın bulut tabanlı uzaktan rehabilitasyon sistemi belden aşağı felçlerin tedavisini de kapsıyor. Sistem, hastaların taburcu edildikten sonra bile uzaktan rehabilitasyonu ve tedavilerin yerinde uygulanmasında yeni bir çığır açıyor.
İspanya’nın lider Avrupa’nın önde gelen çokuluslu danışmanlık ve teknoloji devi Indra, Toledo’daki Ulusal Parapleji Hastanesi’yle işbirliği içinde; üst uzuvların (omuzlar, kollar, ön kollar ve eller) motor rehabilitasyonu için sanal gerçeklikle gerçek zamanlı hareket yakalamayı kombine eden “Toyra” sisteminin kapsamını genişletti.
TRAM projesinin (Uzaktan Görsel-İşitsel Motor Rehabilitasyon) kapsamı genişletilerek alt uzuvların tedavisi sisteme dahil edilirken dört yeni merkezde yaklaşık bir yıl boyunca gerçek vakalarla gerçekleştirilen pilot testlerin ardından bulut tabanlı hizmette iyileştirmeler de yapıldı.
Girişimde 60’dan fazla hasta, 18 sağlık hizmetleri profesyoneli ve 30 teknoloji uzmanı yer aldı. Merkezlerin pilot olarak çalışmasına olanak vermek için görsel-işitsel modelin kapsamı sağlık profesyonellerinin elde ettiği ön bilgiler doğrultusunda bacakların hareket edebilmesini ve ilgili egzersizleri içerecek şekilde genişletildi.
Indra liderliğindeki proje, kısmen Sanayi, Enerji ve Turizm Bakanlığı tarafından finanse edildi ve 19 Mayıs 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu’nca onaylanan “Avrupa için Dijital Gündem” doğrultusunda Avrupa finansman programları çerçevesinde yürütüldü. Girişim, “Sağlık ve Sosyal Yardım” alanına giriyor ve spesifik olarak “Akıllı Kentler için hizmetler olarak uzaktan bakım, uzaktan kontrol ve izleme konularıyla ilgili sağlık ve acil çözümleri” ele alıyor.
Daha çok motivasyon ve özelleştirme
Teknolojik bakış açısından en önemli gelişmelerden biri olarak, işbirliğini kuvvetlendirmek için sistemle özel bir sosyal medya sitesi entegre ediliyor; bu sayede rehabilitasyon sürecine çeşitli topluluklardan ilgi alanlarına göre katılabilen farklı oyuncuların (hastalar, aileler, doktorlar, terapist ve teknisyenler) iletişim kurmasını sağlayan bir kanal oluşturuyor. Burada nihai amaç etkin geribildirimler aracılığıyla hasta motivasyonunu ve entegrasyonunu artırmak; model de bu doğrultuda gruplar, kullanıcı ve içerikler için yönetim araçları, bir mesajlaşma servisi, etkinlik ve forum yönetimi ve yorumlar gibi bölümler içeriyor.
Sistemde ayrıca doktorların ve fizyoterapistlerin hastanın performans değerlendirmelerini baz alarak tedavileri özelleştirmesine olanak veren veri sunuş ve bilgi madenciliği araçları da bulunuyor. Gerek psikolojik, gerek fizyolojik yönler de buna dahil. Başka bir deyişle sistem, terapiste hastanın nasıl tedavi edileceğine dair kılavuzluk eden telkine yatkınlık testleriyle sağlık profesyonelinin hastanın ilerleme kaydedip kaydetmediğini kolayca belirlemesine ve buna göre gerekiyorsa tedavide değişiklik yapılmasına imkan veren rapor ve araştırmaları birleştiriyor.
Toplanan tüm bilgiler sistem veri tabanına giriliyor ve sağlık profesyonelinin görmek istediğine daha uygun bir format elde etmek için istatistiksel araçlarla işleniyor. Örneğin, belirli bir zaman aralığında uygulanan terapi seanslarından elde edilen sonuçları analiz eden ilerleme raporları oluşturmak ve bu zaman zarfında hastanın kaydettiği ilerlemeyi tespit etmek mümkün oluyor.
Indra, TRAM sistemini sosyal medya sitesini oluşturan ve platforma uyarlayan Valladolid merkezli Divisa IT şirketiyle birlikte geliştirdi. İspanya Ulusal Araştırma Konseyi’nin (CSIC) devinimsizlik hareketi ve bio-sinyal yakalama sistemini geliştiren ve entegre eden Bio-Engineering Group’tan doğan Technaid ile davranışsal bilimlerle ilgili hizmetler uzmanı VipScan Predicting Behaviour şirketi de sisteme katkı sağladı.
