Türkiye’de hemşirelik mesleğinin çağdaş gelişimine uzun yıllardır maddi ve manevi katkılarıyla destek veren Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel’e İstanbul Üniversitesi tarafından ‘Fahri Doktora’ unvanı verildi.
İstanbul Üniversitesi bünyesinde yer alan ve kuruluşunda Semahat Arsel’in büyük katkıları bulunan Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezihe Kızılkaya Beji’nin ödül gerekçesini açıkladığı konuşmasıyla başlayan törende Semahat Arsel’e ‘Fahri Doktora Diploması’nı İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kamil Adalet takdim etti. Törende duygulu bir konuşma yapan Arsel, “Uzun yıllardır hemşirelik mesleğinin uluslararası standartlara kavuşması için zevkle, hevesle, inanarak verdiğim vakit ve emeğin sonucunu görmek benim için en büyük ödül” dedi. İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kamil Adalet ise, Türkiye’de hemşirelik mesleğinin gelişiminde maddi ve manevi katkılarını esirgemeyen Semahat Arsel’in Türk hemşireliğinin dünya literatüründe eşine rastlanmayan gönüllü öncüsü, koruyucusu ve destekçisi olduğunu vurguladı.
Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel’e, Türkiye’de hemşirelik mesleğinin gelişimine katkıları nedeniyle İstanbul Üniversitesi tarafından ‘Fahri Doktora’ unvanı verildi. 16 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda düzenlenen törene Koç Ailesi üyeleri, İstanbul Üniversitesi’nin akademik kadrosu ve çok sayıda davetli katıldı. İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kamil Adalet tarafından Semahat Arsel’e ‘Fahri Doktora Diploması’ takdim edilirken, törende Semahat Arsel duygulu bir konuşma yaparak, teşekkür etti.
Dünya literatüründe eşine rastlanmayan bir öncü: Semahat Arsel
Semahat Arsel’in Türkiye’de hemşirelik mesleğine ve sağlık alanına olan katkılarıyla dünya literatüründe eşine rastlanmayan bir meslek sponsoru ve gönüllü öncü olarak tanımlandığı törende, Florance Nightangale Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezihe Kızılkaya Beji tarafından Semahat Arsel’e fahri doktora unvanının verilmesine ilişkin komisyon raporu da okundu. Komisyon raporunda özetle şu ifadelere yer verildi: “Aynı zamanda Florence Nightingale Hemşire Mektepleri ve Hastaneleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu kurucusu olan Semahat Arsel, Türk hemşireliğinin profesyonel gelişimi için sürekli çaba sarf etmiş, bu mesleğe maddi ve manevi yönden pek çok katkıda bulunmuştur. Arsel’in mesleğe ilk katkıları Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu’nun kuruluşu sırasında olmuş, Vehbi Koç Vakfı bünyesinde Hemşirelik Komitesi’nin kurulması ile hız kazanmıştır. Vakıf bünyesinde kurulan Hemşirelik Fonu aracılığıyla yerli ve yabancı literatür taranarak 16 kitabın basımı gerçekleşmiş; mesleki çalıştayların düzenlenmesi, eğitim burslarının verilmesi, ilk yoğun bakım hemşirelik kurslarının verilmesi sağlanmıştır. 1982’de Amerikan Hastanesi bünyesinde kurulan Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi SANERC kurulmuş, bu merkez ve merkeze bağlı kütüphane Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’na bağlanmıştır. Kütüphane, Türkiye’de hemşire araştırmacıların yararlandığı önemli bir merkez haline gelmiştir. Yine Türkiye’de araştırmalarına fon bulmakta zorluk çeken hemşire araştırmacılar için Vehbi Koç Vakfı bünyesinde Semahat Arsel’in liderliğinde ‘Vehbi Koç Vakfı Hemşirelik Fonu Proje Destekleme Programı’ başlatılmıştır. Sekiz yıldır devam eden programda, bugüne kadar 26 projeye destek verilmiştir.”
