Prof. Dr. Nezih Özdemir: “Diyafragma Pil Sistemi, dünyada sadece 20 ekip tarafından yapılabiliyor ve 2000 yılından beri Uygulanıyor. Avrupa’da sadece 10 merkezde dapılıyor. Bu merkezlerin içerisinde Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi 34 hasta ile birinci sırada”
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı bünyesinde 1,5 yıldır hizmet veren Türkiye’nin ilk ve tek “Diyafragma Pil Uygulama Merkezi”, düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.
Basın toplantısına Başhekim Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Şengün ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Şanlı katıldı. Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Avrupa’da toplam 10 merkezde uygulanan Diyafragma Pil Sistemi’nin (DPS) nefes alıp veremediği için yatağa bağımlı, makineyle yaşamak zorunda olan ya da kendinden solunum sistemi bulunan yüksek maliyetli tekerlekli sandalyelere bağımlı ALS ve kaza sonucu yüksek seviyeli boyun kırığı hastalarının rahat nefes almasını sağladığı ve bugüne kadar 34 hastaya başarıyla uygulandığı belirtildi. Hastanın diyafragma bölgesine yerleştirilen elektrotlara bağlı pil sayesinde daha fazla oksijen alabilmesinin sağlandığı, nöron ölümlerini yavaşlatarak yaşam kalitelerinin artırıldığı ifade edildi.
Başhekim Prof. Dr. M. Refik Mas, “Diyafragma Pil Sistemi”ni Türkiye’de uygulayan ilk merkez olmalarının büyük önem taşıdığını, deneyimli ve yurtdışında eğitim almış olan Doç. Dr. Aydın Şanlı’nın başkanlığındaki uygulamalar ile diğer üniversitelere de örnek olduklarını belirtti.
34 Hastaya Şifa Dağıtıldı
Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nezih Özdemir, DEÜ Hastanesi’nde 11 yıl önce kurulan Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nda çok hızlı bir gelişme göstererek dünyada yapılan ameliyatların tümünü gerçekleştirir hale geldiklerin belirterek, “Diyafragma Pil Sistemi, dünyada sadece 20 ekip tarafından yapılabiliyor ve 2000 yılından beri uygulanıyor. Çok zor bir cerrahi. Avrupa’da sadece10 merkezde yapılıyor. Bu merkezlerin içerisinde Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi 34 hasta ile birinci sırada” dedi.
Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Şengün de, halk arasında Fenerbahçeli Sedat’ın hastalığı olarak bilinen ALS hastalığında sinir hücrelerinin nedeni bilinmeyen bir şekilde öldüğünü ve kas erimesinin ortaya çıktığını söyledi. Bu hastalığın dünyada tedavisinin olmadığını belirten Prof. Dr. Şengün, “Bu hastalarda ölümlerine kadar kas erimesi sürüyor. Solunum kasları da etkileniyor. Göğüs kasları ve diyafragma eriyor. Hastalar kanlarında birikmiş karbondioksiti atamıyor, dışarıdan da yeterince oksijen alamıyor. Böylece hastalığın hızı belirgin şekilde artıyor. Son 1,5 yıldır özellikle Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nın büyük katkıları ile diyafragma pil uygulamasını başlattık. Oldukça iyi sonuçlar aldık. Uygulama, hastalığı durdurmuyor ancak belirgin şekilde yaşam kalitesini artırıyor. Zatürree görülme sıklığı azalıyor. Boğazına tüp takılmış ve solunum cihazına bağlı hastaların yatağa bağlanma süresini azaltıyor” diye konuştu.
Colombia Üniversitesi’nde eğitim alarak Türkiye’deki yetişmiş ilk uzman olan Doç. Dr. Aydın Şanlı ise, Gaziantep’te iki hafta önce dünyada ilk kez 7 yaşındaki bir hastaya bu uygulamayı yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Şu anda Avrupa’daki en iyi seri bizde. Bu işlemi bir kişinin başarısı olarak görmemek gerek. Nöroloji, Göğüs Cerrahisi, Göğüs Hastalıkları, Anestezi ve en önemlisi Fizyoterapi ekipleri ile birlikte çalışmak zorundayız. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın hastaların transferinde çok büyük desteği var. Sadece ALS hastalarında değil, özellikle boynu kırılıp felç olan hastalarda ALS hastalığının tersine tamamen yüz güldürücü bir şekilde sonuç alabiliyoruz. Bu hastalar hemen solunum makinesinden ayrılabiliyor. Sebepsiz solunum durmasında da hastalar ertesi gün solunum cihazından ayrılabiliyor. Bu bir ameliyat. Hasta genel anestezi alıyor. Hastaya 5 elektrot yerleştiriliyor. Bu elektrotların kişiye özel ayarı var. Ameliyat sonrası elektrik mühendislerinin gelip ayarladığı bir sistem var. Hastaların sürekli bakım ve gözetimi gerekiyor. Pil ayarlarının sürekli güncellenmesi gerekiyor. Dolayısıyla kurumsallık şart. Rektörümüz ve Başhekimimize bu koşulları sağladıkları için teşekkür ediyoruz.”
Nöron Ölümünü Yavaşlatıyor
Doç. Dr. Şanlı, diyafragma kasının göğüsle batını ayıran bölümde yer aldığını ve solunumda önemli bir yeri olduğunu belirterek, sistemin işleyişini şöyle anlattı: “ALS hastalarında bir süre sonra diyafragmanın çalışması yavaşlıyor, hatta bazılarında duruyor. Bunu çalıştırdığınız taktirde solunumu oldukça normal bir hıza getiriyoruz. Böylece kandaki oksijen düzeyi artıyor, karbondioksit düzeyi düşüyor ve nöron ölümünü yavaşlatıyor. Genel anestezi altında yapılan ameliyatla iki elektrot ve elektriği taşıyan hatlar vücudun içerisine yerleştiriliyor. Hat bir soket ile göğüs bölgesinde vücut dışına çıkartılıyor. Vücuttan dışarıya çıkan kabloya pil sistemi takılıyor. Hastaya yedek olarak 3 pil veriliyor. Operasyonun ardından mühendisler tarafından bilgisayar ve jeneratörle hastaya uygun ayarlar yapılıyor. Dört pil 2 bin dakika sistemin çalışmasını sağlıyor. Cihaz bazı hastaların solunum cihazından bağımsız yaşamasını sağlarken, bazı hastaların ise solunum cihazına bağlı kalmadan yaşama süresini artırıyor. Bu uygulamada en önemli nokta, kimlere yapmayacağınızı iyi bilmeniz gerekiyor. Maliyetli bir uygulama ve SGK karşılıyor. “