TRAM, Technaid’in tasarladığı Tech-MCS sistemini veya Microsoft’un Kinect cihazını kullanarak hareketleri yakalıyor. Yakalama sistemi, hastanın yapmakta olduğu egzersizlerin konumunu ve pozisyonunu bir avatarla ekranda yeniden oluşturulmak üzere sisteme gönderen interaktif terapi istasyonuna bağlı. Bilgi alışverişi ve depolaması merkezi bir sunucuda gerçekleşirken, TRAM hastanın terapi seansında elde ettiği sonuçları değerlendiriyor, kaydediyor ve analiz ediyor. Sistem ayrıca görselleri yansıtarak, hareketleri sanal dünyada yeniden oluşturarak ve egzersizleri eğlenceli hale getirerek motivasyonun artmasını da sağlıyor.
TRAM bunların yanı sıra terapi ve rehabilitasyon kayıtlarının yönetimi için de bir platform sunuyor ve böylece alınan terapilerden elde edilen sonuçların özel olarak analiz edilmesine izin veriyor. Bu bilgiler, tıbbi araştırmalar ve protokoller oluşturmakiçin yararlı olduğu gibi, hastanın elektronik sağlık kayıtlarına da eklenebiliyor.
Sürekli evrim geçiren bir çözüm
Indra, 2013 yılında Toyra’nın TRAM ile geçirdiği evrimin bir parçası olarak “bulutta” bir versiyonunun geliştirildiğini duyurdu. Burada hasta sayısının ve teknolojik altyapı maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle kendi sunucularında kurulu bir sisteme erişemeyen rehabilitasyon kliniklerinin ve merkezlerinin özelliklerine ve ihtiyaçlarına odaklanıldı. Servis sağlama modeli tamamıyla esnek olup herhangi bir konumdan erişilebiliyor; böylece müşterilerin ve hastalarının ihtiyaçlarına en uygun iş ilişkisi kurulabiliyor.
Bulut versiyona eklenen iyileştirmeler, Toyra’nın ana hedeflerinden biri olan gelecekte yerinde tedaviyle hastaneden taburcu edildikten sonra uzaktan rehabilitasyon ya da başka bir ifadeyle sağlık profesyonelinin uzaktan takibi altında tedaviyi evde sürdürme yolunda çığır açıyor.
TOYRA (Objektif Terapi ve Görsel-İşitsel Rehabilitasyon) sistemi, Indra ve Ulusal Parapleji Hastanesi’nin Biomekanik ve Teknik Destek Birimi tarafından Rafael del Pino Vakfı’nın desteğiyle 2008 yılında başlatılan bir Ar-Ge çalışmasının bir parçası olarak geliştirildi. Araç en başta özellikle omurilik yaralanmaları nedeniyle üst uzuvlarını hareket ettiremeyen kişiler için oluşturulmuştur. Ancak, sürekli evrim geçiren bir proje olarak nüfusun diğer kesimlerinde de yararlı uygulamaları olduğu görüldü; felç geçirmiş veya üst uzuvlarında travmaya bağlı lezyonlar nedeniyle hareket etme sorunu olan hastalar için özel egzersizler geliştirildi. Yapılan çalışmalar sayesinde TRAM projesinin kapsamı alt uzuvlarında sorunları olan hastaları içerecek şekilde genişletildi ve yakında boyun ve üst uzuvlar da dahil edilecek.
Indra, yönetim kurulu başkanı Javier Monzón’un önderliğinde, dünyanın en büyük çokuluslu danışmanlık ve teknoloji şirketlerinden biri olmanın yanı sıra Avrupa’da ve Latin Amerika’da lider konumda bulunuyor ve gelişmekte olan diğer pazarlarda genişlemesini sürdürüyor. Sürdürülebilirliğe ve müşteriye odaklı faaliyetlerinin temel taşını inovasyon oluşturuyor. Indra, araştırma, geliştirme ve inovasyon alanına son üç yılda yaptığı 570 milyon Euro’yu aşan yatırımlarıyla Avrupa’da sektör liderlerinden biri haline gelmiş bulunuyor. Yaklaşık 3 milyar € cirosu olan şirket, 43.000 çalışanıyla 138’den fazla ülkedeki müşterilerine hizmet veriyor.