Semahat Arsel: “Geriye dönüp baktığımda hemşirelik mesleği ile ilgilenmemi Allah’ın bana verdiği bir görev, mesaj olarak görüyorum”
‘Fahri Doktora Diploması’ ve ‘İstanbul Üniversitesi Rozeti’ni İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kamil Adalet’in elinden alan ve kendisine takdim edilen akademik kıyafetiyle kürsüye çıkan Semahat Arsel, sözlerine ‘Böyle özel bir günde yanımda bulunup, sevincimi paylaştığınız için teşekkür ederim” diyerek başladı. Yaşamı boyunca sık sık geriye dönüp, hayatını gözden geçirip değerlendirmeler yaptığını söyleyen Semahat Arsel, bu analizleri yaptığında hemşirelik mesleği ile ilgilenmesini Allah’ın kendisine verdiği bir görev, bir mesaj olarak algıladığını ifade etti. Arsel, konuşmasında hemşirelik mesleği ile gönülden ilgilenmeye nasıl başladığının öyküsünü de şöyle anlattı: “Amerikan Kız Koleji’ni bitirdiğim yaz, bir taraftan üniversite imtihanlarına hazırlanıyor diğer taraftan ehliyet almaya uğraşıyordum. Bir gece korkunç bir sancıyla uyandım, nefes alamıyordum. Araştırmalar karaciğerimde bir rahatsızlık olduğunu gösterdi. Ameliyat olmalıydım. O yıllarda Türkiye’de ilaç, röntgen filmi, tıbbi malzemelerin çoğu dahil maalesef birçok şey bulunamıyordu. İlk ameliyatımı Londra’da oldum. Daha sonra yurt içinde ve yurt dışında bir sürü ameliyat daha geçirmem gerekti. Yoğun bakımlarda doktor ve hemşirelerle iç içe yaşamam bana başka bir dünyayı tanıttı. Hata kabul etmeyen, özveri, fedakarlık isteyen mesleklerdi bunlar. İyi eğitilmiş, becerikli bir hemşire ile deneyimsiz hemşirenin farkını kendi üstümde anlar olmuştum.”
Arsel: “Annemi kaybettikten sonra Vehbi Koç’un yol göstermesiyle hemşirelik mesleğini desteklemeye karar verdim”
Semahat Arsel, hemşirelik mesleği ile gerçek anlamda ilgilenmeye 1974 yılında annesi Sadberk Hanım’ı kanserden kaybettikten sonra başladığını, bu tarihten itibaren bu mesleğin gelişimini desteklemeye karar verdiğini söyledi. Babası Vehbi Koç’un da desteği ve yol göstermesiyle, Vehbi Koç Vakfı’nda hemşirelik için özel bir fon oluşturduklarını ve yardımları bu fon üzerinden planlamaya başladıklarını söyleyen Arsel, “O tarihlerde yani 1974’te Türkiye’de hemşire okulları inanılmayacak kadar yetersizdi. Eğitim kitapları ve malzemeleri yoktu. Dersler elden ele notlarla idare ediliyordu. Öğretmenler hemşire değil, başka mesleklerdendi. Biz ilk iş olarak hemşire liderlerinden oluşan bir komite kurduk. Komitenin ilk ricası eğitim kitaplarının temin edilmesiydi. İkisi Amerika’dan getirtilip, tercüme ettirilmek üzere 16 ders kitabı bastırıp, okullara dağıttık. Sahada çalışan hemşirelerin ‘özel alanlarda’ bilgi ve becerilerini geliştirebilmeleri için ‘SANERC’ eğitim merkezini kurduk. Bugün itibariyle SANERC toplam 7800 sağlık çalışanına kurs vermiş bulunuyor” dedi. Arsel, ilerleyen dönemlerde Hemşirelik Yasası’nın güncellenmesinden bu mesleğin desteklenmesi için ulusal ve uluslararası toplantıların düzenlemesine kadar pek çok çabanın içinde gönülden ve isteyerek yer aldığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Benim için önemli bir adım da, 1990’da Koç Üniversitesi’ne bağlı olarak hemşirelik okulu açmamızdı. Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu’yla ilgim ise katlanarak devam etti. Zevkle, hevesle, inanarak verdiğim vakit ve emeğin sonucunu görmek benim için en büyük ödül” dedi.
Prof. Dr. Kamil Adalet: “Semahat Arsel dünya literatüründe eşine rastlanmayan öncü bir örnektir…”
İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kamil Adalet ise, konuşmasına, hayatını hemşirelik mesleğinin profesyonel gelişimine adayan Semahat Arsel’in dünya literatüründe eşine rastlanmayan öncü bir örnek olduğuna dikkat çekerek başladı. Prof. Dr. Kamil Adalet sözlerini şöyle sürdürdü: “Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, Florence Nightingale Hemşire Mektepleri ve Hastaneleri Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’nun kurucusu olan Semahat Arsel, Türk hemşireliğinin profesyonel gelişimi için sürekli çaba sarfetmiş, maddi ve manevi yönden pek çok katkılarda bulunmuştur. Arsel’in hemşireliğe ilk katkıları, Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu’nun kurulması sırasında gerçekleşmiştir. 1974 yılında Vehbi Koç Vakfı bünyesinde Hemşirelik Fonu’nun oluşturulması ile başlattığı çalışmalar sonucunda, bu fonu idare etmek üzere Sayın Arsel’in başkanlığında Sağlık Bakanlığı temsilcileri, hemşirelik yüksekokullarının müdürleri ve Türk Hemşireler Derneği temsilcilerinden oluşan Hemşirelik Komitesi kurulmuştur. Bu fon ve komite aracılığı ile birçok faaliyet gerçekleştirilmiştir.”