Ancak, virüsün ana bulaşma yolları göz önüne alındığında, yüzme havuzları, deniz veya diğer su kaynakları yoluyla bulaşma riskinin oldukça düşük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Yüzme havuzlarında kullanılan klor seviyeleri, virüsü etkisiz hale getirir. Fakat, yüzme sırasında lezyonları olan biriyle doğrudan cilt teması risk oluşturabilir,” uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, havuz, hamam ve kaplıca gibi alanlarda maymun çiçeği virüsünün bulaşma riskine dair şu bilgileri verdi: “Virüsün klorlanmış su gibi dezenfekte edilmiş ortamlarda hayatta kaldığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Yüzme havuzlarında kullanılan klor, virüsü etkisiz hale getirir. Bu nedenle, iyi bakımı yapılan havuzlar genel olarak güvenlidir.”
Doç. Dr. Yılancıoğlu, hamam ve kaplıcalar gibi diğer su kaynakları hakkında spesifik veriler olmadığını, ancak uygun şekilde bakımı yapılan su kaynaklarının virüsün yayılması açısından düşük risk taşıdığını belirtti. Hijyen açısından, yüzme havuzlarının suyun uygun şekilde dezenfekte edilmesi ve yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Belirtileri olan kişilerin toplu yüzme alanlarına girmemesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Yılancıoğlu, kişisel hijyenin sağlanmasının ve ortak kullanılan eşyalarla temas sonrası ellerin yıkanmasının virüsün yayılma riskini azaltabileceğini söyledi. Semptomları olan kişilerin izole edilmesi ve hastalığın bulaşıcılık süresi boyunca toplumdan uzak durmaları gerektiğini belirtti. “Özetle, maymun çiçeği virüsünün su yoluyla yayılma riski düşüktür, ancak hijyen kurallarına dikkat etmek ve enfekte kişilerle doğrudan temastan kaçınmak önemlidir,” diyerek sözlerini tamamladı.
Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.56793