Anadolu Sağlık Merkezi Hasta Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü tarafından düzenlenen Hemşirelik Haftası kapsamında “Değişim Güçlü Hemşirelerle Mümkün” temalı bilimsel etkinlikte hemşireliğin gücü ve değişimdeki rolleri tartışıldı.
Anadolu Sağlık Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, tüm İstanbul ve çevre illerdeki hastanelerde görev yapan hemşireler, üniversitelerin akademisyenleri ve öğrenciler bir araya geldi. Anadolu Sağlık Merkezi Hasta Bakımı ve Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Elif Akbal açılış konuşmasında; Hemşirenin güçlü olması için donanımlı olması, değişim oluşturabilmesi için güçlü olması ve profesyonel kimlik bilincine sahip olması gerektiğini vurgulayarak, “Johns Hopkins Medicine ile işbirliğimiz hemşirelik yönetim, eğitim ve uygulamalarında dünya standartlarını yakalamamıza katkı sağlıyor” dedi. Akbal, etkinlik ile hedeflerinin hemşireliğin gücü ve değişimdeki rolleri konusunda tüm sağlık çalışanlarında farkındalık oluşturmak ve hemşireliği güçlendirmek için yapılacak çalışmalara ışık tutmak olduğunu söyledi. Toplantının ilk oturumunda Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker, Johns Hopkins Medicine Hasta Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Karen Haller, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Hemşirelik Direktörü Prof. Dr. Füsun Terzioğlu yer alırken hemşirelikte eğitim, yönetim ve uygulama alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeler ele alındı.
“Yaşamını Duyuyorum” Projesi Hemşirelerin Görevini Anlatacak
Konuşmasına Soma’daki maden kazasına atıfta bulunarak başlayan Prof. Dr. Saadet Ülker, “Soma için biz sağlıkçılar herkesten daha duyarlı olmalıyız” dedi. Sn.Ülker bu yıl Türk Hemşireler Derneği’nin Hemşirelik Haftası sebebiyle hazırladığı “Yaşamını Duyuyorum” kamu spotu yoluyla halka hemşirelerin görevi gereği insanın en yakınında duran, tüm yaşamına duyarlı olan ve dokunan bir meslek grubu olduğunu anlattı. Türkiye’de hemşirelik eğitiminde yaşanan çelişkinin altını çizerek, “2007’deki hemşirelik kanunundaki değişiklikle hemşirelerin lisans düzeyinde diplomayla çalışabilecekleri kabul edilmişken, halen Sağlık Meslek Liseleri’nin açık olması ve mezun vermesi çelişki oluşturuyor“ dedi. Hemşirelik mesleğinin insan yaşamına yüklemiş olduğu sorumluluklar ve mesleki riskleri açısından, lisans düzeyinde donanıma ve yaş olgunluğuna olan gereksinimi vurguladı. Sn.Ülker, “Değişik kadın derneklerinde olduğu gibi hemşirelik dernekleri de fazla sayıda. Bu, örgütlenmemizin gücünü olumsuz etkilemekte. Tek çatı altında toplanmalıyız” vurgusunu yaptı.
Dünyanın En İyi Hastanesinden Örnekler
Arka arkaya dünyanın en iyi hastanesi seçilen Johns Hopkins Medicine’nin Hasta Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Karen Haller, liderlerin kişiliklerinin yönetim tarzına yansımalarından söz ederek her yöneticinin kendini bu kriterlerle geliştirmesi gerektiğini iletti. Liderlerin çalışanların zayıf yönleri yerine güçlü yönlerini öne çıkararak, fırsatlar vermesi ve gelişimine katkıda bulunması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Haller, “Başarı için aşağıdan yukarıya doğru iletişim, kararlara katılım, sosyal medyanın etkin kullanımı ve iyi bir lider olmak için iyi iletişim becerisi olmalı” dedi.
Programın ikinci oturumu Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Uğur, Anadolu Sağlık Merkezi Kemik İliği Transplantasyon Bölümü Vaka Yöneticisi Uzm. Hem. Türkan Özdaş ve Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Kontrol Yöneticisi Uzm. Hem. İpek Değer Karaman’ın katkıları ile gerçekleşti ve hemşirelikte kanıta dayalı uygulamalar konusunda örnek çalışmalar sunuldu.
Bu oturumda “Sağlık ve Sanat-Dışavurumcu Sanat Terapisi” konulu özel bir sunum yapan Cambridge Lesley Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mitchell Cossak, sanatın terapötik ve iyileştirme sürecindeki etkilerine dikkat çekti.