Davranış bilimleri ve sağlık alanında Türkiye’nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi’nde 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası çerçevesinde düzenlenen etkinlikte, Birleşmiş Milletler’in “Binyıl Kalkınma Hedefleri” doğrultusunda “Anne-Çocuk Sağlığı” konusu ele alındı.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin düzenlediği, hemşireler haftası etkinliğinde “Bin Yıl Kalkın Hedeflerinde Anne-Çocuk Sağlığı” konulu panel gerçekleştirildi. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Başkanı Selma Doğan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Birleşmiş Milletler’e üye olan 192 ülke tarafından 2015 yılına kadar yerine getirilmesi planlanan sekiz hedef arasında yer alan “Çocuk ölüm oranlarının azaltılması” ve “Anne sağlığının iyileştirilmesi” maddeleri, masaya yatırıldı.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Zelka’nın açılış konuşmalarıyla ve İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dukucu’nun “Türkiye’de Anne Çocuk Sağlığı” konulu konferansıyla başlayan panelde; Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aktuğ Ertekin “Türkiye’de Kadın Sağlığında Öncelikli Konular”, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kafiye Eroğlu “Kadın Sağlığına Yönelik Bin Yıl Hedefleri ve Hemşirelik”, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler Cimete de “Çocuk Sağlığına Yönelik Bin yıl Hedefleri ve Hemşirelik” konuları hakkında önemli bilgiler verdi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Hemşirelik plasebo etkisi olan bir meslektir. Hastaya en çok zaman ayıran meslek grubu olan hemşireler, ailesi dışında hastanın iyileşme sürecinde en çok ihtiyacı olan ümit duygusu, hastanın kendini güvende hissetmesi ve tedaviye inanması hislerini doğrudan verecek kişilerdir. Çünkü hastaya en dokunan, en çok hastayla zaman geçiren hemşirelerdir. Bu nedenle hemşirelik başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının davranışları, hastanın iyileşmesine katkı sağlamalıdır. Hemşirelerin bir görevi ilaç vermekse, diğer görevi de güler yüzlü olmaktır. Hastaya güler yüzün etkisi son yıllarda ölçümlenebiliyor. Bu yüzden sağlık çalışanları işleri dışında kalan hayatlarını unutarak çalışmalıdırlar.”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Selma Doğan da konuşmasında hemşirelik mesleğine dair önemli bilgiler verdi: “Hemşirelik bir bakım işidir. Hastanelerde hasta memnuniyetinin en büyük göstergesi hemşirelerdir. Çünkü hastalar genellikle bakım almak için hastaneye yatarlar, kendilerine yetemediği noktada bir başkalarının yardımına ihtiyacı vardır ve burada ağırlıklı bakım hizmetini hemşireler yürütmektedir. Hemşireler bütün bir bakımı yalnızca fiziksel yönüyle değil, insanın karmaşık bir var duygusal, sosyal, kültürel ve spritüel yönlerini de ele alan bir olgu olarak kabul etmek gerekir. Bu yüzden hemşirelik lisansa dayalı bir eğitim sürecine tabii olmalı. Bazı hastanelerde yetersiz eğitim almış ya da hiç hemşirelik eğitimi almamış kişiler hemşirelik yapıyor. Bu bir an önce önlem alınması gereken önemli bir konu. Öte yandan 2 ay önce Sağlık Bakanlığı’ndan, hemşirelerin bakım dışındaki hizmetlerden çekilmesi gerektiğiyle ilgili bir genelge yayınlandı. Bu sayede hiçbir sekretarya işinin hemşireler tarafından yapılmaması gerektiği belirtilmiş. Toplumumuza daha kaliteli bir bakım hizmeti vermek adına bu önemli bir gelişmedir.”
Panel öncesinde İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, “Türkiye’deki Anne Çocuk Sağlığı Hizmetleri” konulu verdiği konferansında Türkiye’deki anne çocuk sağlığı konusundaki gelişmeler hakkında önemli rakamlar paylaştı.